Diplomasi, iki sonuçlu bir uğraş. Ya başarılı olursunuz ya başarısız. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin geçen temmuzda İsrail-Filistin müzakerelerinde işe koyulurken belirlediği hedef, dokuz ayda nihai statü anlaşmasına ulaşmaktı. Bu açıdan bakınca, görüşmeler son tarih olan 30 Nisan’dan sonra sürse dahi, büyük darbe alan bu diplomatik girişim için bugün verilecek tek bir dürüst hüküm var: başarısızlık.
Oslo sürecinin tetiklediği pozitif enerji, yıllar önce tükendi. 1990’ların sonunda yerleşim hareketinin önemli bir lideri ile Yaser Arafat’ın başlıca sırdaşlarından biri arasında sessiz görüşmelere ev sahipliği yaptım. Her ikisi, rahatlıkla iki devletli çözümden bahsediyordu. Hatta yerleşimci dostum, muhatabının Filistin’in ilk cumhurbaşkanı olmaya haiz niteliklere sahip olduğunu iyi niyet ve nezaketle belirtmişti.