Ana içeriğe atla

Mültecilerden sonra Arapça tabela sorunu

Mültecilerin sayısı ve Suriye kökenli işyerlerinin artmasıyla birlikte Arapça tabelaların ortaya çıkması ekonomik kriz içerisindeki halkın tepkisinde patlamaya neden oldu. Tabelalara kısmi yasak geldi.
People walk past by a Syrian jewelry shop in Istanbul's Kucukcekmece district, Turkey, July 5, 2019. Picture taken July 5, 2019. REUTERS/Kemal Aslan - RC1445C61E60
Oku 

Türkiye’de 1928 yılında gerçekleştirilen harf devriminden bu yana Latin alfabesi kullanıldığı için halk Arapça harfleri tabelalarda görmeye alışık değil. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişin en önemli sonuçlarından biri alfabe değişikliğiydi. Ancak Suriyelilerin Türkiye’ye akın ettiği 2011 yılından başlayarak Türkiye’nin birçok ilinde Arapça tabelalar yeniden asılmaya başlandı.

Suriye’de baş gösteren iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınanlar kendi aralarında bir ekonomik faaliyet alanı oluşturdular. İçişleri Bakanlığı’nın son verilerine göre Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin sayısı 3 milyon 626 bin. Irak, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerden gelenler de dikkate alındığında sayı 4 milyonu aşıyor. İşte bu büyük grubun ihtiyaçlarını karşılamak için Arap kökenli işverenler tarafından küçük ve orta ölçekli işletmeler kurulup tabelalar asıldı. Yıllar geçtikçe sığınmacı sayısıyla birlikte Arapça tabelaların sayısı da arttı. Alfabe farklı olduğu için yerli halkın geneli bunları anlamıyor. Mültecilere duyulan tepkiyle birlikte “Acaba ülkemiz elden mi gidiyor?”, “Araplaşıyor muyuz?” gibi endişeler dillendiriliyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.