Ana içeriğe atla

Istanbul's skyline betrayed!

İstanbul’a şiirler dizen, kenti fethedeni ‘ulu komutan’ diye anan, Osmanlıya adeta tapan bir kuşak bu kente ihanet etti. İstanbul’un silüeti gökdelenlerle bozuldu.
Turkey's historical Maiden's Tower is seen on the Bosphorus with the city's skyscrapers in the background, in Istanbul August 28, 2013. Along the picturesque Bosphorus Straits dividing Europe and Asia, Istanbul is undergoing a transformation which should fill Turkey with confidence in its bid to become the first Muslim country to stage the Olympics in 2020. Overlooking the waterway, mechanical diggers are tearing down Besiktas' Inonu Stadium to make way for a state-of-the-art facility earmarked to stage rug

İstanbul, tapılası şehir! Şairin şiirini, gezginin hatıratını, tarihe yön veren devlerin rüyalarını süsleyen bu şehrin akıllara durgunluk veren bir silüeti var. Tarihi yarımadada Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Yeni Camii ve Süleymaniye Camii’nin muhteşem dizilişinden müteşekkil bir silüet. Kartpostallarla ölümsüzleşen ve İstanbul’un alamet-i farikası sayılan bu silüet hançerlendi. Özel şahsa ait gökdelenler, minarelere nazire yaparcasına silüete girdi. Ve bir başka kamusal projeyle silüet boynuzlandı. Haliç’e yani Altın Boynuz’a yapılan köprünün başlarında boynuz şeklindeki yükselen ayaklar Süleymaniye Camii’yi gölgeledi.

Yüzyıllardır korunan şehre karşı bu suçlar İstanbul’un hizmetkarı olduğunu söyleyen, her meydan konuşmasında İstanbul’a adanmış şiirlerle yeri göğü inleten, şehri Bizanslılardan alan 2. Mehmet’i ‘Peygamberin övdüğü komutan’ ve ‘Fatih Sultan’ diye kutsayan Başbakan Tayyip Erdoğan döneminde işlendi. Bu bir hata değil, kasten işlenmiş bir suç. Çünkü iktidar partisi AKP’nin en büyük bağışçılarından biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kayırılırken şehrin silüeti bozuldu.

3 yıl önce kamuoyunun gündemine giren olayın 6 yıllık bir geçmişi var. Radikal  gazetesi 14 Eylül 2011’de Tarihi silüete giren gökdelen’ manşetiyle Zeytinburnu-Kazlıçeşme’de yükselip özellikle Sultanahmet Camii ve Ayasofya’nın arka fonunu korsanca işgal eden inşaata dikkat çekti. Kamuoyunu şaşırtan bu ihanete göz yumulması kadar inşaat sahibi Mesut Toprak’ın Başbakan Erdoğan’ın yakın dostu olmasıydı.

Aslında üç gökdelenin yapıldığı arazi ünlü işadamı Halis Toprak’a aitti. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in çok yakınında yer alan Toprak’ın arsasına iflas eden Toprakbank’ın borçlarına karşılık Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konulmuştu. El konulduğunda arsa ticaret alanı olarak görülüyordu ve yapılacak binaların yüksekliği en fazla 5 kat olabilirdi. Devlet 2007’de arsayı 270 milyon liraya Mesut Toprak’a sattı. Devletin el koyduğu Toprak’a ait Arslanlı Köşk 23.8 milyon TL’ye Erdoğan’ın yakın dostu Remzi Gür’e, İstanbul’un en kıymetli semtlerinden biri olan Yıldız’daki Toprak Center ise 88.2 milyon TL’ye yine Erdoğan’a yakın işadamı Ahmet Çalık’a satılmıştı.

Astay Gayrimenkul’ün sahibi olan Mesut Toprak’a yapılan satışın ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi nazım imar planını değiştirdi ve bu sayede arsa henüz hiçbir yatırım yapılmadan 10 kat değer kazandı. Bu değişikliğe belediye meclisinde AKP dışında CHP, MHP ve Saadet Partisi üyeleri de onay vermişti. Ancak buraya yapılacak gökdelenlerin İstanbul’un silüetini etkileyeceği anlaşılınca Mimarlar Odası bir raporla itiraz etti ve o zaman muhalefet partileri de uyandı. İkinci aşamada inşaat için gereken uygulama planındaki değişiklik önerisi ise sadece AKP’li üyelerin oyuyla kabul edildi. İtiraz ve uyarılara rağmen OnaltıDokuz (16:9) olarak bilinen inşaat 2010’da başladı. Marmara Denizi’ne 200 metre uzaklıkta 27, 32 ve 36 katlı üç gökdelen dikildi.

Tarihi Yarımada Yönetim Planı’nın kapsama alanında yer alması nedeniyle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınması gerekiyordu ama bu kurul baypas edildi. Vatandaş şikayetleri üzerine Koruma Bölge Kurulu 2011’de inşaatın tarihi silüeti etkilediğini bildirdi. Bunun üzerine dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay belediyeyi “inşaatı durdurun” diye uyardı. Ancak dinleyen olmadı. UNESCO da kentin siluetiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve büyük ölçekli projeler hayata geçirilmeden uluslararası standartların göz önüne alınmasını istedi.

Başbakan sadece ‘küstü’

Tartışmalar sürerken Başbakan Erdoğan hiçbir dahli yokmuş gibi tepki verdi: "Haberim yoktu. Her geldiğimde binaları sayamam ki, yıldızları saymak mümkün mü? Sahibiyle konuştum. Tıraşlayın dedim, özellikle rica ettim. Çok da yakından tanıdığım biri. Hiçbir şey yapmadılar. O nedenle çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum."

Şimdilerde hükümetine uzanan yolsuzluk operasyonu önlemek için en az 2500 polis ve savcının görevine son vermekten çekinmeyen Erdoğan, İstanbul’un geleceğini kurtarmak için otoritesini değil küsme hakkını kullanmıştı! Hakikaten başbakanın haberi olmayabilir mi? Yanıtını bakanlıktan ayrıldıktan sonra Ertuğrul Günay çarpıcı ifadelerle verdi: “Başbakan İstanbul Belediye Başkanlığı'nı hiçbir zaman bırakmadı. Özellikle Türkiye çapında da bütün bu büyük imar projelerini yakından takip ediyor. İstanbul'daki yüksek yapılaşmalar ancak onun onayıyla yapılabiliyor.” Erdoğan’ın küstüğü ve yakından tanıdığım biri dediği Mesut Toprak AKP’ye hakikaten çok yakın: Partinin kurucularından biri. Sütlüce’de AKP İstanbul İl Teşkilatı’nın bulunduğu arazi ve binayı AKP’ye bağışlayan da Mesut Toprak’tı.

Hem belediye hem şirket sorumlu

16:9’a karşı yasal süreçte şimdi çok farklı bir yere gelindi. Avukat Cihat Gökdemir’in açtığı dava İstanbul’un lehine sonuçlandı. Karara göre kulelerin silüete etki eden katları yıkılacak. Ancak yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a gitme yolu açık. Eğer Danıştay da mahkemenin kararını onaylarsa belediye “Yıkım için gerekli iş makinem ve ekibim yok” diyerek savsaklayabilir. Bu durumda mahkeme “Gerekli malzeme ve ekipman için ihaleye çık” diyebilir. 16:9’daki bütün daireleri satan inşaat sahibi belediyenin onayladığı planlara göre binayı yaptığı için tazminat davası açabilir. Şirket dava açar da kazanırsa tazminatlar maalesef İstanbulluların kesesinden çıkacak. İnşaat sahibi bütün işlerin belediyenin onayıyla yapıldığını belirterek kanunsuz bir şey olmadığını savunuyor. Avukat Gökdemir ise ‘‘Gökdelenlere Belediye Meclisi’ndeki tüm partilerin üyeleri oybirliği ile izin verdi. Tazminat bedelini oy veren üye sayısına bölüp her üyeden tazminini isteyeceğim. Kamuyu zarara uğrattıkları gerekçesiyle dava açacağım” diyor. Tazminatı meclis üyelerine ödettirmenin ne kadar mümkün olacağını zaman gösterecek.

Haberleriyle silüet tartışmasını başlatan Radikal Gazetesi’nin haber müdürü Ömer Erbil de Al-Monitor’a sorumluluğun kimde olduğu ve bunun hata olup olmadığı konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu bir hata değil. Hem silüet açısından doğan sonuç hem de imar planında mal sahibine tanınan olağanüstü avantajlar asla haklı görülemez. Belediye Meclisi’ndeki tartışmalara baktığımızda şunu görüyoruz: Üyeler diyor ki ‘Siz imar planı değişikliği ile bu adama özel bir rant transferi yapıyorsunuz. Madem imar planını değiştirecektiniz neden TMSF’nin elindeyken bunu yapmadınız. O zaman yapsaydınız devletin kasasına çok daha fazla para girerdi. Haliyle siz devlete zarar verdiniz. Ayrıca bu bina tarihi surların hemen koruma bandı içinde. Bu yüzden UNESCO’nun kararlarına da aykırı.’ Bu uyarılara tamamen gözünü kapayarak imar planını değiştirdiler. Biz iş inşaat aşamasındayken bir haber yaptık. Davalar açıldı, buna rağmen inşaat durdurulmadı. Şimdi Büyükşehir Belediyesi çıkıp bu bir hataydı diyemez. Eğer kasıt olmasaydı zamanında müdahale ederlerdi. Mahkeme kararında mecliste yapılan itirazları esas alıyor ve ‘Siz uyarıları dikkate almadan inşaatı devam ettirdiniz, İstanbul’un silüetine zarar verdiniz ve fazla katları tıraşlamak zorundasınız’ diyor. Burada belediye gibi mal sahibi de sorumlu.”

Hukuki boşluk var

Ne yazık ki silüetin korunmasına dair herhangi bir yasa ya da yönetmenlik yok. Belediye Radikal’in haberlerinin ardından silüeti etkileyen Fatih, Zeytinburnu ve Eyüp gibi semtlerde bina yüksekliklerine sınırlamalar getirdi. 16:9 kararı tarihi siluet için ‘bir ilk’ olma özelliği taşısa da İstanbul’u kurtarmak için hala yapılması gerekenler çok. Tarihi yarımadayı etkileyen kuleler kadar şok etkisi yapmayan ancak İstanbul Boğazı’nın görüntüsünü bozan devasa binalar öylesine çoğaldı ki ‘inşaatçı’ hükümetin bunları umursadığına dair gerçekçi bir emare yok.

Join hundreds of Middle East professionals with Al-Monitor PRO.

Business and policy professionals use PRO to monitor the regional economy and improve their reports, memos and presentations. Try it for free and cancel anytime.

Already a Member? Sign in

Free

The Middle East's Best Newsletters

Join over 50,000 readers who access our journalists dedicated newsletters, covering the top political, security, business and tech issues across the region each week.
Delivered straight to your inbox.

Free

What's included:
Our Expertise

Free newsletters available:

  • The Takeaway & Week in Review
  • Middle East Minute (AM)
  • Daily Briefing (PM)
  • Business & Tech Briefing
  • Security Briefing
  • Gulf Briefing
  • Israel Briefing
  • Palestine Briefing
  • Turkey Briefing
  • Iraq Briefing
Expert

Premium Membership

Join the Middle East's most notable experts for premium memos, trend reports, live video Q&A, and intimate in-person events, each detailing exclusive insights on business and geopolitical trends shaping the region.

$25.00 / month
billed annually

Become Member Start with 1-week free trial
What's included:
Our Expertise AI-driven

Memos - premium analytical writing: actionable insights on markets and geopolitics.

Live Video Q&A - Hear from our top journalists and regional experts.

Special Events - Intimate in-person events with business & political VIPs.

Trend Reports - Deep dive analysis on market updates.

All premium Industry Newsletters - Monitor the Middle East's most important industries. Prioritize your target industries for weekly review:

  • Capital Markets & Private Equity
  • Venture Capital & Startups
  • Green Energy
  • Supply Chain
  • Sustainable Development
  • Leading Edge Technology
  • Oil & Gas
  • Real Estate & Construction
  • Banking

We also offer team plans. Please send an email to pro.support@al-monitor.com and we'll onboard your team.

Already a Member? Sign in

Turkey Briefing Turkey Briefing

Turkey Briefing

Top Turkey stories in your inbox each week

Trend Reports

Saudi Crown Prince Mohammed bin Salman (4th R) attends a meeting with Chinese President Xi Jinping (3rd L) at the Great Hall of the People in Beijing on February 22, 2019. (Photo by HOW HWEE YOUNG / POOL / AFP) (Photo credit should read HOW HWEE YOUNG/AFP via Getty Images)
Premium

From roads to routers: The future of China-Middle East connectivity

A general view shows the solar plant in Uyayna, north of Riyadh, on March 29, 2018. - On March 27, Saudi announced a deal with Japan's SoftBank to build the world's biggest solar plant. (Photo by FAYEZ NURELDINE / AFP) (Photo credit should read FAYEZ NURELDINE/AFP via Getty Images)
Premium

Regulations on Middle East renewable energy industry starting to take shape

Start your PRO membership today.

Join the Middle East's top business and policy professionals to access exclusive PRO insights today.

Join Al-Monitor PRO Start with 1-week free trial