Ana içeriğe atla

“Çözüm mözüm yok”: Türkiye’deki tasfiye operasyonları Kürtlere yöneldi

Türk hükümeti darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen’in destekçilerinin yanı sıra Kürtleri, askerleri, eğitimcileri ve aydınları da hedef alıyor. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
Demonstrators scuffle with riot police during a protest against the suspension of teachers from classrooms over alleged links with Kurdish militants, in the southeastern city of Diyarbakir, Turkey, September 9, 2016. REUTERS/Sertac Kayar - RTX2OU7N

Kürt ayrılıkçılığı yükselebilir

Kadri Gürsel bu haftaki yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a düzenlenen 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk hükümeti tarafından başlatılan tasfiyelerin Fethullah Gülen’in takipçisi olarak görülenlerin ötesine geçerek PKK destekçisi ve sempatizanı olarak görülenlere uzandığını aktarıyor.

İçişleri Bakanlığı, Türkiye’nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK ve KCK’yi destekledikleri gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde 24 belediye başkanını görevden aldı. Bunların yarısı zaten yargılanmak üzere tutukluydu. Gürsel şu bilgileri aktarıyor: “Söz konusu 24 belediyenin başkanı yerel Kürt partisi DBP’den (Demokratik Bölgeler Partisi) seçilmişti.
Kayyum atanan belediyeler 2014’ün mart ayında yapılan yerel seçimlerde o zamanki adıyla Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından kazanılmış ve bu parti aynı yılın temmuz ayında DBP adını alarak yerel yönetimlerde varlık göstermeye devam etmişti. Hâlihazırda parlamentoda temsil edilen Kürt hareketi orijinli Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise Türk solundan katılımlarla 2014 yılında bir Türkiye partisi olma iddiasıyla kuruldu ve 2015’teki 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde yarıştı.”

Gürsel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 11 bin 285 öğretmene PKK’yi destekledikleri gerekçesiyle görevden el çektirdiğini aktarıyor. Öğretmenlerin güneydoğuda sokağa çıkma yasaklarını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici eylemlere katılarak PKK’ye destek verdikleri için açığa alındığı bildiriliyor.

Başbakan Binali Yıldırım ise geçtiğimiz günlerde Kürt sorununa ilişkin bir soru üzerine “Çözüm mözüm yok” diyerek hükümetin herhangi bir uzlaşma adımı planlamadığına işaret etti.

Gürsel şu tespitlerde bulunuyor: “ ‘Çözüm mözüm yok’ deyip OHAL yetkilerini yasal Kürt partisini yerel yönetimlerden tasfiye amacıyla da kullanmanın, öğretmenlere işten el çektirmenin güneydoğuda hangi sonuçlara yol açabileceğini öngörmek zor değil: İktidarın bu aşırılıkları, Türkiye’deki siyasileşmiş Kürt tabanında demokratik süreçlere olan inancı zayıflatarak şiddete başvurma eğilimini artırabilir. Kürtlerde kamu sektöründen sırf Kürt oldukları için tasfiye edildikleri kanaatini yaygınlaştırabilir ve bu da telafisi zor bir eşitsizlik duygusunun yerleşmesine neden olur. İktidarın OHAL kapsamında aldığı sert tedbirlerin şiddet ve terör yanlısı Kürt ayrılıkçılığını daha da güçlendirmesi beklenmelidir.”

Türk ordusunun toparlanması iki yıl sürebilir

Metin Gürcan, tasfiyelerin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üzerindeki etkisine ilişkin bugüne kadarki en kapsamlı analizi sunuyor. İhraçların en çok tuğgeneralleri, tuğamiralleri ve Hava Kuvvetleri’ndeki savaş pilotlarını etkilediğini aktaran Gürcan şu tespitlerde bulunuyor: “TSK şu anda general atamaları konusunda yaralarını sarmış görünüyor. Ancak özel birliklerin personel mevcutlarını 15 Temmuz öncesi seviyeye çıkarmak için en az bir seneye, Hava Kuvvetleri’nin ise savaş pilotları için en az iki seneye ihtiyaç duyduğunu söylemek mümkün. (…) Kısacası başta savaş uçağı ve helikopter pilotları ile özel birlik personeli olmak üzere tüm personel ihraçları TSK’nin muharebe gücünü aşağıya çeken faktörler. Ancak geri kalan personelin yüksek motivasyonu bu sayısal azalmanın etkisini azaltabilir. Şu anda Güneydoğu’da PKK ile mücadeleyi yürüten, Suriye sınır güvenliğinden sorumlu olan ve devam eden Fırat Kalkanı operasyonunda faaliyet gösteren İkinci Ordu’nun ise ihraçlardan çok az etkilenmesi kritik dönemde Türkiye için büyük şans. Ancak günün sonunda TSK’nin 15 Temmuz ve sonrasındaki ihraçlardan kaynaklanan yaralarını sarması için en az iki seneye ihtiyacı varmış gibi görünüyor.”

40 bin kişi “gri alanda”

Türk hükümetinin “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” olarak adlandırdığı yapıyla bağlantılı oldukları gerekçesiyle 51 bine yakın kişiyi kamudan ihraç ettiğini aktaran Mehmet Çetingüleç de şöyle yazıyor: “İhraç edilenlerin isimleri Resmi Gazete’de tek tek yayımlandı. Böylece işten atılanlar deşifre edilmiş oldu. Bu isimlerin özel sektör tarafından işe alınmaları da neredeyse ‘imkânsız’ hâle getirildi. Emekli olmak isteyenlerin dilekçeleri ise işleme konmadı.”

Her kesimden insanı etkileyen tasfiyeler Türk toplumunun genelinde korku ve tedirginlik yaratıyor. Çetingüleç “Kamu kurum ve kuruluşlarında FETÖ’cü avının devam ettiğini” yazıyor. Sabah gazetesinin haberine göre 40 bin memur daha “gri alana” alındı ve FETÖ bağlantıları kesinleşirse onlar da ihraç edilecek. 

Şükrü Küçükşahin de şu bilgileri aktarıyor: “Tablo öyle vahim bir hâl aldı ki sonuçta FETÖ ile mücadelede en önde giden isim olan Cumhurbaşkanı Erdoğan önce ‘At izi it izine karıştı.’ uyarısı yaptı, sonra da valilere ‘Görevden almalar için birbirinizle yarışmayın, adil olun.’ diye seslendi.”

Baskı operasyonları “sürdürülemez” 

Cengiz Çandar ise tanınmış romancı ve bağımsız gazeteci Ahmet Altan ile saygın bir akademisyen ve köşe yazarı olan kardeşi Mehmet Altan’ın gözaltına alınmasının dünya çapında büyük tepki topladığını aktarıyor: “Uluslararası çapta yüzlerce aydın Türk hükümetine yönelik bir protesto mektubuna imza attı. Sürekli artmakta olan imzacı sayısı bu satırların yazıldığı sırada 217’ye ulaşmıştı.”

Altan kardeşlere yöneltilen suçlamalardan biri, darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları televizyon programında “sübliminal” veya “bilinçaltı” mesajlar vererek darbe planına katılmış olmak.

Çandar şu tespitte bulunuyor: “Durum giderek sürdürülemez bir hâl alıyor. Uluslararası aydın çevrelerinin büyüyen tepkisi, sadece (…) Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın özgürlüğü için değil diğer tutuklu aydın ve gazeteciler için de Türkiye’nin kendisi için de bir umut ışığı teşkil ediyor.”

Pınar Tremblay ise Türkiye’deki milenyum kuşağının bağımsız medyaya uygulanan amansız baskılardan bir kaçış olarak Ot, Bavul ve Kafa gibi alternatif, mizah içerikli dergilere yöneldiğini aktarıyor.

Tremplay şöyle yazıyor: “Bu dergilerin popülerliği, insanları kısa süreliğine de olsa tekrar gülümsetebilmelerinden ileri geliyor. Otoriter söylemi keskin bir mizahla alaya alıyorlar, en önemlisi de Türkiye’deki gençliğin nabzını tutuyorlar. Hafif ve kaçık yayınlar olarak görüldükleri için de bugüne kadar hükümetin sansür gazabından kurtulmayı başardılar. Dergilerin ürettiği kimi slogan, şiir ve imgeler ise asırları aşan tekerlemeler gibi genç Türk nesillerinin zihninde ve mobil cihazlarında yer etmiş durumda. Bunların siyasi etkisi ne kadar olur bilinmez ama mevcut iktidardan daha kalıcı olmaları muhtemel.”

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise AI-driven

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

Text Alerts - Be the first to get breaking news, exclusives, and PRO content.

All premium Industry Newsletters - Monitor the Middle East's most important industries. Prioritize your target industries for weekly review:

  • Capital Markets & Private Equity
  • Venture Capital & Startups
  • Green Energy
  • Supply Chain
  • Sustainable Development
  • Leading Edge Technology
  • Oil & Gas
  • Real Estate & Construction
  • Banking

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in

Start your PRO membership today.

Join the Middle East's top business and policy professionals to access exclusive PRO insights today.

Join Al-Monitor PRO Start with 1-week free trial