Üçüncü Gazze savaşında oldukça düşük bir profil benimseyen Suudi Arabistan Krallığı, kamuoyunda nadiren açıklamalar yapıyor ve daha ziyade perde arkasından müttefiki Mısır’a destek sağlıyor. Suudilerin tavrını yanlış okuyan kimi gözlemciler, Suudi Arabistan’ın sessizliğini İsrail ile Hamas’a karşı üstü kapalı ittifak olarak yorumluyor. Oysa krallık, Netanyahu hükümetini giderek haydut devlet olarak görüyor.
Suudi Arabistan’ın Hamas ile İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) arasındaki Gazze savaşında çoğunlukla suskun kalması, olağan bir şey değil. Suudi maliye bakanı, 14 Temmuz’da “vahşi İsrail saldırısının” mağdurlarına acil yardım olarak Gazze’ye 53 milyon dolarlık bir hibeyi duyursa da kralın kendisi 1 Ağustos’a dek sessiz kaldı. Kral Abdullah bin Abdülaziz, o gün İsrail’i “insanlığa karşı savaş suçları” ve “toplu katliamlar” işlemekle suçlayarak kınadı. Kral, İsrail’in adını özellikle anmasa da resmi Suudi basını, kralın genelde İsrail’i, özelde de Başbakan Benjamin Netanyahu’yu kastettiğini belirtti. Hamas’a hiç değinmeyen Kral, geniş bir şekilde “İslam’ın saf ve insancıl imajını bozan teröristlerden” söz etti. Suudi basını, bu sözlerin Hamas’a değil, El Kaide ve İslam Devleti’ne (İD) yönelik olduğunu açıkladı. Kral ayrıca en kötü terörün devlet terörü olduğunu söyledi ki bu da Suudi söyleminde İsrail’i işaret ediyor.