STOCKHOLM/UPPSALA, İsveç — Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından NATO üyeliğine başvuran İsveç’in Türkiye’nin veto tehdidiyle karşı karşıya kalması, İsveç’teki Kürt azınlığı gündemin merkezine oturttu. Adeta bir Netflix dramasına dönüşen olaylar, İsveç kimliği üzerine zorlu bir tartışma tetiklerken Başbakan Magdalena Andersson’un hükümetini de salladı.
Andersson ve Sosyal Demokratlardan oluşan azınlık hükümeti 7 Haziran’da parlamentoda güvensizlik oylamasıyla karşı karşıya kaldı. Eylüldeki seçimler öncesinde hücuma geçen sağcı muhalefetin verdiği gensoru önergesi, rekor seviyeye ulaşan çete şiddetini durduramadığı gerekçesiyse adalet bakanını hedefliyordu. Görünen o ki hükümetin kaderi, eski bir gerilla olan Kürt asıllı bağımsız vekil Emine Kakabaveh’in elindeydi. Hükümet daha önce bütçe dâhil önemli bazı düzenlemeleri Kakabaveh’in oyu sayesinde geçirebilmiş, Kakabaveh ise bu kritik desteğini Sosyal Demokratların kuzeydoğu Suriye’de Kürt önderliğindeki özerk idareyi desteklemesi koşuluna bağlamıştı.