GAZZE ŞEHRİ, Gazze Şeridi — İsrail Gazze’ye her saldırdığında cami bodrumlarında silah saklandığı iddiasıyla camileri de hedef alıyor. Gazze Şeridi’ndeki Evkaf Bakanlığı da milyonlarca dolara mâl olacağı tahmin edilen cami onarımları için para topluyor.
Ancak yoksulluk, işsizlik ve yıkım mağduru bir halktan gösterişli camiler yapmak için büyük paraların toplanması birçok Gazzeliden tepki çekiyor. Euro-Med Monitor’a göre 2 milyon civarında olan Gazze nüfusunun yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor, yüzde 43’ü de işsiz.
Evkaf Bakanlığı İzleme Dairesi Başkanı Enver Ebu Şaviş konu hakkında Al-Monitor’a şu bilgileri verdi: “Evkaf Bakanlığı verilerine göre Gazze Şeridi’nde 1078 cami var. Bunların 921’i bakanlığın denetiminde, 157’si ise siyasi örgütlere veya Dar El Sunna’ya bağlı. Bu kuruluşlar sadece belediyeden izin alarak cami yapıyor. Evkaf Bakanlığı’na herhangi bir başvuru yapılmadığı için bakanlık bu camilerde yetki sahibi değil. (…) Abluka, kaynak yetersizliği ve siyasi anlaşmazlıklar yüzünden bakanlık tahrip edilen camilerin onarımını tamamlayabilmiş değil. Elli dört cami hâlen tamamen yıkık durumda, kısmen tahrip edilen yüzlercesi de hâlâ onarılmayı bekliyor.”
Ebu Şaviş’e göre bakanlık, camilerin yeniden inşası için yabancı ülkelerden ve konuya ilgi gösteren kurumlardan bağış topluyor, onarım süreçlerini de bakanlığa bağlı bir mühendis, bir müfettiş, bir muhasebeci ve caminin bulunduğu mahallenin sakinlerinden oluşan komiteler aracılığıyla takip ediyor.
Ebu Şaviş dışarıdan gelen yardımları şöyle anlattı: “Türkiye dokuz caminin onarımına 4,3 milyon dolar bağışladı, Katar Hayır Kurumu da iki caminin onarımı için 800 bin dolar verdi. Malezyalı sivil toplum kuruluşu Aman-Palestin iki caminin onarımına 3 milyon 691 bin dolar katkı yaparken El Felah Vakfı da bir başka caminin onarımına yardımcı oldu.”
Ebu Şaviş gelen bağışların bazen bir caminin onarımına yetmediğini, bu durumda cami sorumlularının halktan para toplamak için bakanlıktan izin alması gerektiğini belirtti. Bakanlığın kendisi de yerel düzeyde yürütülen “Cennetteki evinizi yapıyoruz.” kampanyasıyla kısmi hasarlı camilerin onarımı için 50 bin dolar toplamış.
Ebu Şaviş’e göre camilerin onarımı için gereken para caminin büyüklüğüne ve inşaat malzemesi fiyatlarında görülen değişikliklere göre belirleniyor. Bölgedeki büyük ve merkezi camilerin onarımı genelde 1 milyon doları aşıyor. Örneğin Han Yunus’taki Büyük Cami’nin onarımı 2 milyon dolara mâl olmuş.
Ebu Şaviş şöyle devam etti: “Aman-Palestin’in destek verdiği Şafi Cami’nin onarımının ilk aşamasına 3 milyon dolar harcandı. Dört katlı caminin bir katı erkekler, bir katı kadınlar için. Üçüncü kat hafızlık merkezi olarak faaliyet gösteriyor, dördüncü kat da mahalle sakinleri için konferans salonu olarak kullanılıyor.”
Cami onarımı için sağlanan paraların doğrudan bakanlığa gelmediğini belirten Ebu Şaviş, siyasi anlaşmazlıklar ve İsrail ablukası nedeniyle bakanlığın onarım projelerini bizzat yürütemediğini, bağışçılardan teklif alma yöntemini kullandığını kaydetti.
Bakanlığın Gazze’deki merkezi camileri onarmaya çalıştığını ve bunların toplum merkezleri olarak kullanılmasını istediğini söyleyen Ebu Şaviş, bu onarımların mütevazı ve sade bir şekilde yapıldığını belirtti. Bu bağlamda çoğu camiye bodrum katı yapılmamış. Zira bodrum inşası hem maliyetli bir işlem hem de İsrail’e camilerin askeri amaçla kullanıldığı iddiası için gerekçe vermek istenmemiş.
Hangi camilere öncelik verildiği sorusuna karşılık Ebu Şaviş şöyle dedi: “Bağışçılar onarmak istedikleri camileri seçiyor ancak son kararı bakanlık veriyor. Bakanlık, merkezi ve nüfusu yoğun bölgelerdeki camilere öncelik veriyor.”
Gazze Şeridi’nde son 10 yılda 400 civarında yeni cami yapıldığını söyleyen Ebu Şaviş, yeni camiye ihtiyaç olmamasına rağmen bakanlığın bu inşaatları engelleyemediğini kaydetti. Zira vakıf arazileri sahipleri veya bağışçılar tarafından cami yapımına tahsis ediliyor. Ebu Şaviş’e göre bakanlık bağışçıları yeni cami yaptırmaktan vazgeçirmeye çalışıyor ama kararlarını değiştiremediği zaman izin vermek durumunda kalıyor.
Ebu Şaviş şöyle devam etti: “Bakanlık camilerin coğrafi dağılımını etkili bir şekilde kontrol edemiyor. Camiler çoğunlukla vakıf arazileri üzerine, arazi sahiplerinin isteği doğrultusunda yapılıyor. Bakanlık bu arazileri başka projeler için kullanamıyor.”
Evkaf Bakanlığı’nın konut yapımından veya yardım projelerinden değil, cami yapımından sorumlu olduğunu vurgulayan Ebu Şaviş “Bazı kurumlar camileri öncelikli görmediği için cami onarımına para vermek istemiyor.” dedi.
Ekonomi yorumcusu Samir Ebu Müdellel ise cami onarımı için toplanan paranın abes bir miktara ulaştığını ve Gazze’deki ağır ekonomik koşullar ışığında çok katlı camilere gerek olmadığını düşünüyor. Al-Monitor’a konuşan Ebu Müdellel “Yeniden inşa faaliyetlerinde öncelikler olmalı. Evini kaybeden, çadırlarda ve barakalarda yaşayan insanlar için ev yapılması daha isabetli olur.” dedi.
Cami onarımının olumlu tarafına da işaret eden Ebu Müdellel, bu faaliyetlerin ekonomik canlanmaya belli bir katkıda bulunduğunu ve inşaat sektöründe yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağladığını belirtti.
Ebu Müdellel’e göre artan cami sayısı Hamas yönetiminin İslamcı eğilimiyle alakalı değil. Zira camileri Hamas yönetimi değil bağışçılar yaptırıyor. Ancak bakanlık, cami yaptırmak isteyen bir kişi veya kurumu durduramaz çünkü Hamas yönetimi cami yapımını engellemekle suçlanmaktan çekiniyor.
2014 savaşında evi İsrail tarafından yıkılan ve şu an akrabalarıyla kalan Dua Muhammed de yönetimin evlerden önce camileri onarmasını doğru bulmuyor. Ona göre cami onarımına harcanan para evini kaybedenleri barındırmak için kullanılabilirdi.
Al-Monitor’a konuşan Muhammed şöyle devam ediyor: “Bakanlık cami onarımı için bir bütçe belirliyor ve bağışçılara müracaat ediyor. Bakanlık bu konu için daha az para istemeliydi. Milyonlarca dolar harcayarak sınırlı sayıda insanın gideceği büyük camiler yapmak mantıklı değil.” Muhammed, yönetime en çok halkın çilesini görmezden gelip gösterişli camiler yapmakla uğraştığı için öfkeli olduğunu vurguladı.