HALEP, Suriye — Türk Lirası’nın değer kaybetmesi, radikal örgüt Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) kontrol ettiği Suriye’nin İdlib vilayetinde halkın geçim krizini derinleştiriyor. Bölgede hayat pahalılığı genel olarak artarken ekmek dâhil günlük gıda kalemlerinin fiyatlarında büyük artışlar oldu. Bundan en çok bölge halkının çoğunluğunu oluşturan yoksul kesimler etkileniyor.
İdlib’deki fiili yönetim geçen sene Suriye Lirası’nın değer kaybetmesi üzerine resmi işlemlerde Türk Lirası’nı benimsemişti.
Ancak TL de yabancı paralar karşısında değer kaybediyor ve bu düşüşün sürmesi bekleniyor. TL 23 Kasım’da rekor bir düşüş yaşarken doların fiyatı 13.45 TL’yi gördü.
16 Kasım’da Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, enflasyonun arzu edilen seviyelerde olmadığını kabul ederken, “Enflasyonla mücadeleyi kararlı ve bütüncül bir anlayışla sürdürdüğümüz ölçüde döviz kuru istikrara kavuşacak ve ülke risk primimiz düşecektir” demişti.
İdlib’de TL’nin kullanılması, HTŞ’ye bağlı idari bir yapı olan Kurtuluş Hükümeti’nin Haziran 2020’de aldığı karara dayanıyor. Dolar kurunun 6.8 TL olduğu o günlerde Kurtuluş Hükümeti’nin ekonomi sorumlusu Basil Abdül Aziz, TL’nin “kurtarılmış bölgelerde Suriye Lirası’nın yerine günlük işlemlerde kullanılabilmesi” için ticaret erbabına ve döviz bürolarına TL’yi tedavüle sokma talimatı verdiklerini duyurmuştu.
TL’deki sert düşüş, İdlib’de fiyat artışları, tüketicinin alım gücünün azalması, tüccarların fiyatları manipüle etmesi, ücret ve maaşların değer yitirmesi gibi eski sorunları yeniden depreştiriyor.
Kurtuluş Hükümeti’ne bağlı olan petrol şirketi Watad Petroleum, TL’nin değer kaybetmesi üzerine akaryakıt fiyatlarına yeniden zam yaptı. Şirket Telegram hesabı üzerinden 20 Kasım’da yaptığı açıklamada zammı TL’nin düşüşüne bağladı.
İdlib’de ithal benzinin litre fiyatı şu an 9.83 TL, ithal motorinin litre fiyatı ise 9.14 TL. Öte yandan, Suriye’nin doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrol ettiği bölgelerden kaçak olarak getirilen rafine motorinin litresi 5.77 TL’den satılıyor. Standart tüp gazın fiyatı ise 137 TL’ye yükseldi.
İdlib’de pek çok insan yükselen fiyatlardan HTŞ’ye bağlı Kurtuluş Hükümeti’ni sorumlu tutuyor, ekonomik krizin yönetimin uygulamaları nedeniyle derinleştiğine inanıyor.
Yönetim 17 Kasım’da standart ekmeğin gramajını 500’den 450 grama düşürdü. 2.5 TL olan ekmek fiyatı İdlib’de pek çok insanı zorluyor.
İdlib’in güney kırsalından vilayetin kuzeyine kaçan ve burada kampta yaşayan 60 yaşındaki Ebu Muhammed Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Oğullarım ve onların aileleri dâhil 40 kişilik bir aileyiz. Fahiş zamlar nedeniyle ekmek temin etmekte zorlanıyoruz. Ailemizin günlük ekmek ihtiyacı 20 ama zamların ardından ancak 10 tane alabiliyoruz.”
İdlib’in batı kırsalında yaşayan Huzeyfe Hafız da şöyle konuştu: “Türk Lirası’nın düşüşü hayatımızı fazlasıyla etkiliyor. Ben bir manav dükkânında çalışıyorum ve günlük 25 TL alıyorum. Bu para artık gıda alışverişine yetmiyor. Çocuklarımın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borç para almak zorunda kaldım.”
Kurtuluş Hükümeti’nin Ekonomi ve Kaynaklar Bakanlığı’ndan bir yetkili ise Al-Monitor’a yaptığı açıklamada, “Bakanlık ekmeği sübvanse etmeye çalışacak. Bu, önümüzdeki günlerde halka olumlu yansıyacak, yüksek fiyatların yükünü hafifletecek” dedi.
Kimliğinin saklı kalması kaydıyla konuşan yetkili, üretim maliyetini düşürmek amacıyla fırınların akaryakıtı sübvansiyonlu fiyatlarla alması için de çalışma yapılacağını, böylece ekmek fiyatının düşeceğini belirtti. Ayrıca, maliyeti daha da aşağı çekmek için fırınlara daha fazla elektrik verilecek. Un tüccarlarına ve ekmek üretim sürecine hiçbir vergi uygulanmadığını vurgulayan yetkili, özel fırınların kâr marjını tüketiciyi koruyacak şekilde düzenlemek üzere fırınlar müdürlüğü ile çalışma yürüttüklerini söyledi. Yetkiliye göre yönetim ekmeğin mevcut gramajını koruyacak ve TL’deki kriz devam etse de ekmek makul fiyattan satılacak.
Suriye’nin başka bir bölgesinden kaçarak İdlib’e sığınan Salih Abbas Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Türk Lirası’nın değer kaybetmesi halkı birkaç nedenle fazlasıyla etkiledi. En önemlisi, kış geldiği için ihtiyaçlar arttı. İnsanların kış giysilerine, yakacağa ihtiyacı var. Ayrıca yağ, şeker ve pirinç gibi temel gıda ürünleri ve temizlik malzemeleri zorunlu bir ihtiyaç. Liranın değer kaybetmesiyle bu ürünlerin fiyatları neredeyse iki katına çıktı. İnsanlar bunları artık alamıyorlar. Gördüğünüz gibi çarşıda neredeyse hiç alışveriş yapan yok.”
Abbas şöyle devam etti: “Bunun başlıca sorumlusu HTŞ ve Kurtuluş Hükümeti’dir. Çünkü onlar kendileriyle bağlantılı tüccarlar üzerinden her türlü malın ticaretini tekelleştiriyor ve bu tüccarlar halkın durumunu umursamadan fiyatları yükseltiyor. Bu yönetim başarısız olmuştur ve gitmesi gerekir.”
TL’nin değer kaybını İdlib halkı en çok ithal ürünlerin yükselen fiyatları üzerinden hissediyor. Yerel meclis ve Kurtuluş Hükümeti çalışanlarından öğretmen, hemşire ve inşaat işçisine kadar insanlar maaş ve ücretlerini TL olarak alıyor.
İdlib’de yaşayan ancak HTŞ ile bağlantısı olmayan Suudi cihatçı Muhsin Ghosn Twitter’daki paylaşımında HTŞ’yi kastederek bir “kurtarıcıdan” beklenen “inşaat, yol ve parklar yapmak, eleştirenleri susturmak değil, yoksulları doyurmak, işleri kolaylaştırmak, vergileri kaldırmak ve insanlara iş imkânı sağlamaktır” diyor.
HTŞ’den ayrılan yargıç İssam El Hatib de İdlib’deki hayat pahalılığı ve ekonomik krizden, rejim kontrolündeki bölgelerle kaçak ticaretin yapıldığı geçiş noktalarını açan HTŞ ve Kurtuluş Hükümeti’ni sorumlu tutuyor. Hatib Twitter’daki paylaşımında “HTŞ lideri Ebu Muhammed El Colani geçtiğimiz günlerde rejimle kaçakçılık geçişlerini yeniden açarak İdlib halkının ekonomik sıkıntılarını artıran bir adım attı. Pek ç0k nakliye kamyonu düşman kontrolündeki bölgelere geçti ve bu da İdlib’de fiyatların daha da artmasına neden oldu” diyor.