Erdoğan’ın reformcu politikaları terk edip, otoriter bir yola sapmasından bu yana ona eşlik eden, dilinden düşürmediği bir tabir var: “Üst akıl”. Erdoğan ve çevresi için “üst akıl” yaşanan her bunalımı, her karışıklığı, her başarısızlığı planlayan, üreten, harekete geçiren ve ülke içinde ciddi etki ağına sahip yabancı bir el demek.
Ancak kimdir bu yabancı el? Kim olduğu tam olarak belli değil, tam bir öznesi yok. Bazen ABD, bazen İsrail, son dönemlerde de sık sık uluslararası ekonomik ve politik sistem ima ediliyor. Siyasi iktidar için “üst akıl”ın ülke içindeki iş birlikçileri ya da etki ağı, fon kuruluşlarından bankalar sistemine, Gülenciler gibi gizli ve tehlikeli yapılanmalardan liberal aydınlara kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor.