Suriye’deki güçlerinin önemli bir kısmını geri çekme kararı alan Rusya bunu 14 Mart’ta duyurduğunda açıklama Rusya’nın Suriye iç savaşındaki müttefikleri için sürpriz olmadı. Suriye hükümeti, İran ve Hizbullah önceden bilgilendirilmişti. Ne var ki karar yine de pek çok tartışma yarattı. Zira savaş hâlen sürüyor, temel hedeflere ulaşılmış değil ve krizi bitirecek sağlam bir siyasi yol haritası henüz ortada yok.
Al-Monitor’a konuşan kıdemli bir Suriyeli yetkili Moskova ve Şam’ın kısmi çekilme konusunda anlaştığını ve eş güdüm hâlinde çalıştığını söyledi. Yetkili şu bilgileri verdi: “Zamanlama siyasi bir karardı ve yönetimimiz tüm ayrıntılardan haberdardı. Rus tarafı terörle mücadelede operasyonları konusunda kararlılığını koruduğuna dair bize güvence verdi. Ateşkes kapsamı dışında kalan bölgelerde operasyonlara hâlen ortak harekât merkezi nezaret ediyor. (...) Rusların bu adımı daha kapsamlı bir uzlaşı sağlama çabalarını güçlendirecek, ateşkesi sağlamlaştıracak, terörle mücadeleye katkı sağlayacak ve Cenevre görüşmelerini kolaylaştıracak. Suriye ve Rusya siyasi ve askeri yöntemler konusunda ortak bir tutum içinde.”
Suriyeli diplomatik bir kaynak ise Rusya’nın planlarından başkalarının da haberdar olduğunu öne sürdü. Kaynak şöyle konuştu: “Obama Putin’in kararından tamamıyla haberdardı. Rusya Devlet Başkanı’nın bu hamlesi siyasi çözüm şansını artırmaya ve Obama’nın tutumunu desteklemeye yönelikti. İran da duruma tamamen vakıftı. İran, Suriye ve Rusya arasındaki eş güdümünün en üst seviyede olduğunu söyleyebilirim.”
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan İranlı bir yetkili ise Al-Monitor’a şu bilgileri verdi: “Ruslar bölgesel vizyonları için en uygun gördükleri kararı vermekte özgürler. Suriye hükümetini destekleyen ittifakın ortak hedefleri olduğu gibi tarafların kendi menfaatleri doğrultusunda özel hedefleri de var.”
Ülkesinin Suriye’ye ilişkin tutumunu hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini söyleyen İranlı kaynak şöyle devam etti: “Bu savaş sürdüğü sürece ne Rusların kararı ne de siyasi gidişat bizim Suriye hükümetine desteğimizi değiştirmez. Moskova da bu kararını müttefiklerine verdiği destek kapsamında aldı. Devam eden operasyonlar bundan etkilenmeyecek. Geri çekilen birlikler ve teçhizat artık savaş için gerekli değil. Bize söylenenlere göre bunlara artık ihtiyaç kalmamış. Hatta yakın zamanda yeni teçhizatın sevk edileceği de söylendi.”
İran ve Rusya’nın aynı kampta yer aldıkları doğru ama tam anlamıyla müttefik hâline geldiklerini söylemek zor. İki ülke Suriye konusunda bile savaşın sonuçlarına ilişkin farklı vizyonlara sahip. Rus yetkililer şahıslardan çok Suriye hükümetinin, statükonun devamını önemsediklerini defalarca dile getirdiler. İranlılar ise diğer seçenekler ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın iktidarını sürdürmesinde ısrarcı. Ancak iki tarafın da nihai hedefi aynı olduğu için bunlar sadece söylem farkı da olabilir. Nitekim Rus ordusu Humeymim hava üssü ile Tartus deniz üssündeki güçlü varlığını sürdürüyor.
7 Mart’ta, yani çekilme açıklamasından bir hafta önce ve Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Tahran ziyaretinden bir gün sonra kıdemli Rus diplomat Mikhail Bogdanov Tahran’da İranlı muhatabı Hüseyin Emir Abdullahian ile Suriye’deki son durumu görüştü. İranlı bir yetkilinin Al-Monitor’a verdiği bilgiye göre ziyaretin amacı İran’ı çekilme kararı hakkında bilgilendirmekti. Yetkili “Askeri komutanlarımız (karardan) haberdardı ama bazı ayrıntıların siyasi düzeyde görüşülmesi gerekiyordu.” dedi.
Davutoğlu’nun İran ziyareti de bir yönüyle Rusya’yla ilgiliydi. Hem Tahran hem Ankara kuzey Suriye’deki Kürtlerin emellerinden derin bir kaygı duyuyor. Oysa Putin bazılarının kullandığı deyimle yeni ilan edilen ve Türkiye’yle İran’ı bir araya getiren özerk Suriye Kürt bölgesinin “vaftiz babası” oldu. İki ülke Suriye’nin kuzeyini ya da Kürtçe ismiyle Rojava’yı ele almak için Esad’ın akıbeti ve Suriye krizinin geneline ilişkin anlaşmazlıklarını bir kenara bıraktı. İki ülke de bu gelişmeyi Suriye’nin bütünlüğüne bir tehdit ve büyük Kürt azınlıklarının yaşadığı tüm bölgeler için istikrarsızlaştırıcı bir unsur olarak görüyor.
Görünüşe göre Putin’in çekilme kararı altı aydır süren askeri müdahalenin büyük ölçüde amaçlarına ulaştığı değerlendirmesinden kaynaklandı. Çekilme açıklaması Suriye hükümeti ile muhalifler arasında Cenevre’de Birlemiş Milletler himayesinde başlayan görüşmelere denk getirildi. Öte yandan açıklama yapılırken mayıs 2015’ten bu yana İslam Devleti’nin kontrolünde olan Palmira’nın geri alınması için düzenlenen geniş çaplı harekâtın hazırlıkları da başlamıştı. Bu harekâtta hep birlikte Rusya’dan hava desteği alan Suriye ordusu, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah, iş birliklerini yeni bir boyuta taşıdı.
Her şey bir yana Esad’ın müttefiklerinin konumlarını koruduğu görülüyor. Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım da Beyrut yakınlarında yapılan bir toplantıda şöyle konuştu: “Suriye’de büyük değişimlerin olacağına, Rusya’nın kısmi çekilmesiyle güç dengesinin değişeceğine dair orada burada analizler yapılmaya başlandı. Suriye ordusuyla ittifak eden kuvvetler mevcut bölgelerini koruyacak ve yeni bölgelerde ilerleyecek güçtedir. Hizbullah eskiden olduğu gibi cephede kalacak, ne yerini başkasına bırakacak ne de planlarını değiştirmek zorunda kalacak.”