ERBİL, Irak — Irak Kürdistanı’nda demokrasinin ana unsurlarından biri olan bağımsız medya, ortaya çıktığı 2000’li yıllardan bu yana en kötü günlerini yaşıyor. Uydudan yayın yapan televizyon kanalları başta olmak üzere özel medya kuruluşları artarken bağımsız medya organları sahnenin dışına itiliyor.
Irak Kürdistan bölgesinde yaşanan siyasal, toplumsal ve ekonomik değişim, siyasi partiler arasındaki ihtilaflara yeni gerilimler kattı. İlk özgür Kürt medya organı olan Hawlati gazetesinin 2000’deki kuruluşunun ardından Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), bağımsız medyayı baltalamak için bir dizi medya organı kurdu. Bağımsız olduklarını iddia eden ancak siyasi partilerin hizmetinde olan bu medya kuruluşlarına yaygın olarak “gölge medya” deniyor.
Bağımsız medya her şeye rağmen serpilmeye devam ederken haftalık Awene gazetesi ve Lvin dergisi gibi yayınlar ortaya çıktı. Birçok gözlemcinin ortak görüşüne göre Irak Kürdistanı’nda etkili bir bağımsız medya olmasaydı muhalefet partisi Goran 2009 seçimlerinde sahneye çıkamazdı.
Bilgi akışı üzerindeki kontrolleri zayıflayınca alarma geçen bölgesel makamlar, bağımsız medyayı susturmak için güç ve baskı kullanarak harekete geçti. 2008’de Lvin muhabiri Soran Mama Hama, Irak Kürdistanı’ndaki siyasi durumu eleştiren yazılar yazdığı için silahlı meçhul kişilerce öldürüldü. Yolsuzluk gibi yönetimin gözünü kapadığı konulara eğilen bağımsız gazeteciler, ölüm tehditleri aldı. Siyaseti hicveden Serdeşt Osman 2010’da öldürüldü. KYB bölgesindeki yolsuzlukları geniş şekilde belgeleyen Kawa Germyani de geçen yılın sonlarında Süleymaniye dışında öldürüldü.
Bağımsız medya, 2011’de yeni bir döneme girdi. Ücretsiz yayın yapan NRT uydu televizyonu, Nalia şirketinin başkanı Şasvar Abdülvahid tarafından Süleymaniye’de kuruldu. NRT, resmi açılışından 72 saat sonra silahlı kişilerce ateşe verildi.
Yayına yeni başlayan ve iki haftada bir ücretsiz olarak çıkan SpeeMedia’nın Genel Yayın Yönetmeni Şuan Muhammed, bağımsız medyanın zayıflamasını Kürt demokrasisine yönelen en büyük tehditlerden biri olarak görüyor.
Al-Monitor’un sorularını yanıtlayan Muhammed, şöyle konuşuyor: “Özgür medya, 21’inci yüzyılın ilk on yılında devrim yaşadı. Ancak ikinci on yıla girildiğinde siyasi partilerin finanse ettiği yeni uydu televizyonları başta olmak üzere dijital medya meydan okumaya başladı. Ne yazık ki özgür medya, ekonomik kaynaktan yoksun olduğu için onlarla rekabet edemedi.”
Muhammed, her şeye rağmen, Irak Kürdistanı’nda demokrasinin tek umudunun bağımsız medya olduğuna inanıyor.
Erbil’de gazete bayii işleten Sirvan Necmi, bağımsız gazete satışlarının günbegün düştüğünü söylüyor: “Eskiden her bir (bağımsız) gazeteden 300-400 adet satardım. Şimdi 15 adedi bile zor satıyorum.”
Necmi, bu gerilemenin nedenlerini Al-Monitor’a şöyle izah ediyor: “KDP ve KYB, bağımsız medyayı baltalamak için bir dizi gazete kurdu. Bu gazeteler de hiçbir güvenilirliği olmayan şeyler yazdı. Özgür medyanın itibarı da bundan zarar gördü. Çünkü okuyucunun genel olarak medyaya güveni sarsıldı.”
Medya kuruluşları, eski muhalif televizyonlar ve bizzat Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) mali krizlerle karşı karşıya. Buna rağmen KDP yanlısı yeni bir uydu televizyonu kuruluyor. Yakında yayına başlayacak olan Kurdistan 24 ismindeki kanal, kaynaklara göre KBY Başkanı Mesud Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani tarafından finanse edilecek. Kanalın Neçirvan Barzani’ye güçlü destek veren Rudaw medya grubuna yanıt olarak kurulduğu söyleniyor. KYB de Rudaw’a karşı mart ayında Kurdsat News isminde yeni bir uydu televizyonu kurmuştu.
Geçtiğimiz günlerde Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün 100 Information Heroes (100 Bilgi Kahramanı) listesine giren Awene Genel Yayın Yönetmeni Serdar Muhammed, medyanın durumundan endişe ettiğini söylüyor: “Özgür medyanın gerilemesi, demokrasinin gerilemesi demek.”
Muhammed şöyle devam ediyor: “Özgür medya, daha güçlü bir demokrasi için umut olmuştu. Maalesef çeşitli sebepler nedeniyle medyanın gelişimi durdu. Dört yıl önceki tirajımız bugüne kıyasla çok daha yüksekti. Şimdi yeni televizyon kanalları çıktı ve siyasi partiler bunlara iyi paralar veriyor. Rudaw, örneğin bazı iyi gazetecileri toplayabildi, çünkü onlara yüksek ücret ödeyecek parası var. Öte yandan kimi partizan gazeteler de bedava dağıtılıyor ki bu da bizi olumsuz etkiliyor.”
Eski muhalif uydu televizyonları da yeni koşullara ayak uydurmak için çırpınıyor. Goran hareketinin kanalı Kürt Haber Ağı (KNN), geçtiğimiz günlerde mali sıkıntı nedeniyle bazı gazetecilerini işten çıkaracağını duyurdu. Onun peşinden İslami Grup’un kanalı Payam TV de izleyicilerinden mali destek alamadığı takdirde yayınını durduracağını açıkladı.
Payam TV Genel Müdürü Faruk Ali, Al-Monitor’a yaptığı açıklamada kanalın sponsoru olan partinin eskisi kadar para aktaramadığını, ciddi bir mali krizde olduklarını belirtti.
Medya aktivistleri, bu durumdan kaygı duyuyor.
İfade özgürlüğünü savunmak amacıyla Süleymaniye’de kurulan bağımsız Metro örgütünün genel koordinatörü Rahman Garip, Al-Monitor’a şöyle konuşuyor: “Bazı medya kuruluşları kamu bütçesinden iyi paralar alıyor ve bu sayede partilere destek veren ya da partizan olan medya organları sıkıntı yaşamıyor. Bağımsız olanlar ise gelişemiyor. Tüm bunların faturası demokrasi ve ifade özgürlüğüne çıkıyor.”
Bağımsız medya kuruluşlarının acilen bir eylem planına ihtiyacı var. Kurdistan Tribune kurucusu ve editörü Harim Kerim, Irak Kürt medyasında canlılığı ve profesyonelliği sağlamak için bazı düzenlemelerin yapılmasını öneriyor.
Kerim, Al-Monitor’a şu değerlendirmede bulunuyor: “Etkin bir düzenleyici kurumun yokluğu, ne yazık ki kargaşaya zemin hazırladı. Gerçek gazetecilikten ziyade birbirini taklit, yanlış bilgilendirme ve gereksiz yere isimsiz kaynaklara dayanma söz konusu. Siyasi partiler ve güç sahibi kişiler, büyük bütçelerle kendi medya organlarını kurarken sadece kendi lehlerinde olumlu yayın yapılmasını değil, kendilerini savunmayı da amaçlıyor.”
Kerim, önerisini şöyle açıklıyor: “Bir yol haritası ve örgütsel yapıyla birlikte oluşturulacak bağımsız (partiler üstü) düzenleyici kurum, fiiliyattaki gerçeklere dayanacak. Medya sektörünün kurup yürüteceği bu kurum, medyayı yapılandırıp düzenleyecek, kamu yararının gözetilmesini sağlayacak. Kurumun başlıca amaçları şunlar olacak: yerel medyanın alışkanlıklarını, uygulamalarını ve etik ölçütlerini düzenli olarak izlemek, yol gösterici ilkeler ve mesleki ahlak kuralları oluşturmak, eğitim vermek, kuralların uygulanmasını sağlamak ve medya sektörüne yayın öncesi danışmanlık sağlamak. Sektör liderleriyle bu projeyi konuştum. Onlar da destek vermeye hazırlar. Ancak soru şu: Başbakan Barzani böyle bir projeye onay verir mi?”
Al-Monitor, Kürdistan bölgesel parlamentosunda KDP blokunun başkanı Fersat Sufi’ye tüm medya kuruluşlarına ayrım yapmadan maddi kaynak sağlanmasına dair mecliste herhangi bir projenin olup olmadığını sordu. Sufi’nin yanıtı şöyle oldu: “Böyle bir proje yok ama parlamento bu tür girişimlere destek verir.”
Kürdistan Gazeteciler Sendikası’na göre Irak Kürdistan Bölgesi’nde 800’ü aşkın kayıtlı medya kuruluşu bulunuyor. Bunların 153’ü uydu televizyon kanallarından, yerel televizyonlardan ve radyolardan oluşurken geri kalanı günlük ve haftalık gazete ve dergilerden oluşuyor.
Muhammed, Garip ve Ali bölgesel Kürt parlamentosunun tüm medya kuruluşlarına şartsız kaynak sağlayacak bir yasayı çıkarması gerektiğinde hemfikir. Aksi hâlde bağımsız medya mağdur olmaya devam eder.