Ana içeriğe atla

Erdoğan’ı 2019’da yenmek mümkün mü?

16 Nisan referandumundaki yüzde 49’luk hayır oyu muhalifleri umutlandırdı, farklı kesimleri bir araya getirerek Erdoğan’ın karşısına çıkacak bir isim arayış başladı. Bu arayışın anlamı var mı?
ANKARA, TURKEY - APRIL 17: Supporters of Turkish President Tayyip Erdogan wave national flags as they wait for his arrival at the Presidential Palace on April 17, 2017 in Ankara Turkey. Erdogan declared victory in Sunday's historic referendum that will grant sweeping powers to the presidency, hailing the result as a "historic decision. 51.4 per cent per cent of voters had sided with the "Yes" campaign, ushering in the most radical change to the country's political system in modern times.Turkey's main opposi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminden rahatsız, farklı siyasi eğilimler arasında bölünmüş muhalif seçmen Türkiye’de Macron gibi bir siyasetçi, bir lider üretebilir mi? 2019 başkanlık seçimlerine Erdoğan karşıtı muhalif bir seferberlik damga vurabilir mi?

Bu, kâğıt üzerinde mümkün. Türkiye 16 Nisan 2017’de anayasa değişikliğiyle oyunun kurallarını değiştirdi. Parlamenter düzende nispi temsil sistemiyle Erdoğan ve partisini iktidardan uzak tutmak, yerleşik siyasi dengeler itibarıyla adeta imkânsızdı. Ancak yeni kurallarla ikinci turda iki adayın yarışacağı başkanlık seçimi seçmen ittifaklarına imkân sağlayarak keskin bir iktidar değişimini pekâlâ sağlayabilir. Başka bir ifadeyle, Erdoğan’ın ısrarla peşinde koştuğu ve elde ettiği yeni anayasal düzen, onun için bir siyasi tuzak haline dönüşebilir.

Son günlerde Türkiye kamuoyu, özellikle muhalif kesim, bu sorular ve ihtimalle yakından ilgili. Zira 16 Nisan referandumunda ilk kez Erdoğan’ın yenilebileceğine dair ciddi işaretler ortaya çıktı. Adil olmayan bir kampanya ve seçim koşullarına rağmen “evet” oylarının yüzde 51’de kalması, çok daha kötüsünü bekleyen umutsuz ve depresif muhalif kesimleri bir ölçüde canlandırdı. AKP-MHP ikilisinin kasım 2015’te aldığı toplam oya nispetle yüzde 10’luk kayıp yaşaması, 17 büyükşehirde hayır oylarının önde çıkması cesaretlendirici bir etki yaptı. AKP çevrelerinde ise kısmi bir sarsıntı yarattı.

Erdoğan’ın zaferinin kırılganlığının sadece kamuoyunda değil, siyasi arenada da ciddi bir akis yaptığını belirtmek gerekir. Türk siyasetinin duayen isimlerinden, CHP’nin eski genel başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bir süre önce bir televizyon programında muhalefetin tek aday etrafında birleşmesi gerektiğini söylüyor, yüzde 49’un adayını bulması için şu sözlerle hareketlenme çağrısı yapıyordu: "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ‘ben Cumhurbaşkanı adayıyım’ derse biz de 'tamam' deriz, arkasında oluruz, adayımız o olur. Kılıçdaroğlu aday olmayacaksa, içinde genel başkanlık yarışının da olduğu bir dönem başlıyor. Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olabilir. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım…"

Baykal’ın bu çıkışı bir anlamda cini şişeden çıkardı. Muhalefetin, AKP’nin Erdoğan’la ayrı düşmüş kurucularından eski Cumhurbaşkanı Gül’ün etrafında birleşilebileceğini söylemesi akıllardan geçen bir “beklenti”nin dışa vurulmasıydı. Bu ihtimalin seslendirilmesi AKP saflarını da hareketlendirdi.

Baykal’ın ortak bir aday tespiti için ana muhalefet partisinde iktidar değişimini ima etmesi, CHP’yi de hareketlendirdi. Aday tartışması ile parti içi iktidar mücadeleleri start almış oldu. CHP’de muhaliflerin olağanüstü kongre çağrıları ve buna karşı genel başkanın verdiği tepki 2019 cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesi bir anda iç içe sokuldu.

Asıl önemlisi, CHP liderinin bu siyasi baskı altında 2019 için aday ve ittifak arayışını şimdiden başlattığını şu sözlerle açıklamasıydı: “Yüzde 49 sadece bize aitmiş gibi bir hava yaratıp aday belirleme sürecine girerseniz yanlış olur. Biz bunun çalışmalarına bugünden başladık zaten. 50’nin üzerinde sivil toplum örgütünün başkanıyla konuştum. Referandum sürecini değerlendirdik. Önümüzdeki hafta bazı siyasi partilerin liderlerini ziyaret edeceğim.”

Sol muhalif kesimin siyasi hararetinin bu çerçevede artacağı belli. Ancak Erdoğan karşısında bir ittifakı, bir ortak adayı güçlü ve anlamlı kılacak olan, hiç şüphe yok ki muhafazakâr cephe. Referandumda AKP seçmeninin yüzde 10’u Erdoğan’a karşı çıktı ve “hayır” oyu kullandı. “2019’a doğru bu oran artar mı?”, daha önemlisi “Bu grup siyasallaşır mı?” gibi soruların önümüzdeki dönem için hayati önem taşıdığına şüphe yok. Muhafazakâr kesimde bu sorular ve içerdiği endişeler, Baykal’ın Gül’ü muhalefetin ortak adayı olarak işaret etmesiyle tekrar gündeme geldi.

AKP’liler Gül’ü Erdoğan karşısında adaylığıyla ilgili net olmaya ve spekülasyonları bitirmeye davet ederken Erdoğan, Gül’ün ortak aday olma fikrini “Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir” olarak tarif ediyordu. Gül ise temkinli davranıyor, kapıyı ne açıyor ne kapıyordu. Yaptığı açıklamada hem “sıcak siyasetten uzak durduğunu” söylüyor, hem “bilgi ve tecrübesini ülke için paylaşma sorumluluğu olduğunu” hatırlatıyordu.

AKP’nin ilk başbakanı ve cumhurbaşkanı olan Gül gerek AKP çevrelerinde gerek Türk siyasi hayatında önemli bir figür. Erdoğan’ın 2013 sonrası politikalarıyla ters düşen, reformcu ve liberal bir eğilimi, AKP doğuş felsefesini temsil etmeye devam eden bir isim. Bu açıdan muhalefet çevrelerinde de belli bir sempatiye sahip ve Erdoğan’ın karşısına çıkarsa her cenahtan destek almaya aday. Ne var ki Gül bugüne kadar fikir ayrılığını siyasi dile dökmekten, AKP içinde tartışma ve ayrışma yaratmaktan kaçındı. Bunun en büyük nedeni muhtemelen Erdoğan karşısında sınırlı kazanma şansının olması ve mücadeleci yanının eksikliğiydi.

Ancak muhafazakâr çevrelerde, eski AKP siyasetçileri arasında artan memnuniyetsizlik dikkate alındığında ve Erdoğan’ın keskin tek adam politikalarını sürdürmesi halinde bu dengeler değişebilir.

Bu anlamda Gül’ün son konuşmasında sarf ettiği şu sözler bir tutumu ve grubu temsil etmesi bakımından dikkat çekiydi: “Başta ben olmak üzere AK Parti’nin gerçek öncüleri, kurucularına yönelik ağza gelmeyecek laflar, küfürler, partide ahlak dışı davranışları kınıyorum. Bunun nasıl organize olduğunu dünya âlem biliyor artık. (Erdoğan’ı kastederek) Bunun karşısında sükûtu üzüntüyle karşılıyorum.”

Yeni oluşan koşullarda, etrafında kendiliğinden bir birleşme ve ittifak olması halinde Erdoğan’ın otoriter performansının derinleşmesi, ekonomiden dış politikaya yaşanabilecek kimi muhtemel krizler çerçevesinde Gül’ün siyasi olarak harekete geçmesi masada duran bir ihtimaldir. Gül bu çerçevede 2019 yolunda bir ağırlık oluşturmaya devam edecek gibi görünmektedir.

Genel tablo budur, soru ise şudur: Memnuniyetsiz ancak örgütsüz ve dağınık bir muhalefet siyasi anlamda organize olabilir mi? Bunun çok kolay olmadığını teslim etmek gerekir. Yüzde 49 içindeki antagonist siyasi eğilimlerin varlığı dikkate alınırsa, bu eğilimlerin herhangi bir anayasa değişikliğine türlü saiklerle “hayır” demesi ile ortak bir başkan adayı üzerinde anlaşarak aynı istikamette oy kullanması arasında önemli bir fark vardır.

Ayrıca Türkiye’de seçmen ittifakları ve uzlaşma geleneğinin zayıf olduğuna işaret etmek gerekir. MHP’li muhalifler ile Kürtler, muhalif muhafazakârlar ile sol kesim arasında uzlaşma hem fiilen hem siyasi kültür açısından oldukça zor görünmektedir. En nihayet AK Parti’nin kan kaybına rağmen yüzde 44 civarında bir destekle Türkiye’nin hala en güçlü ve organize siyasi yapısı olduğu açık. Tüm bu gelişmelerin, Türkiye siyasetinde yeni bir pist oluşturduğu açıktır.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise AI-driven

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

All premium Industry Newsletters - Monitor the Middle East's most important industries. Prioritize your target industries for weekly review:

  • Capital Markets & Private Equity
  • Venture Capital & Startups
  • Green Energy
  • Supply Chain
  • Sustainable Development
  • Leading Edge Technology
  • Oil & Gas
  • Real Estate & Construction
  • Banking

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in

Turkey Briefing Turkey Briefing

Turkey Briefing

Top Turkey stories in your inbox each week

Trend Reports

Saudi Crown Prince Mohammed bin Salman (4th R) attends a meeting with Chinese President Xi Jinping (3rd L) at the Great Hall of the People in Beijing on February 22, 2019. (Photo by HOW HWEE YOUNG / POOL / AFP) (Photo credit should read HOW HWEE YOUNG/AFP via Getty Images)
Premium

From roads to routers: The future of China-Middle East connectivity

A general view shows the solar plant in Uyayna, north of Riyadh, on March 29, 2018. - On March 27, Saudi announced a deal with Japan's SoftBank to build the world's biggest solar plant. (Photo by FAYEZ NURELDINE / AFP) (Photo credit should read FAYEZ NURELDINE/AFP via Getty Images)
Premium

Regulations on Middle East renewable energy industry starting to take shape

Start your PRO membership today.

Join the Middle East's top business and policy professionals to access exclusive PRO insights today.

Join Al-Monitor PRO Start with 1-week free trial