Büyük Etiyopya Rönesans Barajı etrafındaki kriz Türkiye’nin Etiyopya, Mısır ve Sudan üçgenindeki ilişkilerinde yeni bir denge faktörü hâline geliyor. Arap ülkelerinin Mısır ve Sudan’dan yana tutumlarına karşı Türkiye’yi yanında görmek isteyen Etiyopya, epey zamandır Ankara ile ilişkileri sıcak tutmaya çalışıyor. 2013’te Müslüman Kardeşler’e darbenin ardından Mısır’la zıtlaşan, 2019’da da Ömer el Beşir’i deviren popüler müdahalenin ardından Sudan’la ilişkileri soğuyan Türkiye de Etiyopya’yı bölgesel nüfuz savaşının en önemli kapısı hâline getirdi. Hem Kahire hem de Hartum Türkiye’nin Etiyopya ile ilişkilerine askeri boyut katma ihtimalini dengeyi bozacak tehlikeli bir gelişme olarak görüyor. Kahire’nin, Ankara’nın ilişkileri normalleşme arayışını olumlu karşılamasının bir nedeni, Türkiye’yi Nil havzasındaki denklemde tarafsız bir noktaya itmekti. Benzer bir ihtiyaç Rönesans barajıyla ilgili diplomatik çözüm arayışlarının çıkmaza girmesine paralel olarak Sudan için de belirdi.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Sudan geçiş yönetimine verdiği destek Hartum’u Türkiye’nin zıddı bir eksene çekmişti. Fakat iki ülke son aylarda sessiz sedasız birbirinin nabzını yoklayıp yakınlaştı. Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) 27-28 Mayıs'ta Beşir sonrası Ankara’ya ilk üst düzey ziyareti gerçekleştiren temsilci oldu. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 12-13 Ağustos’ta Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdülfettah el Burhan’ı Ankara’da ağırladı. İki ülke arasında yenilenebilir enerji, maliye, medya, “askeri mali işbirliği” ve “nakdi yardım uygulama” alanında işbirliği mutabakatları imzalandı. Bu, eski samimiyet ve içeriğin gerisinde olsa da Hartum-Ankara hattında sekteye uğrayan ilişkilerin rayına oturmaya başladığı anlamına geliyor. Aynı zamanda Sudan’ın bölgesel krizde Türkiye’yi yanında görme arayışını yansıtıyor.