“Kürtler duygusal olarak Türkiye’nin bütünlüğü fikrinden giderek kopuyor.” Kürt meclislerinde bu tespiti sıklıkla duyar hale geldik. En son Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, kaçakçılığa giderken insansız uçaklarla izlenen ve PKK’lı zannedilerek sınır bölgesinde öldürülen Roboskili 34 gencin anıldığı törende “Roboski bir kırılma noktasıdır. Bir kez daha Kürt halkı bir sorgulamaya gitmiştir. Duygusal bir kopuşu yaşamıştır Roboski katliamında” diyerek Kürtlerdin hali pür melaline dikkat çekti.
Devlet, 28 Aralık 2011’de Uludere’ye bağlı Roboski köyü yakınlarında işlenen katliamın hesabını 2 yılda veremedi. Daha da fecisi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait F-16’larla paramparça edilen gençlerden Vedat Encü’nün halası Miran Encü kahrından öldü! 42 yaşındaki Encü 28 Aralık’taki anma töreni sırasında kalp krizi geçirdi ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Herkesin dilindeki teşhis birdi: ‘Kalbi dayanamadı.’ Kürtleri, TBMM’de 2 yıl boyunca planlanmış 1937’deki Dersim Katliamı’yla zihinlerine kazınmış “Devlet bize düşman” mottosundan çıkartacak köklü adımlar beklenirken devlet kamuoyunun önüne 34 kişinin ölümünden sorumlu bir tek zanlı çıkartabilmiş değil.