Türk siyasi hayatında sivil-asker ilişkilerinin kritik bir öneme sahip olduğu tartışılmaz. Askeri bir imparatorluğun mirasını askeri bir cumhuriyetin devraldığı ülke 93 yıl içinde dört askeri darbe, üç başarısız darbe girişimine sahne oldu. Bu sürenin üçte biri sıkıyönetimler altında geçti ve askeri vesayet rejimi koşulları 2000’li yıllara kadar devam etti.
15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan, bir grup Gülenci askerin kalkıştığı, diğer bir grup askerin ise pasif şekilde izlediği darbe girişimi bu açıdan kendi başına pek çok anlam taşır. 15 Temmuz askeri kalkışması, Gülencilerden kaynaklanan özel durumuna rağmen müdahaleci askeri bir geleneğin geri dönüş arayışını da ifade etti.