Ana içeriğe atla

Üç bölgeli Irak efsanesi

Sünniler, Şiiler ve Kürtler için özerk bölgelerden oluşan federal bir yapının Irak’a istikrar getireceği sıkça dile getirilse de bu öneri sahadaki gerçeklerle bağdaşmıyor. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
Members of the Iraqi army gather in central Falluja, Iraq, June 18, 2016. REUTERS/Thaier Al-Sudani - RTX2GXW3
Oku 

Saddam Hüseyin’in 2003’te devrilmesi ve Irak devletinin çöküşüyle birlikte etnik-mezhepsel temelli bölünme popüler bir siyasi söylem hâline geldi. Buradaki varsayıma göre Irak’ın istikrara kavuşup sınırlarını koruması için en gerçekçi çözüm Sünni Arap, Şii Arap ve Kürt olmak üzere üç özerk bölgeye dayalı federal bir devletin kurulması. İslam Devleti (İD) Irak’ta büyük bir yıkıma ve halklar arası güvensizliğe neden olurken örgütle mücadele sonucunda siyasi ve demografik değişiklikler yaşandı, bazı topraklar el değiştirdi. Bu ortamda üç bölgeli Irak tezi yeniden canlandı.

Ancak bu tez bilhassa İD sonrası dönemde sahadaki gerçeklerle bağdaşmıyor. Sünni Araplar, Şii Araplar ve Kürtler dinen ve etnik olarak farklı topluluklar olabilir, belli bölgelerde yoğunlaşmış olabilir. Ancak İD’in saldırıya geçtiği günden sonra bu topluluklar geniş topraklara dağıldı ve derinden parçalandı. İç sınırların durumu ve kaynakların dengesiz dağılımı hem gruplar arasında hem gruplar içinde ihtilaf yaratmaya devam ediyor ve bu da etnik-mezhepsel sınırların net bir şekilde belirlenmesine ilave zorluklar getiriyor. Irak bugün kendi kendini idame ettiren üç ayrı bölgeden değil, öz yönetimle öz savunma arayışında olan ama hâlen Bağdat’a bağımlı, vekâlet çatışmalarına meyilli, aşırı yerelleşmiş karmakarışık oluşumlardan ibaret.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.