Suudi Arabistan’ın Yemen’deki Şii Husilere ve devrik cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e karşı başlattığı savaş, hem örtük rekabetlerin sürdüğü kraliyet ailesini hem de bölünmüş Suudi halkını birleştirdi. Askeri müdahale için Umman hariç Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin desteğini alan Suudi Arabistan, 26 Mart’ta Yemen’de hava saldırıları başlattı. Bombardımanın başlamasından saatler sonra Mısır ve Fas gibi Arap ülkelerinin yanı sıra Pakistan’ın da harekâta katılacağı duyuruldu. Husilerin Aden’e doğru ilerleyişini durdurmayı ve seçilmiş Cumhurbaşkanı Abid Rabbo Mansur’u şu an Husi kontrolünde olan başkent Sana’daki koltuğuna yeniden oturtmayı amaçlayan bu müdahale Washington’un da onayını aldı. Suudiler, hava saldırılarına nezaret etmek üzere ortak bir harekât merkezinin kurulduğunu belirtti.
Suudi Arabistan, bir süredir Arap Yarımadası’nda saldırgan, müdahaleci bir politika izliyor. Bunun ilk denemesini 2011’de Bahreyn’de yaptı. KİK’in Çöl Kalkanı isimli askeri çatısı altında harekete geçen yaklaşık bin asker Bahreyn’e girerek Arap dünyasındaki protesto dalgasından esinlenen barışçıl ayaklanmaya karşı El Halife hanedanına arka çıktı.