Ana içeriğe atla

Türkiye’nin İslam içi cadı avı

Erdoğan-Gülen savaşının kıssadan hissesi, “iyi Müslümanların” bile otoriter bir devleti yönetmekte başarılı olmadığıdır. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
Turkey's Prime Minister Recep Tayyip Erdogan addresses members of his ruling AK Party (AKP) during a meeting at the Turkish Parliament in Ankara on June 3, 2014. Erdogan is set to announce his candidature for presidential elections in August despite deepening concern over his polarising rule. Already in his third term as prime minister -- the maximum permitted under his Justice and Development Party (AKP)'s rules -- Erdogan has made no secret of his ambition to run for president.    AFP PHOTO/ADEM ALTAN
Oku 

“Cadı avıysa biz bu cadı avını yapacağız bunu bilin.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gülen hareketinin polis ve yargıdaki örgütlenmesi olduğu iddia edilen “paralel devlete” yönelik tasfiye ve tayinlerin süreceğini AK Parti’nin 10 Mayıs’taki “istişare ve değerlendirme” toplantısında işte bu sözlerle açıkladı. Hatta vaat ettiği operasyonları meşrulaştırmak için biyolojiden dahi yararlandı: “Sütün içine karışmış bu pis suyu, gerek kaynatarak gerekirse moleküllerine ayırarak sterilize edeceğiz”.

Siyasi tarih öğrencileri, bu gibi biyolojik temizlik söylemlerinin bir ülke için pek de hayra alamet olmadığını kolayca fark edebilirler. Dolayısıyla Erdoğan’ın bizzat ilan ettiği bu “cadı avı”, daha yakından incelenmeyi hak ediyor. Dahası İslami dünyadaki yaygın siyasi önkabulleri de yeniden düşünmeyi gerektiriyor. Zira gerek Erdoğan hükümeti gerekse Gülen hareketi kendilerini İslami aktörler olarak tanımlıyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.