ERBİL, Irak — ABD’li petrol devi Exxon Mobil Kürdistan bölgesindeki altı üretim sahasının üçünden çekildi. Exxon Mobil’in Süleymaniye vilayetindeki Betvata, Arbat ve Kara İncir sahalarından ani bir kararla çekilmesi soru işaretlerine yol açtı.
Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) dış ilişkiler sorumlusu Hemin Havrami 26 Aralık’taki basın toplantısında Exxon’un siyasi bir gerekçeyle değil üretimdeki düşüş nedeniyle böyle bir karar aldığını açıkladı. Havrami şöyle konuştu: “Kürdistan zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahiptir ve tüm petrol şirketleri burada çalışmak ister. Exxon Mobil de artık doğal gaza yönelmek istiyor.”
Kürdistan Tabii Kaynaklar Bakanı Aşiti Havrami ise 6 Aralık’ta Iraq Oil Report isimli haber sitesine Exxon’un bölgesel hükümetle yaptığı sözleşmenin gereklerini yerine getiremediği için sahalardan çekildiğini belirterek şöyle dedi: “Bazı şirketler sözleşmelerde belirlenen teslim tarihine uyamıyor ve bu durumda sözleşme gereği faaliyet gösterdikleri sahalardan ayrılmaları gerekiyor.”
Irak’taki uluslararası petrol şirketleri Kürdistan’daki üretim sahalarından çekilmeye İslam Devleti’yle savaşın başladığı ağustos 2014’te başladı.
ABD’nin Exxon Mobil’den sonra ikinci büyük petrol şirketi Chevron da 2015’in sonlarında Dohuk’taki Rovi sahasından çekildi. Ancak Serta bölgesindeki faaliyetlerini sürdürüyor.
Uluslararası petrol şirketleri Kürdistan’da şimdiye kadar toplam 19 üretim sahasından çekildi. Çekilmeler, hâlihazırda ekonomik krizle cebelleşen Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) omuzlarına büyük bir yük bindiriyor.
Rudav Radyo’da “Kara Altın” programını yapan Bilal Sait, Al-Monitor’a Exxon’un çekilme kararının Süleymaniye’deki petrol sektörüne doğrudan, tüm Kürdistan bölgesine de dolaylı yansımalarının olacağını söyleyerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Amerikan petrol devi İran etkisi nedeniyle çekildi. Geçmiş tecrübeler Süleymaniye’nin İran eksenine yakın olduğunu gösteriyor. Exxon gibi bir şirket İran’a yakın bir bölgede yatırım yapmak istemez.”
Şirket kararında teknik nedenlerin de rol oynamış olabileceğini ekleyen Sait şöyle devam etti: “Süleymaniye bölgesindeki petrol arama faaliyetlerinden çok verimli sonuçlar çıkmıyor.”
Chevron, Total ve Gazprom gibi diğer uluslararası şirketlerin bölgeye ilgi duymasında Exxon Mobil etkili olmuştu. KBY 5 Aralık’ta Londra’da yapılan petrol ve doğal gaz konferansında 2017’nin başında 20 kazı sahasında petrol ve gaz üretimi için ihale açacağını açıkladı. Ancak Exxon Mobil’in üç sahadan çekilmesi büyük şirketlerin yeni sahalara yatırım yapma konusunda cesaretini kıracak bir gelişme.
Kürt-Amerikan Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nün araştırmacılarından Curran Mustafa’ya göre Kürdistan bölgesinde faaliyet gösteren şirketleri yatırımlarını azaltmaya sevk eden bir diğer neden de petrol fiyatlarındaki düşüş. Mustafa Al-Monitor’a şöyle dedi: “Exxon Mobil’in bölgedeki üç sahadan çekilmesinin sebeplerinden biri de bu düşüş olabilir. Ancak şirket diğer bölgelerdeki faaliyetlerine hâlen devam ediyor ve henüz Kürdistan’dan çekilmek istediğine dair bir niyet beyanı yok. (...) Exxon Mobil’in bu üç sahadan çekilmesinin bir diğer nedeni de Süleymaniye’deki siyasi istikrarsızlık.”
Süleymaniye 10 Ekim 2015’ten bu yana sık sık protestolara sahne oluyor. KBY’nin memurların ve eğitim sektörü çalışanlarının maaşlarını ödemeyi geciktirmesi ve kemer sıkma politikaları nedeniyle maaşlarda kesintiye gidilmesi tepkilere yol açıyor. Bunlara bir de İD’le savaş ve petrol fiyatlarındaki düşüşü eklemek gerekiyor.
Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kasımda yayımladığı bir rapora göre aynı ay içinde KBY sahalarından çıkarılan ve tüketilen petrol miktarı 19 milyon 552 bin 432 varil. Bu da günlük 651 bin 748 varile tekabül ediyor. Raporda ayrıca Türkiye’nin Ceyhan limanına toplam 17 milyon 629 bin 368 varil, yani günlük ortalama 587 bin 646 varil petrol ihraç edildiği de belirtiliyor.
KBY parlamentosu Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu Üyesi Rıvaz Faik ise petrol şirketlerinin bölgeden çekilmesinde üç etmenin rol oynadığını söyledi. Bunların başında KBY’nin şirketlere zamanında ödeme yapamamasının geldiğini belirten Faik şöyle devam etti: “Ayrıca Kürdistan bölgesindeki genel durum, vatandaşların siyasi parti ve siyasi süreçlerden hoşnutsuzluğu petrol şirketleri için endişe ve korku kaynağı oldu. Şirketler kendilerini güvende hissetmemeye başladılar. İD’le savaş da cabası.”
Çözümün bu şirketlerin güvenini yeniden kazanmak ve bölgeyi onlar için yeniden güvenli hâle getirmek olduğunu söyleyen Faik sözlerini şöyle tamamladı: “KBY vatandaşlar ve petrol şirketleri arasında güveni yeniden tesis etmeli. Diğer şirketlerin çekilmesi ancak böyle durdurulabilir."