Ana içeriğe atla

İsrail-BAE anlaşması niçin fazla büyütülmemeli?

“Jeopolitik bir deprem” olarak nitelenen BAE-İsrail anlaşması ABD ve İsrail’de pek çok çevrede sevinçle karşılansa da anlaşmanın büyük dönüşümlere yol açması olası değil.
GettyImages-5.jpg
Oku 

İsrail-BAE normalleşme anlaşması ABD’de hem Cumhuriyetçiler hem Demokratlar tarafından alkışlandı, bazı gözlemciler ise anlaşmaya “jeopolitik deprem” diyecek kadar ileri gittiler. Peki, anlaşma bu kadar büyük bir heyecanı gerçekten hak ediyor mu?

Bu soruyu ele almanın bir yolu, geçmişte gerçekten büyük değişim yaratan bölgesel olaylara bakmak. Bir olayın “deprem” sayılabilmesi için bölgesel, hatta küresel hizalanmada dönüşüm yaratması gerekir. Arap-İsrail ilişkilerinde yaşanan ilk depreme bakalım. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın 1977’deki dramatik Kudüs ziyareti, İsrail’in ilk kez bir Arap devletiyle barış anlaşması imzalamasına yol açtı, dahası Mısır’ın Sovyet yörüngesinden çıkıp ABD destekli eksene katılmasıyla neticelendi. Ayrıca, Mısır’a toprak (Sina Yarımadası) iadesine zemin hazırladı ve bazısı ABD ile Sovyetler Birliği arasında doğrudan çatışma riski doğuran bir dizi bölgesel savaşın ardından İsrail’le çatışmalar son buldu. 

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.