İstanbul, tapılası şehir! Şairin şiirini, gezginin hatıratını, tarihe yön veren devlerin rüyalarını süsleyen bu şehrin akıllara durgunluk veren bir silüeti var. Tarihi yarımadada Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Yeni Camii ve Süleymaniye Camii’nin muhteşem dizilişinden müteşekkil bir silüet. Kartpostallarla ölümsüzleşen ve İstanbul’un alamet-i farikası sayılan bu silüet hançerlendi. Özel şahsa ait gökdelenler, minarelere nazire yaparcasına silüete girdi. Ve bir başka kamusal projeyle silüet boynuzlandı. Haliç’e yani Altın Boynuz’a yapılan köprünün başlarında boynuz şeklindeki yükselen ayaklar Süleymaniye Camii’yi gölgeledi.
Yüzyıllardır korunan şehre karşı bu suçlar İstanbul’un hizmetkarı olduğunu söyleyen, her meydan konuşmasında İstanbul’a adanmış şiirlerle yeri göğü inleten, şehri Bizanslılardan alan 2. Mehmet’i ‘Peygamberin övdüğü komutan’ ve ‘Fatih Sultan’ diye kutsayan Başbakan Tayyip Erdoğan döneminde işlendi. Bu bir hata değil, kasten işlenmiş bir suç. Çünkü iktidar partisi AKP’nin en büyük bağışçılarından biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kayırılırken şehrin silüeti bozuldu.