Türkiye ile ABD arasında yaşanan kriz beklenmedik şekilde yazılı basına dad ağır bir darbe indirdi. Rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmaması ve ABD’nin Türkiye’ye yaptırımlar uygulayacağını açıkladığı temmuz sonundan itibaren doların TL karşısındaki hızlı tırmanışı birçok sektörde krize neden oldu.
Bu krizi en ağır yaşayanların başında da ithal kâğıt kullanan basın geldi. Gazeteler fiyat artışına giderken bir gazete yayınına üç gün ara vermek zorunda kaldı, bir gazete de eklerini yayından kaldırdı. Bazı dergiler ve yayınevleri de yayını sürdürme sıkıntısı çektiklerini duyurdu.
Son yıllarda tiraj kaybeden gazetelerden krizden en çok etkilenenlerin başında iktidarın reklam desteğini alamayan muhalif gazeteler geliyor. Türkiye-ABD arasındaki yaklaşık bir aylık krizin basına vurduğu darbe geçen hafta görünür oldu. İktidardan reklam desteği alamayan muhalif gazetelerden Cumhuriyet, fiyatını 1.5 TL’den 2,5 TL’ye çıkardı. Yine muhaliflerden Sözcü, cuma-cumartesi ekleri “Şık”ın yayını durdurdu ve fiyatını hafta içi 1 TL’den 1.25’e, hafta sonları da 1.5 TL’ye yükseltti.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül dolarla birlikte basında çıkan krizi Al-Monitor’a şöyle değerlendirdi: “Zaten anti demokratik bir iklimde zorlanan medya bir de döviz darbesiyle karşı karşıya. Medya için bu ikili kıskaçtan daha büyük tehdit düşünülemez.”
Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı ise Al-Monitor’a basındaki sıkıntının yeni olmadığını, birkaç yıldır devam ettiğini söyledi. Pazarcı şöyle konuştu: “Son durumda sıkıntı daha da arttı. Eskiden gazeteler tiraj artırmak için çaba gösterirdi, şimdi ise tiraj artırmak istemiyorlar. Sebebi de beşe mal edip bire satıyorlar. Aradaki açığı reklam geliriyle kapatmaya çalışıyorlar. Bu nedenle basın çalışanlarının işine son verilirken reklam bölümlerine yeni eleman alınıyor. Son durumda da gazeteler ayakta kalabilmek için yeni tasarruf tedbirleri alma yoluna gidecekler.”
Krizi en ağır hisseden Aydınlık gazetesi ise yayınlarına üç gün ara verdi. Aydınlık Kurban Bayramı’nın üç gününde yayınını durdurma kararı aldı. Gazete kararını “İthal Kâğıtlı Milli Basın Olmaz” manşeti ile duyurdu.
Gazetenin başyazısında ABD ile yaşanan kriz nedeniyle kâğıt fiyatlarının üç kat arttığını belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Kamu kurumları ise doların yazılı basını boğmasını kenardan izliyor.” Üç günlük aradan sonra yayına başlayan gazetede bazı öneriler sunan Mustafa Pamukoğlu imzalı yazıda şu bilgilere yer verildi: “Aralık ayında yaklaşık tonu 2 bin liralarda olan gazete kâğıdı son birkaç aydır doların artışına bağlı olarak füze gibi artıyor ve tonu 4-5 bin lira bandında.”
Türkiye’nin gazete kâğıdı ithalatının yılda 500 bin tondan fazla olduğunu ve bunun ağırlıklı olarak Rusya’dan yapıldığını söyleyen Pamukoğlu şöyle devam etti: “Başta kamu banka ve kuruluşları reklam ve ilanlarda hakça dağıtım uygulamalıdır. Siyasi görüşü ne olursa olsun reklamların dağıtımında eşit ve adil davranmalıdır.” Aynı gazeteden Tunç Akkoç ise bu şartlarda destek almadan hiçbir gazetenin bu maliyetleri kaldıramayacağına dikkat çekti. Kâğıt krizine geniş yer ayıran Aydınlık, Aktüel Arkeoloji Dergisi’nin kâğıt krizi nedeniyle basımını ileri bir tarihine ertelediğini de duyurdu.
Sözcü yazarı Rahmi Turan da şöyle yazdı: “Dolara bağlı kâğıdın fiyat artışından bütün gazeteler etkilendi. Tabii yandaş besleme gazeteler hariç. AKP iktidarının desteği olmasa bir tanesi bile ayakta kalamaz.”
Basındaki dolar krizinden etkilenenler arasına mizah dergisi LeMan da yer alıyor. Derginin çizerlerinden Tucay Akgün Twitter’da “Haftaya LeMan nasıl çıkacak onu düşünüyoruz şimdi” diye yazdı.
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı da Uğur Mumcu’nun kitaplarını basmak da sıkıntı yaşadıklarını açıklayarak okurlara destek çağrısı yaptı.
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk Türkiye'nin ilk kâğıt fabrikası SEKA İzmit işletmesinin 2004’te özelleştirilerek AKP iktidarının en önemli destekçilerinden Yeni Şafak gazetesinin de sahibi Albayrak Grubu’na satıldığını ve 2005 yılında bazı fabrikaların kapanmasıyla kâğıtta ithalata bağımlılığın artığını hatırlattı. Sorunun asıl kaynağının bu olduğunu söyleyen Kocatürk şöyle devam etti: "Türkiye'de kitap kâğıdı üretilmiyor. Tonu 750 avro olan kâğıt şimdi 900 Avro’ya çıktı.”
Albayrak Grubu ise geçen yıl kâğıt üretimini artıracağını, yıllık 700 bin ton kâğıt üretim kapasitesine sahip olan yatırımın birinci etabının 2018 başında, ikinci etabının ise 2019 başında devreye alınmasının öngörüldüğünü açıklamıştı. Ancak bu planın hangi aşamada olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmış değil.
Gazetelerin ithal kâğıtla ilgili sorunlarının çözümü konusunda henüz iktidardan bir karşılık gelmiş değil. Hükümetin dolardaki artış karşısında etkili önlemler almaması muhalif basın için dolaylı bir yaptırıma neden olacak. Bu da internet yayıncılığına dönüşü ve harcamalarda kısıntı yapan gazetelerin, gazetecileri işten çıkarmalarını beraberinde getirecek.
Türkiye’nin güçlü sermaye gruplarından olan Ciner Grubu’na bağlı Habertürk gazetesi, kriz çıkmadan önce, temmuz ayı başında yazılı basından çekilerek sadece internet yayınına geçmişti.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer bazı gazetelerin yayınlarını sürdüremez duruma geldiklerini ve halen sektörde 12 bin civarında olan işsiz sayısının daha da artacağını söyledi. Benzer bir uyarıda bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş son beş yılda on bine yakın gazetecinin işsiz kaldığını söyledi. Durmuş hükümetin bu gelişmelere seyirci kalmaması ve gazeteleri destekleyici önlemler almaması durumunda bazı gazetelerin kapanacağı uyarısında bulundu.