Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Rus ve Çin vetosu yüzünden BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıkmaması halinde Suriye’ye karşı oluşacak gönüllüler koalisyonuna Türkiye’nin de katılacağını söyleyince Türk ordusunun olası bir operasyonda rolünün ne olacağı ve kapasitesinin sınırları gündeme geldi. Türkiye ABD’nin öncülüğündeki bazı uluslararası operasyonlara katılsa da Kore savaşından beri hiç ‘muharip’ bir ortak olmamıştı. BM’den ümidini kesen Türkiye’nin bir süredir dilendirdiği “Uluslararası toplum Suriye’ye müdahale etmelidir” çağrısının alt metninde ABD, Britanya ve Fransa’nın öncülüğünde bir koalisyonun Kosova örneğini Suriye’de tekrarlaması arzusu var. Türkiye bu çağrılarla beklentilerin aksine kendisine muharip bir rol biçmiyordu. Ancak gönüllüler koalisyonuna katılım konusundaki yüksek iştiyak “Acaba Türkiye farklı bir role mi talip” sorusuna yol açtı. İstanbul, 26 Ağustos’ta Dostlar Grubu’nun çekirdek grubunun Suriye Ulusal Koalisyonu ile toplantısına ev sahipliği yaparken askeri kanadın Amman toplantısında Türkiye de vardı. Bu toplantılar, Türkiye’nin koalisyonda yerinin büyük olacağı beklentisini arttırdı. Ancak çok geçmeden hükümet kaynakları ‘Suriye’ye askeri bir müdahale olursa Türkiye’nin ‘muharip bir görev üstlenmeyeceğini’ söyleme gereği duydu. Yine de bu konuda nihai tutum netleşmiş değil.