Ana içeriğe atla

İsrail’in “Dil Sürçmesi” ABD’yi Zor Durumda Bıraktı

Suriye’de kimyasal silah kullanıldığını açıklayan İsrail’in, ABD’yi mahçup etme gibi bir niyet taşımadığını savunan Ben Caspit, asıl sorunu, ABD’nin kendi ilan ettiği kırmızı çizgiler konusunda sergilediği tutumda görüyor.
U.S. Defense Secretary Chuck Hagel (2nd R) and Israeli Defense Minister Moshe Yaalon (R) watch an Israeli military K-9 unit train at an army base near Tel Aviv April 23, 2013. REUTERS/Jim Watson/Pool (ISRAEL - Tags: POLITICS MILITARY ANIMALS) - RTXYWPQ

 

Amerikalılardan gelen istek sıradan bir istek değildi. Üst düzey ABD yetkililerinin İsrail ziyaretleri genelde çok ince planlanır. Her saniye, her dakika hesap edilir ve program aylar öncesinden belirlenir. Kalabalık ön heyetler, ziyaret mekânlarını inceler, konuk devlet büyüğü ile tokalaşacak tüm kişiler hakkında özel bir dosya hazırlar. Ancak ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in son İsrail ziyaretinde Amerikalılar ev sahiplerini ters köşeye yatırdı. Hagel, İsrailli askerlerle görüşmeyi arzu etmiş, onlarla sohbet edip gözlerinin içine bakmak, İsrail ordusu hakkında ilk elden bilgi almak ve yakından temas kurmak istemişti.

Hagel'in programı baştan sona doluydu. Amerikalılar, bu görüşmenin 23 Nisan’ın sabah saatlerine, Hagel’in Başbakan Benjamin Netanyahu ile yapacağı görüşme ile havaalanına gidişi arasına sıkıştırılmasını önerdi. “Bogie” lakabıyla da bilinen İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya’alon planlama görevini orduya verdi. Onlar da doğaçlama ama müthiş bir çözüm buldular. İsrail özel kuvvetlerinin köpek eğitim birimi Oketz- ki alanında dünyanın en iyisi sayılır- tam güzergâh üzerindeydi. Tek bir sorun vardı: Güzergâh, Tel Aviv’le Kudüs arasındaki ana yol olan 1 numaralı otobana göre daha kestirme bir seçenek olan 443 numaralı otobandan geçiyordu. Bu otobanın doğu kısmı ise 1967’de ele geçirilen toprakların içindeydi. Neticede Hagel, 443’ü kullanmadan Oketz Birimi’ne gitti. ABD-İsrail konvoyu 1 numaralı otobandan gidip Yeşil Hat içindeki Ben Shemen Ormanı’na saptı. Oketz askerleri köpekleriyle birlikte onları orada bekliyordu.

Hagel ve mevkidaşı Ya'alon rahat ve keyifli görünüyordu. Bir ara, birimde Bogie adında köpek olup olmadığını sordular. Kahkahalar yatışınca İsrailli bakan, bu defa “Chuckie adında köpek var mı?” diye sorarak espriyi sürdürdü. Bakanların dostane bir ilişki kurması, ziyaretin başlıca amacına ulaştığı şeklinde yorumlandı. Görüşmelerde yer alan yetkililere göre, bakanların kimyası gerçekten tuttu. Bir saate yakın baş başa görüştüler. İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Benny Gantz da bu görüşmenin 15 dakikalık kısmında bakanlara katıldı.

Hagel’in, özellikle Filistin meselesi söz konusu olunca, Ya’alon’un kimi görüşlerine bayılmadığı söylenir. Fakat Hagel şunu anlamışa benziyor ki karşısında ona kazık atacak, onu imkânsızın içine sürükleyecek biri değil, ona doğruları söyleyecek ciddi, gerçekçi ve adil bir İsrailli var.

Ziyaret sırasında tüm güncel konular konuşuldu: İran, Suriye, Hizbullah ve Filistinliler. Ziyareti taçlandıran gelişme ise Amerikan tarafının İsrail askeri komutasına önerdiği kapsamlı silah anlaşması oldu. Son teknoloji radarlar, havada ikmal uçakları ve yatık pervaneli V-22 Osprey uçaklarını içeren bir paketin satışı için hevesli görünen Amerikalılar, İsrail tarafından da aynı şekilde hevesli bir karşılık aldılar. Al-Monitor’a konuşan bir İsrail savunma yetkilisinin ifadesine göre, mümkün olsa Hagel bir Osprey uçağına atlayıp İsrail’e gelir ve giderken de uçağı hediye olarak bırakırdı.

Taraflar şimdi böyle bir anlaşmanın nasıl finanse edileceğini inceliyor. İsrail ve ABD savunma makamları, askeri yardımın bir sonraki aşamasını konuşmak üzere yakında bir araya geliyor. İsrail’in ABD’den aldığı askeri yardımı düzenleyen mevcut anlaşma 2017’de sona erecek ve yeni bir anlaşma gerekecek. Hemen hemen aynı miktarda bir yardım üzerinde konuşulduğu söyleniyor. İsrail’in niyeti, Amerika’nın önerdiklerini hemen satın alıp bir veya iki yıl içinde bunları teslim almak ve ödemeyi de 2018’de başlayacak olan yardımlar çerçevesinde yapmak. Amerikalılardan gelen sinyal, bunun müzakere edilebilir bir öneri olduğu yönünde.

Hagel İsrail’den ayrıldıktan sonra istihbarat ilişkilerini ilgilendiren ufak çapta bir skandal patlak verdi. Titiz, ciddi ve yetenekli bir subay olarak bilinen İsrail askeri istihbarat araştırma kurumunun direktörü Tuğgeneral Itai Brun, Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsünün yıllık konferansına katıldı. Bu enstitünün başkanlığı, savunma istihbaratının eski şefi emekli tümgeneral Amos Yadlin tarafından yürütülüyor. Brun, burada yaptığı bir dizi açıklama ile haber konusu oldu. Ama bir tanesi hepsinden çok yankı getirdi. O da, İsrail’in Suriye rejiminin yakın zamanda belli birkaç olayda kimyasal silah kullandığı kanısına varmış olmasıydı.

Üst düzey bir İsrail istihbarat yetkilisinden gelen bu açıklama, ışık hızıyla yayılıp kıtalararası bomba etkisi yarattı. Zira bizzat Başkan Barack Obama, kimyasal silah kullanımının kırmızı çizgi aşımı anlamına geleceğini ve Amerika’nın güçlü bir karşılık vermesine yol açacağını söylemişti.

Brun’un sözleri üzerine gerçekten saçma bir komedi cereyan etti. Hem Amerikalı hem İsrailli yetkililer ne olup bittiğini anlamak ve Arapsaçına dönen vaziyeti en az hasarla atlatmak için çırpınıp durdu.

Bizzat Hagel ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Brun'un neden bahsettiğini bilmediklerini söylediler. Kerry, Netanyahu ile konuştuğunu, İsrail başbakanının yapılan açıklamayı doğrulayamadığını ilave etti. İşler iyice sarpa sarmış görünürken Amerikalılar U dönüşü yaptı. Aradan sadece 24 saat geçmişti ki İsrail’in değerlendirmesinin doğru olduğunu ama bunun sadece bir değerlendirme olduğunu söylediler. Onlara göre ortada somut kanıt yoktu, nihai sonuca varmak için henüz erkendi, vesaire vesaire.

Olup biten aslında neydi? Hagel’i zor durumda bırakma gibi bir niyet söz konusu değildi. Durum tamamen masumdu. Brun, hükümete danışmadan konuşmuştu. Olayın içyüzüne vakıf olan bir İsrail askeri yetkilisi açıklamayı “bir dil sürçmesi” olarak tanımladı. Yetkili, konuyu şöyle izah etti: “Brun’un verdiği bilgi doğruydu, ama henüz nihai bir bilgi olarak açıklanacak hale gelmemişti.” Bu da şu anlama geliyor ki İsrail’in elinde kimyasal silah kullanımını kesinleştirecek Suriye’den alınmış bir toprak örneği henüz yok. Yine de bu tür silahların kullanılmış olduğuna dair başka birçok bulgu mevcut ve bunlar, hemen hemen kesin olan bu değerlendirmeye yol açmıştı.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı var olan bulgular Hagel’e aktarılmamıştı. Böyle olunca açıklama ABD’yi zor durumda bıraktı, Netanyahu da Kerry ile konuştuğunda açıklamanın doğruluğunu teyit edemedi.

İsrail, Amerika’yı zor duruma soktuğunu anladı ve hemen olayı yatıştırmaya davrandı.

Ama gerçeği yatıştırmak mümkün değil. Brun’un açıkladıkları somut, sabit ve gerçek olgular. Bu sebeptendir ki Amerikalılar dürüst davranarak bir gün sonra işin içinde gerçeklik payı olduğunu kabul etti.

Skandalın kendisi aslında önemli değil. Önemli olan konunun özü. Esad’ın kimyasal silah kullanmış olması hemen hemen kesin. ABD böyle bir durum olması halinde müdahale tehdidinde bulunmuştu. Ya hiç böyle bir tehditte bulunmayacaklardı ya da şimdi geri dönmenin bir yolunu bulmalılar. Süper güç olmak zor. Elinde büyük bir sopa varken güzelce konuşmak bir zamanlar işe yarardı. Günümüzde ise bu sopa daha çok kürdan gibi görünüyor. Konu aslında daha da hassas bir hal alıyor, çünkü mesele Esad değil. Tam tersine, Esad gittikten sonra ya da Esad giderse birileri onu özleyecek. Esad’ın yönetimi sırasında bölge istikrarlıydı, kontrol altındaydı ve yönetilebiliyordu. Suriye’nin İsrail sınırı 40 yıl boyunca sessiz kaldı. Asıl mesele Tahran’da. ABD sopası Tahran’da büyük bir merakla izleniyor ve an itibariyle kaygı duymaları için bir sebep yok.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in