PKK’nın çatışmaları şehirlerin içine taşımasıyla birlikte Türkiye bir anda 90’lı yılların ürkütücü insan hakları ihlalleri tablosuna geri dönmüş gibi görünüyor. Son aylarda Güneydoğu Anadolu’da tekrar tekrar aynı dehşet verici tablonun yaşandığını görüyoruz.
İlk önce PKK bir şehrin, bir kasabanın bir kaç mahallesinde hendekler kazıyor, orasını “özerk bölge” ilan ediyor. PKK’nın bu “özerklik ilanının” ardından o ildeki valilik sokağa çıkma yasağı ilan ediyor, o bölgede sadece sokağa çıkmak yasaklanmıyor, medyanın ve şehrin dışından hiç kimsenin o bölgeye girmesine izin verilmiyor. Bu sokağa çıkma yasağı ve silahlı çatışmaların bir hafta on gün kadar sürdüğü oluyor. Bu zaman zarfında siviller evlerinden çıkamıyor, hastalarını hastanelere götüremiyor, ekmek bile alamıyorlar. Medyaya ve dünyaya kapalı, gözlerden ırak bir şekilde yapılan bu “operasyonlar”da bugüne kadar tankların kullanıldığı, uçaklarla bomba atıldığı, sivillerin kasten öldürüldüğü gibi çok sayıda vahim insan hakları ihlalleri iddiaları dile getirildi.