Ana içeriğe atla

Erdoğan: Dolar ve eurosu olanlar terörist

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde dolar euro olanların, elinde bomba ve silah olan teröristlerle aynı konumda olduklarını söylese de Merkez Bankası hükümetin 140 milyar dolarlık devlet garantili “mega proje”lerin sıkıntıları büyüttüğü görüşünde.
Turkish President Tayyip Erdogan leaves Eyup Sultan mosque in Istanbul, Turkey, December 11, 2016. REUTERS/Murad Sezer - RTX2UIEV

ANKARA -- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 12 Ocak’ta mahalle muhtarlarına hitaben yaptığı konuşmada dolar ve euroda önlenemeyen artışa tepkisini, çok sert ifadelerle dile getirdi: “Türkiye’nin maruz kaldığı saldırıların bir de ekonomik boyutu olduğunu artık herkes görüyor, biliyor. Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur. Amaç, Türkiye’ye diz çöktürmek, Türkiye’yi teslim almak, Türkiye’yi hedeflerinden uzaklaştırmaktır. Bunun için döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar.”

Erdoğan bu konuşmanın devamında da iş adamlarına tehdit niteliğinde uyarıda bulundu: “İş dünyamıza yaptığım çağrıyı tekrarlamak istiyorum: Gün yatırım yapma, üretim yapma, istihdamı artırma, duran çarkları çalıştırma, çalışanları hızlandırma günüdür. Eğer bugün bu riski almazsanız yarın riske atacak hiçbir şeyiniz kalmayabilir!”

Bu konuşmayla bir anlamda iş adamlarına ‘fabrikalarınızı kaybedersiniz’ sinyali veren Erdoğan 14 Ocak’ta Borsa İstanbul’un kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada da aynı mesajları yineledi.

2016 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme hızı eksiye dönen ve yüzde 1.8 düzeyinde küçülen Türkiye ekonomisinde yerli ve yabancı yatırımlar dururken işsizlik daha önceki ekonomik kriz dönemlerinin de ötesinde yükselerek yüzde 11.3 oranıyla çift haneli rakamlara ulaşmış durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yılbaşından bu yana yabancı paralar karşısında hızla değer kaybeden Türk Lirası’nın dolar ve euro karşısında 3.94 TL düzeyine kadar erimesine tepkili. Aralık ayı başından bu yana sıklıkla yinelediği “dövizinizi bozdurun, TL’ye, altına geçin” çağrılarına halktan fazla destek gelmiş değil. Türk Lirası’na güvensizlik sürerken bankalardaki döviz hesaplarında önemli bir düşüş olmaması insanların tasarruflarının değerini korumak için hâlâ en güvenli yatırım araçları olarak dolar ve euroyu seçtiğini gösteriyor.

Merkez Bankası’nın bankalardaki döviz hesaplarıyla ilgili verilerine göre, 30 Aralık 2016 itibarıyla bankalardaki döviz hesaplarının toplamı 174 milyar 909 milyon dolar. Döviz bozdurma çağrılarına rağmen 23 Aralık 2016'da 174 milyar 444 milyon dolar olan toplamda aksine bir haftada 465 milyon dolarlık bir artış olmuş.

Merkez Bankası’nın açıkladığı Kasım 2016 Finansal İstikrar Raporu’nda ise artan kur riski ve dövizde meydana gelen sıkıntılar konusunda başka bir unsur ön plana çıkıyor. Merkez Bankası firma borçluluğu en yüksek oranda artan ikinci ülkenin Çin’den sonra Türkiye olduğunu vurgularken, bu durumun ortaya çıkmasında son yıllarda hızla artan Kamu Özel Sektör İşbirliği (KÖİ) projelerinin etkisi olduğunu dile getiriyor.

Döviz krizini ve kur artışlarını özel sektörün 300 milyar doları aşan döviz borçları ve özel sektörün bu borçlarını ödeyebilmek için piyasalardan döviz satın almaya hız vermesi tetikliyor.

Merkez Bankası’na göre özel sektörün artan döviz borçlarında önemli etkenlerden birisi 140 milyar dolara varan KÖİ yatırımları. Raporda, dolar ya da euro üzerinden yapılan “mega proje” ihalelerine verilen hazine garantilerinin hem borçları hem de kur riskini kabarttığı dile getiriliyor.

Bunlar arasında üçüncü köprü, 35 milyar dolarlık yeni İstanbul havaalanı, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Otoyolu, 27 milyar dolara varan şehir hastaneleri projeleri, enerji tesisleri, santraller var. Devlet dolar ya da euro üzerinden belirlenen fiyatlarla bu projelere alım garantileri vermiş durumda. 10 yıldan başlayıp, 49 yıla kadar uzanan süreleri kapsayan bu garantiler sadece bugün değil gelecek için de döviz borçları ve kur artışları açısından Türkiye ekonomisine ağır risk yüklüyor.

Finansal İstikrar Raporu’nda, yabancı para (YP) cinsinden borcu olan şirket sayısının 27 bin olduğu belirtiliyor. 27 bin şirketin toplam borcunun yüzde 75’i sadece bin 114 şirkete ait. 21 bin şirketin döviz borçları özel sektörün toplam döviz borcunun sadece yüzde 5’i düzeyinde. Geriye kalan 6 bin şirket, özel sektör döviz borcu toplamının yüzde 95’ine sahip.

Bunlar, ağırlıkla hükümete yakın müteahhit ve iş adamlarının üstlendiği, hazine-devlet garantili KÖİ projelerini yürüten şirketler.

Raporda ayrıca en yüksek tutarlardaki yabancı para kredisi kullanan ilk 30 firmanın “enerji, havalimanı, otoyol, şehir hastanesi ve telekomünikasyon gibi kamu-özel iş birliği projeleri ile yüksek ihracata sahip otomotiv ve metal sanayi gibi sektörlerde toplandığı gözlenmektedir.” deniliyor.

Merkez Bankası’nın raporu bir anlamda Cumhurbaşkanı ve Hükümet’in döviz başta olmak üzere ekonomideki sorunların sorumlusu olarak, dış güçler, üst akıl, dolar ve euro teröristlerini, hükümete darbe yapmaya çalışan iç ve dış düşmanları, kredi derecelendirme kuruluşlarını işaret eden suçlamalarını açığa düşürüyor. Rapor uygulanan ekonomi ve yatırım politikalarının, dövize endekslenen milyarlarca dolarlık mega projelerin bu sıkıntıda büyük pay sahibi olduğuna işaret ediyor.

Dövizdeki olağanüstü kur artışı ve artan risklerden sonra Merkez Bankası peş peşe aldığı iki kararla bankalara sağlanan Türk Lirası imkânlarını kısıtladı. Piyasada döviz alımına gidebilecek para kaynaklarını kısmak için bankalara sağlanan likidite tutarını önce 22 milyar liraya, 16 Ocak’tan itibaren de 11 milyar liraya indirdi. Merkez Bankası bu yolla bankaları dolaylı yoldan daha yüksek faizle borçlanmaya yönlendirip TL’yi değerli kılmaya çalışıyor.

Ancak bu kararların uzun süreli kalıcı etki yapması güç görünüyor. İçeride siyasi gerilim azalmadıkça, yargıya, kurumlara, yasalara güven sağlanmadıkça risklerin ortadan kalkması oldukça zor.

Eski Hazine Müsteşarı ve CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirirken elinde dövizi olan teröristse önce AKP’nin 14 yıldır süren iktidarı boyunca ülkeye gelen yaklaşık 39 milyar dolarlık kaynağı belirsiz döviz girişlerinin araştırılması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Önümüzdeki bir yılda ödeyeceğimiz dış borç 164 milyar dolar. Buna bir de 2017 yılı için öngördüğümüz 32 milyar dolarlık cari açığı ekleyin: 2017’de dışarıdan bulmamız gereken döviz kaynağı 200 milyar dolar. Bölün 365’e, her gün yarım milyar dolar bulmak gerekiyor. (…) Peki arkadaşlar, kasada ne var? Ben söyleyeyim, 11 Ocak itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kasasında altın dâhil net rezerv 34.7 milyar dolar. Bu, dışarıdan eğer para bulamazsak iki ay ancak dayanabileceğimizi gösteriyor.”

Cumhurbaşkanı’nın elinde dövizi olanları terörist olarak suçlamasına karşın iş adamı örgütleri ve ihracatçılar suskun. Erdoğan’ın iş adamlarını risk almaya, yatırım yapmaya çağırması ise özellikle döviz getirerek yatırım yapacak olan yabancı sermayeyi ürkütüyor.

Geçen yıl Moody’s ve Standard & Poor’s, Türkiye’nin “yatırım yapılabilir ülke” notunu düşürünce Erdoğan’ın ve Hükümet’in çok sert tepkisini çekmişlerdi. Şimdi 27 Ocak’ta Fitch yeni Türkiye notunu açıklayacak. Fitch analisti James McCormack 12 Ocak 2017’de yaptığı açıklamada Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunda indirime gidilmesi riski olduğunu dile getirdi.

Böyle bir not indirimi döviz kurlarının tırmanışını daha da hızlandıracağı gibi Türkiye ekonomisine güveni ve sermaye akışını da olumsuz etkileyecek. Öncesinde not indiren Moody’s ve S&P’yi “darbeci” ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı olası not indiriminde Fitch’i “terörist” ilan edebilir.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in