Ana içeriğe atla

Kobani Kürtler için zafer Türk siyaseti için yenilgi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriyeli Kürtler için Irak modelini açıkça reddetti. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
People gather to celebrate in the Kurdish-dominated city of Diyarbakir in southeastern Turkey, after Kurdish forces said they took full control of the Syrian town of Kobani, January 27, 2015. Kurdish forces battled Islamic State fighters outside Kobani on Tuesday, a monitoring group said, a day after Kurds said they took full control of the northern Syrian town following a four-month battle. REUTERS/Sertac Kayar (TURKEY - Tags: POLITICS CIVIL UNREST CONFLICT) - RTR4N6SW

Türkiye, İran, Irak ve Suriye’deki binlerce Kürt, Kobani’nin İslam Devleti’ne (İD) karşı 133 gün süren kanlı savaşın ardından kurtulmasını kutlarken şu sloganı haykırdı: “Kobani özgür, sıra Öcalan’da”. Küçücük bir kasaba uğruna büyük çabalarla kazanılan bu zafer, Kürtlerin yıllar süren kimlik hakları mücadelesinin zirvesi olarak görülüyor. Kimi uzmanlara göre zaferin en büyük kazananı PKK ve İmralı’daki lideri Abdullah Öcalan, kaybedenler arasında ise İD’in yanı sıra Türkiye de var.

Irak ve Suriye’de cihatçılara karşı verilen savaşa PKK ve Suriye’deki uzantısı olan Halk Savunma Birlikleri (YPG) öncülük etti. Mücadeleleri, geçen yazki İD baskını üzerine Şengal’den kaçan Kürt peşmergeleri gölgede bıraktı. Ayrıca, Suriyeli Kürtlerin müdafaası için yardıma koşan İranlı Kürtlerin sayısı da giderek artıyor. Bu da, İran’ın politikalarından muzdarip olan Kürt nüfusunun daha da siyasileştiğini gösteriyor. Ancak Kürt sorununu sınır dışına ihraç ederek, Türkiye ve İD’i zayıflatmak isteyen Tahran bu desteği kısa vadeli hedefleriyle uyumlu görüyor. Zamanında Öcalan’ın Suriye’de yaşamasına ve örgütlenmesine izin veren merhum Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad da bu taktiğe başvurmuştu. Nitekim, şu an Avrupa, Kuzey Amerika ve Orta Doğu’ya yayılan örgütlenmesiyle PKK’nin dünyadaki en etkin Kürt hareketi olduğu söylenebilir.

PKK’nin cepheyle sınırlı olmayan diplomatik kazanımları var: Washington tarihinde ilk kez PKK ile açıktan iş birliği yapıyor, ki örgüt halen ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör örgütleri listesinde. Zaten, çatışmalarda Kürtlere üstünlük kazandıran da ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Kobani ve çevresindeki İD hedeflerine aralıksız olarak sürdürdüğü hava saldırıları oldu.

YPG’nin siyasi kanadı Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş-Başkanı Asya Abdullah Kürtlerin İD’i Kobani’de yenilgiye uğrattığını Al-Monitor’a telefonda şöyle doğruluyor: “ABD’nin hava saldırıları son derece yardımcı oldu.” Öte yandan, cihatçılarla mücadelenin halen sürdüğünü de vurgulayan Abdullah şöyle devam ediyor: “Güçlerimiz şimdi çevre köyleri geri kazanmaya odaklanmış durumda”.

Kürt güçlerinin Kobani’nin yüzde 90’ında kontrolü kazandığını bildiren ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın açıklamasında ise “IŞİD’e karşı mücadele henüz bitmekten uzak olsa da IŞİD’in Kobani’de uğradığı yenilgi örgütü stratejik bir hedefinden mahrum etti” deniliyor.

Amerika ile PKK arasındaki ilişkide yaşanan değişimin dönüm noktası ABD’nin 19 Ekim’de, Kobani düşmek üzereyken zor durumdaki Kürtlere C-130 Kargo uçaklarıyla havadan yardım ve silah desteği vermesi oldu. Bu hamle, ABD’nin önemli NATO müttefiklerinden olan Türkiye’de şok etkisi yarattı ve Washington’un bölgedeki niyetlerine dair şüpheleri derinleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise olayların böyle bir seyir izlemesinden duyduğu memnuniyetsizliği gizleme gereği duymadı. 26 Ocak’ta gazetecilere yaptığı açıklamada ABD Başkanı Barack Obama’ya Kürtlerin lehinde bir müdahalede bulunmayın dediğini anlatan Erdoğan şöyle devam etti: “Sayın Obama’ya dedik ki, ‘Şu bombaları atmayın, yanlış yaparsınız’. Maalesef bu görüşmeyi yapmamıza rağmen, bilmiyorsunuz 3 tane C-130 ile oraya ne gerekiyorsa attılar, yarısı DEAŞ’ın eline geçti. DEAŞ’ı kim besliyor o zaman?”

Bu memnuniyetsizlik karşılıklı. Ankara’nın koalisyon uçaklarının İD’le mücadele kapsamında İncirlik Üssü’nü kullanmasına izin vermemesi de Washington’da hayal kırıklığı yaratmıştı. (Hatta ABD’deki kimi siyasi karar vericiler İncirlik’in yerine Irak Kürdistan’ında bir üs inşa edilmesi gerektiğini savunmuşlardı). Bardağı taşıran son nokta ise Ankara’nın, Kürtlerin Kobani’den Türkiye’ye bir tedarik koridoru oluşturulması talebini reddetmesi oldu. Akabinde hava desteği geldi ve Ankara bu koridoru açmak zorunda kaldı. Ancak buradan sadece Kobani’ye konuşlanarak YPG güçlerini uzun menzilli silahlarla destekleyen yaklaşık 150 Iraklı Kürt peşmergenin geçişine izin verildi.

Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen Batılı bir diplomat bu tabloyu değerlendirirken Ankara Kürtleri destekleseydi “Türkiye’nin İD’in tarafında olduğu görüşü bu kadar yaygınlaşmazdı” ifadelerini kullandı.

Hem PKK hem de PYD, Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerin özerklik deneyini baltalamak için cihatçılara silah ve eğitim vererek vekâlet savaşı yürüttüğünü ve bu politikanın bumerang etkisi yarattığını iddia ediyor. İslam Devleti’ne mensup bir kadın militanın 6 Ocak’ta İstanbul’un Sultanahmet semtinde düzenlediği ve bir polis memurunun ölümüne yol açan intihar saldırısı, Türkiye’nin de cihatçıların saldırılarından muaf olmadığını gösteren ciddi bir hatırlatma niteliğinde.

Kobani’den Türkiye’ye sığınan 200 bini aşkın mültecinin bakımını üstlendiğine işaret eden Ankara Suriye’deki Kürtlere karşı radikal İslamcılarla örtük bir iş birliği içinde olduğu iddialarını ısrarla reddediyor. Dahası, bini aşkın yaralı YPG’linin Türkiye’deki devlet hastanelerinde tedavi edildiği kaydediliyor. Ancak Türkiye’nin o bölgede bir tarafın zaferinden ziyade düğümün sürüncemede kalmasını yeğlediğinden de pek şüphe yok.

Erdoğan Suriye’nin kuzeyinde Kuzey Irak’takine benzer bir fiiliyatın oluşumuna karşı olduğunu açıkça söyledi. Cumhurbaşkanı bunu son olarak 26 Ocak’ta gazetecilere yaptığı açıklamada şöyle dile getirdi: “Nedir bu? Kuzey Irak... Şimdi de Kuzey Suriye doğsun! Bunu kabullenmemiz mümkün değil. (...) Bu oluşumlar gelecekte büyük sıkıntılara yol açacaktır.”

Erdoğan’ın bu demeci, Ankara’nın, Irak’lı Kürtlerin 1990’larda bölgesel yönetimlerini kurduğu zaman verdiği ültimatomları andırıyor. Türkiye o dönemde de Iraklı Kürtleri PKK’ya karşı; Iraklı Türkmenleri de Iraklı Kürtlere karşı kışkırtmıştı. Hatta dönemin Kerkük valisine suikast düzenlemeyi planladığı iddia edilen Türk yetkililere ABD’li işgal güçleri tarafından yapılan müdahale Ankara ile Washington arasındaki ilişkileri de ciddi şekilde kötüleştirmişti. Bugün ise Türkiye’nin İD’e yönelik çekimserliğinden kaynaklanan farklılıklar söz konusu olsa da Iraklı Kürtler, Türkiye’nin bölgedeki en yakın müttefiki ve en büyük ticaret ortağı konumunda. Peki, ileride Suriye için de benzer bir senaryo söz konusu olabilir mi?

Batılı diplomat bunu şöyle yanıtlıyor: “Türkiye, Irak’taki Kürtleri durduramadı ve Suriye’deki Kürtleri durdurması da olası görünmüyor. Kürtleri Türk siyaseti hatta Türk liderleri birleştirdi.”

Yine de Türkiye Kürtler için hayatı zorlaştırmaya devam edebilir. Suriyeli Kürtlerin Türkiye’den gönderilen yardımlara ihtiyacı giderek artıyor. Ayrıca Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki Kürt bölgeleriyle paylaştığı sınırın, PKK’nin mevzilendiği dağlık Irak sınırının aksine tamamen düzlük olması, buraya yönelik olası bir askeri müdahaleyi kolaylaştırıyor.

Ancak Erdoğan’ın sert çıkışlarına rağmen bu, en düşük ihtimal gibi görünüyor. Zira olası uluslararası tepkiler bir yana, bunun, yurt içinde büyük yansımaları olur. Hükümetle Öcalan arasında iki yıl önce başlayan barış görüşmeleri devam ediyor ve Mart 2013’te ilan edilen ateşkese de büyük ölçüde uyuluyor. Savaşı yeniden başlatmayı iki taraf da göze alamaz. PKK’nin elini İD bağlıyor, AKP ise 7 Haziran’da yapılması planlanan seçimlerde art arda dördüncü zaferini kazanmaya hazırlanıyor.

Ankara Üniversitesi'nde Kürt meselesi üzerine çalışan Arzu Yılmaz bunu şöyle değerlendiriyor: “Kobani’yle birlikte Türkiyeli ve Suriyeli Kürtlerin kaderi geri dönülemez bir şekilde birbirine bağlandı. Ve bu müşterek dava uğruna ölen her Türkiyeli Kürt bu bağı daha da güçlendiriyor. Türkiyeli Kürtler Suriyeli kardeşlerine yönelik her saldırıyı kendilerine yapılmış gibi görürler”.

Yine de, Erdoğan’ın açıklamaları, Ankara’nın Suriyeli Kürtler üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıları sürdüreceğini gösteriyor. Ankara Suriyeli Kürtlere, İstanbul merkezli Suriye muhalefetine katılmaları ve Esad rejimine savaş ilan etmeleri için baskı yapmaya devam edecek. Ancak bu, Kürtlerin barış sürecine verdiği desteği daha da azaltabilir ve yeni bir şiddet ve istikrarsızlık dalgasının fitilini ateşleyebilir.

PKK destekçisi Kürtlerle İslamcı rakipleri arasında Cizre’de yaşanan ve ölümlere neden olan son sokak çatışmaları Kobane’nin sınır ötesine taşan olumsuz yansımaları olarak değerlendiriliyor. Kürtlerin birleşmesine yönelik hissiyat, Türkiye’deki Kürtler için bağımsız bir devlet fikrini ısrarla reddeden Öcalan için bir ikileme işaret ediyor. Öte yandan, PYD Eş-Başkanı Abdullah da Suriyeli Kürtlerin bağımsızlığa dair bir talepleri olmadığını vurguluyor: “Biz inançları ve kimlikleri fark etmeksizin tüm Suriye halkı için demokrasi mücadelesi veriyoruz. Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyoruz ve Türkiye’yi Kobani’nin yeniden inşasına ve bu savaşın yaralarını birlikte sarmaya çağırıyoruz”.

Türkiye’nin el atından İD’e destek verip vermediğine ilişkin soruları ise ustaca geçiştiren Abdullah sözlerini şöyle tamamlıyor: “İD sadece Kürtler için değil; herkes için tehlike”.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise AI-driven

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

All premium Industry Newsletters - Monitor the Middle East's most important industries. Prioritize your target industries for weekly review:

  • Capital Markets & Private Equity
  • Venture Capital & Startups
  • Green Energy
  • Supply Chain
  • Sustainable Development
  • Leading Edge Technology
  • Oil & Gas
  • Real Estate & Construction
  • Banking

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in

The Middle East in your inbox Insights in your inbox.

Deepen your knowledge of the Middle East

Trend Reports

Saudi Crown Prince Mohammed bin Salman (4th R) attends a meeting with Chinese President Xi Jinping (3rd L) at the Great Hall of the People in Beijing on February 22, 2019. (Photo by HOW HWEE YOUNG / POOL / AFP) (Photo credit should read HOW HWEE YOUNG/AFP via Getty Images)
Premium

From roads to routers: The future of China-Middle East connectivity

A general view shows the solar plant in Uyayna, north of Riyadh, on March 29, 2018. - On March 27, Saudi announced a deal with Japan's SoftBank to build the world's biggest solar plant. (Photo by FAYEZ NURELDINE / AFP) (Photo credit should read FAYEZ NURELDINE/AFP via Getty Images)
Premium

Regulations on Middle East renewable energy industry starting to take shape

Start your PRO membership today.

Join the Middle East's top business and policy professionals to access exclusive PRO insights today.

Join Al-Monitor PRO Start with 1-week free trial