Ana içeriğe atla

Humus’taki ateşkes savaş yorgunu Suriye halkına umut oldu

Hem rejim güçlerinin hem isyancıların ateşine maruz kalan Suriye halkı, Humus’taki ateşkesin daha iyi günlerin habercisi olduğunu umut ediyor. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
Residents carry belongings from home following the cessation of fighting between rebels and forces loyal to Syria's President Bashar al-Assad, in Homs city May 10, 2014. Hundreds of residents have started to return to Homs after rebels left the city.  REUTERS/Khaled al-Hariri (SYRIA - Tags: POLITICS CONFLICT CIVIL UNREST) - RTR3OL1I

HALEP, Suriye — Suriye’de uzayıp giden iç savaşta her iki tarafın sistematik bir taktik olarak kullandığı ürkütücü bir eğilim baş gösteriyor: Masum sivillerin bilinçli şekilde hedef alınması. Şiddetin aşikâr bir unsuru olan mezhepsel kimliğin dışında, Suriye’de bir insanın cezasını çektiği en büyük suç, taarruz altındaki bir kent, köy veya mahallede oturacak kadar talihsiz olması ve otomatik olarak orayı kontrol edenin yandaşı sayılmasıdır. Bu, elbette ki savaşta izlenecek mantıklı bir yol değildir. Savaştaki stratejik amaç, halkın desteğini azami ölçüde kazanmak, geniş toplum kesimlerini küstürmemek olmalıdır. Ancak Suriye’de savaşan taraflar, öfke ve kinlerini kusmanın en kolay yolu olarak masum insanlara hınçla saldırmayı seçmiş görünüyor.

Halep’in Şeyh Maksut Mahallesi, bu insanlık dışı mücadelenin akılsızlığını gözler önüne seren bir örnektir. Mahalle, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a bağlı güçlerin elindeyken yakındaki Bustan El Başa bölgesindeki isyancılar, rejim yanlısı milislerin yuvası olduğu gerekçesiyle mahalleyi sürekli top ateşine tuttu. Ölen ve yaralananlar çoğunlukla sivillerdi. İsyancılar, mart 2013’teki taarruzlarında mahalleyi ele geçirince bu defa rejim güçlerinin ateşi başladı, zarar görenlerin çoğu yine masum insanlar oldu.

Aynı bölgede, aynı sivil insanları hıyanet gerekçesiyle bombalayan tarafların bunu mantıksız bulmamış olması, ipleri elinde tutanların nasıl hastalıklı bir zihniyette olduğunu açıkça yansıtıyor. Kendi soydaşlarını, zevk alırcasına bu anlamsız ve kanlı saldırılara maruz bırakan muharip taraflardan da kötüsü, bunların koyu destekçileridir. Sivillere karşı daha da çok şiddet kullanılmasını isteyen bu cenah, savaşın insanları nasıl insanlıktan çıkardığının örneğidir. Mesela rejim yanlısı bir grup, kimyasal silahların henüz teslim edilmeyen yüzde 7’lik bölümünün doğu Halep’i “temizlemek” için kullanılmasını isterken, isyancıların bir destekçisi koordinat soran topçuya herhangi bir tarafa ateş edebileceğini, Halep’in tamamının meşru hedef olduğunu söyleyebiliyor.

Oldukça aşina hâle gelen bir başka savaş suçu, karşı tarafın kontrolündeki kent ve bölgelerin topyekûn kuşatılması ve insanların bilinçli olarak açılığa mahkûm edilmesidir. Guta, Humus ve Yermük’ün rejim güçlerince kuşatılması epey yankı uyandırmıştı. Ama isyancıların Halep’in kuzeyindeki Şii kasabaları Nibol ve Zahra’yı kuşatması, 3 Mayıs’ta da Halep merkezinde üç milyon kişinin suyunu kesmesi pek konuşulmadı.

İsyancıların Şura Konseyi, Halep’in su şebekesini Süleyman El Halebi’deki ana pompa merkezinden kapattı, sonraysa suyu sadece isyancıların tuttuğu bölgelere vermeye kalkıştı. Bu durumun Halep halkını çileden çıkardığını söylemeye gerek yok. Bu satırlar yazılırken batı Halep 10 gündür susuzdu. İnsanlar kirli sular içerken, havaların ısınmasıyla salgın hastalıklar baş gösterebilir. Büyük bir insani felaketin yaklaşmakta olduğu korkusu gitgide artıyor. Bu hareketleriyle kendi ayağına sıkan isyancılar, halkı kendilerinden daha da soğutmanın dışında bir şey elde etmedi. Anlaşılır hiçbir gerekçesi olmayan bu eylemin tek maksadı, 21 aydır dinmeyen çatışmalarla, çöken altyapı ile kronikleşen yokluklarla beli bükülen bu bahtsız şehri daha da cezalandırmak, ıstırap ve sefaletini artırmaktır.

Bu savaşta her iki tarafın yaptığı menfur eylemler, ancak masum sivillere yönelik toplu cezalandırma ve terör olarak tanımlanabilir. Şiddetin alenen ve fütursuzca sürüyor olması, uluslararası toplumun Suriye halkını nasıl yüzüstü bıraktığını çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Bu suçların tarafsız biçimde soruşturulmasını, sorumluların adalet önünde hesap vermesini sağlayacak net bir çerçeve olmadığı sürece, masum insanlar canlarıyla bedel ödemeye devam edecektir.

Suriyeliler, iç savaşın aslında ne anlama geldiğine dair artık kendilerini kandırmıyor. Bu savaş, ne terörle mücadele için veriliyor ne de zalim bir iktidarı devirmek için. Bu, insanların zoraki piyonlar olduğu riyakâr bir güç mücadelesidir. İnsanlar, birinci elden şunu gördü ki her iki taraf da -- her ne kadar göz boyama yöntemleri bir nebze farklılık gösterse de -- Suriye halkını karşıdakinin teröründen ve zulmünden kurtardığını iddia ediyor, ama her ikisi de onları canlı kalkan olarak kullanıyor, bombalıyor, açlığa mahkûm ediyor ve istismar ediyor. Bugün taraf seçen Suriyeliler, ancak ehvenişeri seçmiş oluyor.

Üç yıldır süren çatışmaların ardından çoğunluğun bunu idrak etmiş olması, ayılmanın ve uyanışın işaretidir. Savaştan bitkin düşen halkın ve hatta savaş alanındaki neferlerin arasında şimdi yeni bir sağduyu havası yayılıyor. Bu da savaşı ve akan kanı, ne şekilde olursa olsun durdurma arzusunu yansıtıyor.

Uzayıp giden çatışmaların yorgunluğundan doğan bu yeni gerçekçilik ve akılcılık, Suriye savaşında milat olabilecek bir gelişmeyle sonuçlandı. İsyancıların Humus’un eski kent bölgesinden anlaşma yoluyla çekilmesi ve ardından bölge sakinlerinin kısmen geri dönmesi, birçok açıdan bir dönüm noktası sayılır. Bu gelişme, en amansız düşmanlar arasında bile sonuç verici müzakerelerin mümkün olduğunu kanıtlarken, Suriye’de izlenmesi gereken yolun belki de debdebeli Cenevre görüşmeleri değil, Suriyelilerin kendi aralarında varacakları yerel mutabakatlar olduğunu gösteriyor.

Daha da önemlisi, şu anlaşıldı ki Suriye halkının savaşı bitirme iradesi, eninde sonunda baskın gelecek. Rejim yandaşları Humus’taki anlaşmayı zafer olarak görürken, muhalif aktivistler büyük bir yenilginin yasını tutmakla meşgul. Oysa bu, hiçbir tarafın zaferi veya yenilgisi değildir. Bu, Humus halkı ve tüm Suriye adına bir zaferdir.

Halk iradesi ile sağduyunun silahlara baskın çıkması, başka açılardan hâlen ümitsiz ve iç karartıcı olan bu savaşta bir umut ışığı oldu. Humus’un eski kent bölgesindeki harap mahallelerine dönen insanların görüntüsü, çarpıcı bir mesaj oldu. Tüm o iç burkucu perişanlık ve yıkıma rağmen, insanların yüzünde yılmaz bir yaşama iradesi, boş ama kanlı savaşın insafsızca kirlettiği her şeyi onarıp yeniden inşa etme arzusu okunuyordu. Bir zamanlar Suriye devriminin başkenti olarak anılan Humus, kendini şimdi yeni bir konumda bulabilir: uzlaşının başkenti olmak. Tüm Suriye’nin iyiliği için umalım ki bu böyle olsun.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise AI-driven

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

Text Alerts - Be the first to get breaking news, exclusives, and PRO content.

All premium Industry Newsletters - Monitor the Middle East's most important industries. Prioritize your target industries for weekly review:

  • Capital Markets & Private Equity
  • Venture Capital & Startups
  • Green Energy
  • Supply Chain
  • Sustainable Development
  • Leading Edge Technology
  • Oil & Gas
  • Real Estate & Construction
  • Banking

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in

Start your PRO membership today.

Join the Middle East's top business and policy professionals to access exclusive PRO insights today.

Join Al-Monitor PRO Start with 1-week free trial