Ana içeriğe atla

İran güçleri İdlib cephesine niçin müdahil oldu?

Türkiye’nin hamleleri ve ABD’nin Süleymani suikastı gibi faktörler İran’ı bugüne dek uzak durduğu İdlib mücadelesine dâhil olmaya itiyor. İngilizceden Türkçeye çevrilmiştir.
This picture taken on February 3, 2020 shows smoke plumes billowing in the Syrian village of al-Nayrab, about 14 kilometres southeast of the city of Idlib in the northwestern Idlib province, during bombardment by Syrian government forces and its allies. (Photo by Omar HAJ KADOUR / AFP) (Photo by OMAR HAJ KADOUR/AFP via Getty Images)
Oku 

Suriye ordusunun İdlib vilayetinde sürdürdüğü operasyonlar, Beşar Esad yönetimine stratejik kazanımlar sağlıyor. İdlib kentinin güneyinde stratejik bir kasaba olan Maaret El Numan, 28 Ocak’ta isyancı ve terörist gruplardan geri alındı. Bu başarı, Şam-Halep bağlantısını sağlayan M5 otoyolunda tam kontrol sağlama yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Suriye ordusunun önceki İdlib operasyonlarında olduğu gibi son kazanımlar da Rusya’nın hava desteğiyle sağlandı. Yeni olan haber ise İranlı ve İran güdümlü güçlerin de artık savaş alanında aktif olarak bulunması. 

İngiliz The Daily Telegraph gazetesi 26 Ocak’taki haberinde Fatimiyyun Tugayı olarak bilinen İran destekli Afgan savaşçıların İdlib’deki çatışmalara katıldığını gösteren telsiz konuşmalarına ulaştığını belirtti. Gazeteye göre İdlib’deki Fatimiyyun savaşçılarının sayısı 400 ilâ 800 arasında tahmin ediliyor. Yine ocak ayında çıkan bazı haberlerde Türk istihbaratına dayanarak İran destekli grupların İdlib ve Halep cephelerine gönderildiği bildirilmişti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da 27 Ocak’ta İdlib ve batı Halep’teki büyük çaplı taarruzları eleştirirken “Rusya, İran rejimi, Hizbullah ve Esad rejiminin müşterek güçlerini” suçladı.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.