Birleşmiş Milletler, dokuz aydır Libya’ya Genel Ulusal Mutabakat (GUM) ismiyle anılan yönetimi kabul ettirmeye çalışıyor. Uluslararası toplumun çok sayıdaki destek beyanına rağmen GUM hükümeti bir türlü tutunamıyor. Bölgesel çekişmeler, meşruiyetini etkileyen anayasal zorluklar ve kurumsal kapasite eksikliği nedeniyle GUM hükümeti yol alamıyor. Tüm bu nedenlerin ötesinde ise GUM hükümetinin gelir sorunu var. Libya’nın önemli petrol üretim ve ihracat tesisleri asla onun kontrolünde olmadı.
GUM hükümetinin başlıca rakibi General Halife Hefter’le ittifak eden güçler, 11 Eylül’de İbrahim Cadran’ın geri kalan adamlarını da temizleyerek Libya’nın Petrol Hilali bölgesindeki limanların çoğunu ele geçirdi. Bu kritik gelişmenin ardından Ras El Unuf, Sidra ve Zuveytina’dan petrol ihracatı iki yıllık aranın ardından hızlı bir şekilde yeniden başladı. Tankerler şimdi çoğunlukla derin depolarda tutulmuş olan ham petrolle yükleniyor ve petrol tesislerinin onarımı için kaynak ayrılıyor. Bu petrol sevkiyatlarının geliri çok yakında Libya’ya akmaya başlayacak. Peki, Libya’nın bu girift ve parçalanmış kurumsal ortamında kaynaklar kime gidecek ve bu paranın akmasına niçin izin veriliyor?