Rusya Savunma Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Rus ve Mısır deniz kuvvetlerinin Karadeniz’de ilk kez ortak tatbikat yapacağını duyurdu. Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler arasında Mısır’ın başlıca bölgesel rakiplerinden biri olan Türkiye yer alıyor.
Gözlemciler ve askeri uzmanlara göre Kahire ile Ankara arasındaki güç gösterisinde niteliksel bir sıçrama teşkil eden ortak tatbikat, iki ülke arasındaki gerilimi iyice körüklüyor.
Rusya Savunma Bakanlığı 8 Ekim’de “Dostluk Köprüsü-2020” isimli ortak tatbikata hazırlık kapsamında Rus ve Mısır askeri heyetlerinin Rusya’nın Novorossisk kentinde üç gün boyunca görüştüğünü duyurdu. Tatbikatın “Mısır ve Rus donanmaları arasındaki askeri işbirliğini, deniz güvenliği ve istikrarına hizmet edecek şekilde güçlendirip geliştirmeyi” amaçladığını belirten açıklamada şu bilgiye yer verildi: “Rus Donanması Karadeniz Filosu ile Mısır Donanması’na ait taktik savaş gemisi grupları hava desteği eşliğinde deniz güzergâhlarını çeşitli tehditlere karşı koruma görevleri icra edecek.”
Nasır Yüksek Askeri Akademisi’nde uzman danışman olan Tümgeneral Cemal Mazlum Al-Monitor’a yaptığı değerlendirmede Karadeniz’deki Rus karasularında bir ilk olan ortak tatbikatın, geçen yıl Akdeniz’de icra edilen Dostluk Köprüsü-2019 tatbikatını tamamlayan bir adım olduğunu vurguladı.
Mazlum şöyle konuştu: “Bu deniz tatbikatının yararı Mısır için daha fazla olacak. Çünkü tatbikat Mısır’a 3 bin kilometre mesafede Karadeniz’in kapalı sularında, Akdeniz hava sahasının uzağında geçekleşecek. Çok sayıda silah modernizasyonu ve yeni silah alımlarının ardından bu, Mısır ordusu ve donanması için uluslararası bir güç gösterisi olacak.”
Cumhurbaşkanı Abdül Fettah El Sisi’nin iktidarında Mısır ordusunun, özellikle donanmanın kabiliyetleri epey artırıldı. Almanya’dan dört adet Tip 209/1400 sınıfı denizaltı, Fransa’dan iki adet Mistral sınıfı çıkarma gemisi ve bir FREMM tipi firkateyn satın alındı.
Kahire Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Tarık Fehmi, Karadeniz’deki Mısır-Rus tatbikatının kritik bir zamanda gündeme geldiğini, Türkiye’nin “emperyal” emelleri karşısında Ankara’ya dolaylı bir mesaj olduğunu düşünüyor.
Ankara’nın Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile güvenlik ve deniz yetki alanları konusunda Kasım 2019’da imzaladığı anlaşma, Mısır’la Türkiye arasındaki gerilimi yükseltmişti. Mısır ve Doğu Akdeniz’deki başka ülkeler anlaşmayı reddettiler. Türkiye, müttefiki olan Fayiz El Serrac başkanlığındaki UMH’ye askeri destek de sağladı.
Türkiye’nin desteği Libya savaşının gidişatını değiştirdi. Kahire’nin desteklediği doğu güçlerinin komutanı Halife Hafter, Trablus merkezli UMH’ye karşı taarruzlarında bir dizi başarısızlık yaşadı. Mısır Türkiye’nin hamlelerine karşılık UMH güçlerinin Sirte ve El Jufra kentlerine girmesi hâlinde Libya’ya askeri müdahale tehdidinde bulundu. Mısır, meselenin ulusal güvenliğini ilgilendirdiğini, ulusal güvenliğinin Türkiye destekli UMH güçleri ve milislerince tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğini savundu. Neticede ağustos ayında ateşkes ilan edildi.
Al-Monitor’un sorularını yanıtlayan Fehmi şöyle konuştu: “Mısır bu tatbikatla Akdeniz’in ötesindeki stratejik deniz alanlarında Türkiye için yaşamsal önemdeki alanlara temas edecek şekilde hareket edebildiğine dair Türkiye’ye, Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit eden diğer taraflara caydırıcı bir mesaj veriyor. Tatbikat Mısır ordusunun 19’ncu yüzyılda İstanbul’un kapısına kadar ulaştığını ve bunu tekrar yapabileceğini hatırlatıyor.”
Fehmi’ye göre tatbikatla Moskova da Ankara’ya “Benim için stratejik önem taşıyan bölgelerde hamleler yaparsan ben de senin stratejik bölgelerinde karşı hamleler yaparım” mesajı veriyor. Fehmi bu bağlamda Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki çatışmaları ve Doğu Akdeniz’deki gerilimleri işaret ediyor.
Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 14 Ekim’de Yukarı Karabağ meselesinde Türkiye ile hemfikir olmadıklarını belirtti.
Öte yandan, Rusların tatbikat duyurusunun ardından Mısır tarafı sessiz kaldı. Mısır ordu sözcüsü Al-Monitor'un yorum talebini yanıtsız bıraktı.
Orta Doğu Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan Muhammed Süleyman’a göre Mısır sessiz kalarak arabuluculuk yaptığı Libya görüşmelerinde sağlanan nispi ilerleme ışığında Ankara’yla gerilimi artırmak istemediği mesajını veriyor.
Libyalı tarafları bir araya getirme çabalarına hız veren Mısır, krize çözüm bulmak amacıyla bir ay içinde aralarında UMH temsilcilerinin de bulunduğu üç Libya heyetine ev sahipliği yaptı.
En son 11-13 Ekim’de Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyi’ni temsil eden heyetler Kahire’de bir araya geldiler. Taraflar, Libya’da geçiş dönemini bitirip kalıcı safha için hazırlıklara başlama ve anayasal düzenlemeleri tamamlamak üzere Mısır’da bir kez daha toplanma konusunda anlaştılar.
Ancak Süleyman’a göre Karadeniz’deki Dostluk Köprüsü-2020 tatbikatı Mısır donanmasının Türkiye’nin stratejik derinliğine girmesi anlamına geliyor: “Kahire, Türkiye’nin Libya’daki hamlelerine Türkiye’nin derinliğinin tam kalbine girerek yanıt verebileceği mesajını veriyor.”
Türkiye ise bu arada Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerini test etme kararı aldı. Türk makamları 13-16 Ekim’de Karadeniz kıyısında füze atışları yapılacağı gerekçesiyle havacılar için uluslararası bildirim yayınladılar.
Süleyman’a göre “Bu, Mısır askeri unsurlarının İstanbul Boğazı’ndan geçişinin Ankara'yı kaygılandırdığını gösteriyor. Türkiye, Mısır-Rusya tatbikatına sembolik yanıt olarak Mısır’la aynı anda tatbikat yaptı."