Ekonomik ve sosyal koşulların kötüleştiği, fevkalade olumsuz bir yılı geride bırakan Ürdün için 2018 tahminleri de pek iyimser değil. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) şart koştuğu sübvansiyon kesintilerini içeren tartışmalı bütçenin parlamentodan geçmesi bekleniyor. Sübvansiyon kesintileri, milyonlarca Ürdünlünün temel gıda maddesi olan ekmeği de kapsıyor. Bunun yanı sıra gelir vergisi muafiyetlerini sınırlayan, vergiye tabi gelirin alt sınırını aşağı çeken bir kanun tasarısı söz konusu. Ekonomik büyüme hâlâ ağır seyrediyor, devlet bütçesindeki açıklar devam ediyor, dış ve iç borçlar ise 36 milyar doları aşmış durumda. İktisatçılar, Ürdün’e sağlanan dış yardımların da 2018’de azalabileceği konusunda uyarıyor.
Ancak ekonomideki kasvetli tablo karamsar havanın sadece bir boyutunu oluşturuyor. Uzmanlar 2017’de bölgede yaşanan önemli jeopolitik değişimlerin de Ürdün üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekiyor. Bunların başında İsrail’le ilişkilerin kötüleşmesi, Körfez’deki geleneksel müttefiklerin Filistinliler ile Ürdün’ü feda ederek Donald Trump’ın “nihai anlaşmasını” hayata geçirmek üzere İsrail’le gizlice görüştüğü algısı ve Trump’ın tek taraflı bir kararla Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması geliyor.