Moskova’da diplomatlar, askerler ve istihbaratçılar düzeyinde dikkat çekici temasların yaşandığı sırada Suriye ordusunun Maaret El Numan’a girmesine tepki vermeyen Türkiye, ocak sonunda sıra Serakıp’a geldiğinde savaşı göze almışçasına harekete geçti. Hâlbuki Moskova’daki toplantıların ardından, 15 Ocak’ta, Suriye’deki muhalif komutanları Gaziantep ve Reyhanlı’da toplayan Türk yetkililer artık M-4 ve M-5 yolunun bir şekilde açılması gerektiği mesajını vermişti.
ABD'nin Avrupa Kuvvetleri Komutanı Tod Wolters’ın 30 Ocak’ta İdlib dosyasıyla Ankara’ya gelmesinin ardından Türkiye, “Serakıp geçilmez” diyen bir tavırla İdlib’e takviye güç sevkiyatına başladı. Serakıp yakınlarında yedisi asker sekiz Türk’ün öldüğü saldırıdan sonra Türkiye, 12 askeri gözlem noktasıyla belirlenmiş ateşkes hattına dönülmesini müdahale tehditleri eşliğinde beklerken Suriye ordusu aldırış etmeden bir hafta içinde 100’e yakın yerin kontrolünü ele aldı. M-4 ve M-5 otoyollarının kesişme noktasında bulunan Serakıp, doğu istikameti Türk ordusu tarafından kesildiği için hükümet güçlerinin güneyden batıya bir yay hareketiyle hızlıca el değiştirdi. Böylece 8 Şubat itibarıyla Türkiye’nin son hamlede kurduğu üç kontrol noktası dâhil toplam yedi Türk askeri üssü kuşatma altında kaldı.