Ana içeriğe atla

Trump’ın Erdoğan’la dostluğu Türkiye’nin yalnızlığını derinleştiriyor

Barış Pınarı Harekâtı’na tepki olarak “Ermeni Soykırımı”nın tanınması ve Türkiye’ye kapsamlı yaptırımları öngören iki tasarının aynı gün ABD Temsilciler Meclisi’nden geçmesi, Erdoğan’ın ABD’yle ilişkilerini sadece Başkan Trump’la olan kişisel dostluğu temelinde sürdürmesinin mümkün olmadığını gösterdi.
RTX6AQ5F.jpg
Oku 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’deki YPG güçlerine karşı 9 Ekim’de başlattığı “Barış Pınarı Harekâtı”nı bir hafta sonra Washington’ın girişimiyle askıya alarak geçici ateşkesi kabul etmesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a duyduğu hayranlığı ifade etmesine vesile olmuştu. Trump, 17 Ekim’de Ankara’ya gönderdiği Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun aynı gün Erdoğan’ı ateşkese razı ettiklerini öğrendikten sonra şunları söylemişti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etmek ve onu kutlamak istiyorum. O benim arkadaşım ve bir sorun çıkmadığına çok memnunum, çünkü açıkça söylemek gerekirse, o müthiş bir lider ve zorlu bir adam.”

Trump, Erdoğan’ı İngilizcede “otokrat” sözcüğünün yerine kullanılan “strong man” (güçlü adam) olarak da niteledi ama bu ifadeye muhakkak ki olumsuz anlamda değil, Türkiye Cumhurbaşkanı’na olan takdirini belirtmek için müracaat etmişti: “O bir güçlü adam ve doğru olanı yaptı ve bunu gerçekten takdir ediyorum ve gelecekte de takdir etmeye devam edeceğim.” Bu bağlamda Trump, Erdoğan’ın 13 Kasım’da kendi davetlisi olarak Washington’ı ziyaret edeceğini de sözlerine ekledi.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.