Suriye’de hükümet güçleri ile ılımlı muhalif gruplar arasında ateşkesi sağlamakta başarısız olan ABD ve Rusya’nın hızla bozulan ilişkileri hem Suriyeliler hem Orta Doğu’nun geneli için giderek tehlikeli hâle gelebilir. Eski bir subay olan ve şu an Carnegie Moskova Merkezi’nin başında bulunan Rusya’nın saygın savunma ve dış politika uzmanlarından Dmitri Trenin, Suriye’nin Rusya ve ABD için bir “savaş meydanına” dönüşebileceğini ve bunun “Moskova ve Washington’da uykuları kaçırması gereken, son derece tedirgin edici bir ihtimal” olduğunu söylüyor. Trenin endişelenmekte haksız değil.
ABD Rusya’yla ateşkesi uygulama görüşmelerini askıya aldığını açıkladıktan bir gün sonra Washington Post gazetesi, Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Suriye ordusuna karşı askeri operasyon olasılıklarının ele alındığını yazdı. Habere göre seçeneklerden biri, muhtemelen Suriye ordusunun özellikle Halep bölgesindeki hava saldırılarını engellemek veya yavaşlatmak üzere pistlerin güdümlü füzelerle vurulmasıydı. Rusya Savunma Bakanlığı sözcüsü ertesi gün düzenlediği basın toplantısında doğrudan bu habere yanıt verir gibiydi. Sözcü, Suriye’deki Rus üslerine S-300 ve S-400 füze sistemlerinin konuşlandırıldığı, ABD operasyonlarının “karadaki” Rus personeli için tehdit oluşturacağı ve Rus hava savunma sistemi ekiplerinin saldırıların uçuş hattını tespit etmeye “pek zamanının olmayacağı” konusunda ABD’yi uyardı. Bu açıklama Rusların Suriye güçlerini hedef alan ABD saldırılarına doğrudan karşılık verebileceği anlamına geliyordu.