Ana içeriğe atla

Erdoğan iktidarının seçimi kaybetme paniği

Erdoğan ve partisi AKP’nin 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde muhalefete karşı, dini de bolca kullandığı, gelmiş geçmiş en sert ve kutuplaştırıcı kampanyasını yürütmesinin en önemli nedeni, ekonomik krizin etkisiyle büyük şehirlerde kaybetmekten korkuyor olması.
Turkish President Tayyip Erdogan addresses his supporters during a rally for the upcoming local elections, in Istanbul, Turkey March 12, 2019. REUTERS/Murad Sezer - RC18264B3470
Oku 

Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan iktidarının 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri için sürdürdüğü kampanya, tarihe AKP döneminin en kutuplaştırıcı, söylemde en sert ve kırıcı seçim kampanyası olarak geçecek. İktidar bir seçim kampanyasında dini ve din eksenli kutuplaştırmayı hiç bu kadar kullanmamıştı. Muhalif lider ve adaylara yönelik tehditler ve seçim sonuçlarını tanımama eğilimi de en çok bu kampanyada gündeme geldi. İktidar sözcüleri muhalefeti gayrimeşru göstermek için adeta birbiriyle yarışırken kendi seçmenlerini de şeytanlaştırdıkları bir muhalefetle korkutarak oylarını koruma yolunu denediler. Olağandışı boyutlardaki bu siyasi sendromun en büyük nedeni, Türk ekonomisinin resesyona girmesiyle birlikte artan hayat pahalılığı ve işsizliğin, iktidarın büyük şehirlerde seçimleri kaybetme ihtimalini ortaya çıkarmasıydı.

Bu sendromun zirvesi, 15 Mart’ta Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde meydana gelen cami katliamları vesilesiyle Türkiye’de dinin ve din eksenli kutuplaşmanın bir seçim kampanyasında en kaba biçimde kullanılmasıydı.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.