Arap dünyasındaki iç savaşlar birbirlerine benzemiyor. Libya’da beş yıldır süren iç savaşta, Yemen ve Suriye’deki mezhepsel savaşlarda olduğu gibi büyük katliamlar ve açlık yaşanmadı. Bu savaşın alışılmadık özellikleri olduğu ortada: Düşük ölü sayısı, yüksek silah dağılımı, her ikisi egemenlik iddiasında olan ama gerçekte bunu uygulayamayan iki hükümet, savaşan güçlerin aşırı parçalanmışlığı ve savaşan tüm taraflara para veren bir merkez bankası.
Askeri açıdan bakıldığında Libya’daki savaşın belirleyici özelliği toprakların ele geçirilme şekli. Özellikle cihatçılarla yaşanan uzatmalı çatışmalarda toprakların el değiştirmesi yavaş ve yıkıcı bir şekilde oldu. Buna karşılık, büyük toprak kazanımları ve kayıpları çoğunlukla belli grupların satın alınarak saf değiştirmesi ya da taraflardan birinin teknik teçhizatını bir otoyola sürüp karşı tarafın tek bir kurşun atmadan kaçmasıyla gerçekleşti. Tüm bunlar, aktörlerden birinin şu an yapmaya çalıştığı gibi iç savaşı askeri güçle çözme ihtimali açısından ne anlama geliyor?