Son bir yılda siyasi iktidarın darbecilerle yetinmeyip, hatta darbe girişimini vesile yaparak Kürt siyasetçilere, basına, sol, liberal, muhafazakâr muhaliflere yönelik bir baskı politikası izlediği ortada. Bu istikamette yaşanan yeni gelişmeler rejimin otoriterleşme yolunda “dip nokta”ya doğru hızla ilerlediğini gösteriyor.
5 Temmuz 2017 tarihinde İstanbul Büyükada’da bir toplantı yaparken polis baskınıyla gözaltına alınan, aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü’nün de bulunduğu insan hakları temsilcilerinin altısının tutuklanması bu açıdan önemli işaret. Bu tutuklamalar, “otoriter neşter”in bu kez ulusal ve uluslararası insan hakları ve sivil toplum örgütlerine yöneldiğini gösteriyor.