Ana içeriğe atla

Türk yargısında yaklaşan yeni muharebe

HSYK seçimlerini kim kazanırsa kazansın Türkiye “bağımsız ve tarafsız yargının” çok uzağında. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
A demonstrator hold pictures of Turkey's Prime Minister Tayyip Erdogan and Turkish cleric Fethullah Gulen (R), during a protest against Turkey's ruling AK Party (AKP), demanding the resignation of Erdogan, in Istanbul December 30, 2013. Erdogan swore on Sunday he would survive a corruption crisis circling his cabinet, saying those seeking his overthrow would fail just like mass anti-government protests last summer. Gulen denies involvement in stirring up the graft case, but he regularly censures Erdogan, a

Türkiye’de 12 Ekim’de dışarıda fazla ilgi görmeyen ama Ankara’da heyecanla beklenen yeni bir seçim gerçekleşecek. Sandık başına bu kez sıradan vatandaşlar değil ülkenin dört bir yanındaki hakim ve savcılar giderek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yarıya yakın üyesini seçimle belirleyecek.

Yarışa katılan adayların temsil ettiği üç farklı kutup ülkedeki keskin siyasi bölünmüşlüğün de bir yansıması: Hükümete yakın hakimler ve savcılar, Gülen hareketine yakın hakimler ve savcılar ve laik kanadı temsil eden hakimler ve savcılar.

Bu tuhaf yarış Türkiye’nin “demokratikleşmesinin” bir sonucu, ya da en azından 2010’daki Anayasa referandumunu destekleyenler bunu öyle görmüştü. Referandum öncesinde HSYK üyeleri Danıştay ve Yargıtay gibi diğer yüksek yargı kurumlarından yapılan atamalarla belirlenirdi ve bu kurumlara tek bir başat görüş yani Kemalizm hakimdi. Dolayısıyla yüksek yargı benzer görüşlere sahip insanların birbirini önemli mevkilere atadığı bir “kast” sistemiyle işlerdi.

Bu sistemi eleştirenler arasında seküler liberaller de vardı, ama değişimin asıl öncüsü dindar muhafazakarlar oldu; yani dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti ile yargının alt kademelerinde pek çok üyesi bulunduğu söylenen Fethullah Gülen hareketi. O zaman yakın müttefik olan iki cenahın yüzde 58’lik bir oy oranıyla kabul edilen referandum için birlikte kampanya yapmaları da şaşırtıcı değildi.

Referandum, üye yapısını çeşitlendirerek HSYK’yı dar bir kurumdan temsil düzeyi daha bir yapıya dönüştürdü. Kurulun üye sayısı da buna uygun olarak yediden 22’ye yükseltildi. Buna göre, dört üye Cumhurbaşkanı, 6 üye yüksek yargı ve 10 üye de Türkiye’nin dört yanındaki yaklaşık 12.000 hakim ve savcı tarafından seçilecekti. Geriye kalan iki üyelik de Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarına aitti.

Hükümet Ekim 2010’da, yani referandumdan hemen sonra yapılan HSYK seçimlerini “demokrasi zaferi” diye alkışlamıştı. Ancak kendisi de bir hakim olan Demokrat Yargı Derneği Eş-Başkanı Orhan Gazi Ertekin gibi kimi liberal sesler, ilk başlarda referandumu destekleseler de, hükümetle aynı fikirde değillerdi. Ertekin, HSYK seçimlerini kazanan “liste”nin, kurulu kendisine özgü bir “kast” sistemiyle çalışan Gülen hareketinin hakimiyetine sokacağını söylemişti.

Hükümet Ertekin’in eleştirilerine o zamanlar ilgi göstermedi. Ancak “yolsuzluk soruşturması”yla patlak veren Ak Parti-Gülen savaşının ardından işler tamamen değişti. Ak Parti daha önce görmezden geldiği iddianın en hararetli savunucularından birine dönüştü: Gülen hareketi HSYK’yı domine ediyor ve kendi siyasi hedefleri için kullanıyordu, son olarak da Erdoğan’a karşı “darbe” yapmaya kalkışmışlardı.

Hükümet’in, HSYK karşısında Adalet Bakanı’na geniş yetkiler tanıyan ve güçler ayrılığı ilkesini baltaladığı için eleştirilen yasal değişiklikleri Şubat’ta alelacele geçirmesinin sebebi de buydu. Anayasa Mahkemesi ise bu yasal değişikliklerin çoğunu güçler ayrılığı ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Nisan’da iptal etti.

Türkiye şimdi HSYK’daki yeni mücadeleye hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurula dört üye atama yetkisi var ve yüksek yargının belirleyeceği altı üyenin bir kaçı da Erdoğan’ın tercihleriyle uyumlu olabilir. Ancak sonuçta asıl seçimle gelecek 10 üye belirleyici olacak.

Güncel bir El Cezire Türk haberinde çok iyi özetlendiği gibi bu yarışta iki bilinen blok yarışıyor: Hükümet “Yargıda Birlik” listesini destekliyor, “Yarsav” listesi ise daha laik ve Kemalist bir çizgiyi temsil ediyor, Gülen hareketi üyelerinin de büyük bir blok olarak görülmelerine karşın listelere girmeden “bağımsız” olarak yarışa katılmaları bekleniyor.

Yaklaşık 12.000 hakim ve savcının hangi bloğu destekleyeceğine ilişkin bilgiler yalnızca söylenti düzeyinde. Hükümete yakın “Yargıda Birlik” listesinin 3.000 ila 6.000 arasında, “Yarsav”ın ise 1.500 ila 3.000 üyeden destek alacağı konuşuluyor. Gülen hareketinin ise tahminen 2.500 ila 5000 arasında bir destekçi bloğu olduğuna inanılıyor.

Sonuç ne olursa olsun acı gerçek şu ki, Türkiye herkesin lafta önemsediği “bağımsız ve tarafsız bir yargı”nın halen çok uzağında. Zaten rakip listelerin işaret ettiği soru da bu problemin altını çiziyor: Yargıya kim hakim olacak? Hükümet mi? Yoksa hasımları mı?

Türkiye ancak, parti, siyasi ideoloji veya dini cemaat aidiyetinin hakim ve savcıların zihninde öncelik arz etmediği ve adaletin bu kimliklerin önüne geçebildiği bir ortamda takdire şayan bir yargıya kavuşabilir. Ancak o zaman yargı güvenilir bir makam olabilir ve Türkiye’deki haşin iktidar savaşlarına hakemlik edebilir. Oysa yargı şimdi daha ziyade bu savaşların bir parçası ya da kurbanı gibi duruyor.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in