Irak’taki hızlı çözülme şimdiye dek Moskova için büyük bir endişe kaynağı olmadı. Irak’ın durumu, Ukrayna sorunu ve iç meselelerle meşgul olan Rus basınında nadiren haber oluyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Irak ordusunu kuzey ve batıdaki kentlerden süren militanlarla mücadelesinde Başbakan Nuri El Maliki’ye “tam destek” ifade etmiş olsa da mesele Rus yetkililerin birinci önceliği gibi görünmüyor. Irak ve Orta Doğu’daki kimi önemli menfaatlerine karşın Rusya’nın Irak’ta çok fazla müdahil olması muhtemel değildir.
Genel manada, Fyodor Lukyanov’un da Al-Monitor’da yazdığı gibi Irak’taki gelişmeler, Rusya’nın bu konudaki görüşlerini teyit etmeye yaradı. Burada birkaç unsur söz konusu. İlk olarak yeni kriz, ABD’yle ilişkiler bakımından bir nevi “Ben sana söylemiştim.” ânı oldu. Nitekim Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD işgali sırasında Moskova’nın sıkça dile getirdiği uyarısını anımsattı: “Amerikalılarla İngilizlerin orada giriştikleri maceranın sonu iyi olmayacak.” Bu, Rus yetkililer ile yorumcuların 2003’ten bu yana olumsuz her gelişmede tekrar ettikleri bir nakarat olageldi.