Cenevre’de 24 Kasım’da sabaha karşı P5+1 grubu ile İran arasında varılan nükleer anlaşma uluslararası sistemin halen diplomatik çözüm üretebildiğini ortaya koyması açısından sevindirici. Bu, Obama Yönetimi’nin olduğu kadar İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin de bir başarısıdır. İran’da Ahmedinecad aşırıcılığı ve irrasyonalizmi yerini Ruhani’nin gerçekçiliği ve rasyonalizmine bırakmasaydı, başka bir deyişle İran dış politikası bu bakımdan gerçekten de “reset”lenerek özlü geleneğini bu çözüme yansıtmasaydı dünyayı şimdilik kaydı ile rahatlatan bu başarı elde edilemezdi.
İran örneğinde de görülüyor: Ahmedinecad gibi hayalperest ve aşırıcı liderlerin, ülkelerinin dış politikalarında neden olduğu tıkanıklığın giderilmesi için ön koşul, bu sonuca yol açan aktörlerin değiştirilmesidir.