Dünyanın ilgisi Ukrayna’ya odaklanmışken Suriye’nin kuzeyinde dikkatlerden büyük ölçüde kaçan ancak sarsıcı bir dönüşüme yol açabilecek gelişmeler yaşandı. Kuzeybatıdaki İdlib vilayetinin önemli bir kısmını kontrol eden ve Suriye’deki Sünni isyancı grupların açık farkla en güçlüsü olan cihatçı örgüt Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) 13 Ekim’de Türkiye’nin 2018’de ele geçirdiği Kürt ağırlıklı Afrin bölgesine girdi. Afrin Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı isyancı grupların denetimindeydi ve HTŞ’nin bölgeye girişi yine SMO bağlantılı grupların yardımıyla oldu. Bu gruplar Ankara’yla yakın ilişkileri olan Sultan Süleyman Şah Tümeni, Hamza Tümeni ve Ahrar El Şam.
Türkiye’nin bu olayda nerede durduğu sorusu, kuzey Suriye’deki güç dengesi bakımından kritik öneme sahip. HTŞ hem Türkiye hem de ABD tarafından terörist örgüt addediliyor. Ancak Türkiye ile HTŞ’nin sahada işbirliği yaptığı herkesçe bilinen bir sır. Türkiye’nin, bugün büyük ölçüde hükmünü yitiren Astana anlaşması uyarınca İdlib’e asker konuşlandırması, HTŞ’nin kolaylık göstermesiyle başlamıştı.