ANKARA -- Türkiye’deki estetik cerrahların kadınlara “Brezilya kalçası” yapma becerilerindeki ustalığı ekonomi için yeni döviz kaynağına dönüşüyor. Realself sitesi Brezilya kalçasında Türkiye’nin en ünlü 20 estetik cerrahının listesini iletişim bilgileriyle birlikte sunuyor. Ünlü dizi ve televizyon yıldızları Brezilya kalçasına sahip olmak için peş peşe bıçak altına yatıyorlar. Kendini daha güzel hissetmek, bedenindeki kusurları ortadan kaldırmak isteyen kadın-erkek pek çok insanın çözüm arayışları sağlık turizmi pazarını her geçen gün büyütüyor.
Türkiye de son dönemde bu açıdan öne çıkan ülkelerden birisi. Kanser tedavisi, organ nakli, diş tedavisi, saç ekimi, kalça, göğüs, vajina estetiği, yüz nakli ve penis yapımından cinsiyet değişikliklerine kadar estetik-plastik cerrahide Türkiye’nin yıldızı yükseliyor.
Avrupa ve ABD’deki tıbbi standartlarda, kimi zaman bunun üzerinde klinik koşullarda gerçekleştirilen bu operasyonlar, maliyet açısından Avrupa ve ABD’nin yarısı, kimi alanlarda üçte biri düzeyinde. Bu da talebi büyütüyor.
İngiltere televizyonlarının çok izlenen programları Big Brother, Geordie Shore, Ex On The Beach gibi reality şov ve dizilerin ünlü isimleri Brezilya kalçası, göğüs, dudak ve vajina estetiği için Türkiye’deki kliniklerin yolunu tutuyorlar. Abigail Clarke, Chloe Khan, Chanelle McCleary, Lateysha Grace, Jemma Lucy, son birkaç ayda 10 bin sterline (45 bin TL) kadar varan tutarlar ödeyip Türkiye’de geçirdikleri estetik operasyonlarla çok satan İngiliz gazetelerinin ilk sayfalarında yer alan isimlerden sadece bazıları.
Ünlülerin estetik operasyonları daha çok işin magazin boyutunu oluştursa da tanıtım ve reklam açısından oldukça etkili.
2005 yılında kurulan Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi 317 hastane, klinik, termal ve medikal spa merkezini bünyesinde barındırıyor. Kısa sürede Türkiye ve dünyada en büyük sağlık hizmeti veren topluluk konumuna gelmiş durumda. THTC, 2013’te Monte Carlo’da yaptığı toplantının sonrasında Global Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi’ni kurarak küresel alanda etkinleşti ve 85 ülkede 144 ofisi ile faaliyetlerini dünya çapına taşıdı.
Türkiye’deki 2 bini aşkın özel sağlık merkezinin 54’ü Joint Commision International (JCI) onaylı. Bu sayı, dünyadaki JCI onaylı hastanelerin yüzde 21’ine karşılık geliyor. Bazıları özel zincir hastaneleri olan bu kurumlarda, 15 bine yakını uzman doktor, 150 bin profesyonel sağlık elemanı hizmet veriyor.
THTC kurucu başkanı Emin Çakmak, 27 Ağustos’ta yaptığı açıklamada üye kurumların 2017 sonuna kadar 750 bin sağlık turistine hizmet vermesinin beklendiğini belirtti. Çakmak tatile gelen bir turistin 600-800 dolarlık harcamasına karşılık bir sağlık turistinin ortalama 10 bin dolar harcadığını, karaciğer nakli, kemik iliği operasyonu vb. uygulamalarda tutarın 650 bin dolara kadar çıktığını söyledi. Özellikle Avrupa’da 125 milyona ulaşan yaşlı nüfusun bakım hizmetlerinin daha maliyetli hale gelmesiyle hükümetlerin yaşlı bakımına ödenen 4 bin euroluk tutarı 2 bin euroya düşürdüklerine dikkat çeken Çakmak Türkiye’nin bu alanda da iddialı olduğunu ifade etti.
Özellikle onkoloji alanında son dönemde dev yatırımlar yapıldığına vurgu yapan Çakmak şöyle devam etti: “Bugün dünya standartlarının üzerinde sadece onkoloji alanında hizmet veren 15 büyük hastanemiz bulunuyor. Bu yatırımlar Türkiye'yi kanser tedavisinin merkezlerinden biri haline getiriyor.”
THTC verilerine göre, Türkiye 2016'da 746 bin sağlık turisti ağırladı ve 5,8 milyar dolar gelir elde etti. Bunun yüzde 90'ı medikal turizminden, kalanı da estetik turizminden sağlandı. 2016'nın ilk yarısında 389 bin 267 kişi sağlık turizmi için Türkiye'ye geldi ve 2,8 milyar dolar harcama yaptı. Bu yılın ilk altı ayında sağlık turizmi için gelenlerin sayısı yüzde 7,6 düşmesine karşın gelir yüzde 21,4 arttı. Bu dönemde 359 bin 683 turistten 3,4 milyar dolar gelir elde edildi. Yıl sonunda beklenen tutar asgari 7,5 milyar dolar.
Türkiye’ye tatile gelen turist sayısındaki düşüşe karşılık saç ektirmeye gelenler yüzde 4,7 arttı. 2016’da sadece saç ektirmek ve estetik operasyonlar için gelen 377 bin kişi, 715 milyon dolar ödedi.
Sağlık turizminde öne çıkan alanlardan birisi de diş tedavisi ve implantasyon. Okan Holding’in patronu ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan bu alanda Türkiye’nin ABD ve Avrupa ile aynı düzeyde, hatta bazı alanlarda daha üstün olduğunu belirtiyor. Üniversite bünyesindeki diş hekimliği fakültesi ile kliniklere, eğitim ve araştırma hastanelerine 150 milyon doların üzerinde yatırım yaptıklarını vurgulayan Okan şöyle devam ediyor: “Teknolojik altyapımız, Batı standartlarının oldukça üzerinde. Son teknoloji ile çalışıyoruz. Mecidiyeköy’deki hastanemize dünyanın çeşitli ülkelerinden tedavi amacıyla gelenler var. Sadece Orta Doğu ve Avrupa ülkelerinden değil, ABD’den bile gelen hastalarımız oldu. Çünkü Batı’dan daha ekonomik fiyatlarla tedavi yapılıyor, tedavi şekilleri Batı standartlarının üstünde.”
Sağlık Bakanlığı’nın “Türkiye’nin Sağlık Turizmi Vizyonu” raporunda Dünya Sağlık Örgütü’nün bu alandaki atılımları övgüyle karşıladığı belirtilerek sağlık turizmi pazarında Türkiye’nin bölgesel bir güç ve ilk tercih edilen güzergahlardan biri olduğu dile getiriliyor.
Türkiye’nin sağlık turizminde ABD ve Almanya’nın ardından dünyada üçüncü konuma yükseldiğine dikkat çeken İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) Genel Müdürü Murat Işık ise 20 milyar dolarlık 2023 hedefini işaret ediyor.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran ise daha iddialı. Sağlık turizminde ülke potansiyelinin 50 milyar doları yakalayabileceğini, bu yönde çaba gösterilmesi gerektiğini savunuyor.
Ancak ünlülere ve varlıklı insanlara hizmet sağlayarak milyarlarca dolar kazanan sağlık sistemi kimi zaman kendi insanlarına aynı hizmeti sunmakta yetersiz kalıyor. Sistem, Güneydoğu’da Cizre’de kadın doğum doktoru ve ambulans olmadığı için karnında bebeğiyle birlikte hayatını kaybeden sekiz aylık hamile 31 yaşındaki Feyruz Polat’ın çaresizliğinin çelişkisini de içinde barındırıyor.
Ekonomide pek çok alanda olumsuz sinyallerin yükseldiği Türkiye’de sağlık turizmindeki bu son gelişmeler, yeni bir umudu ve açılımı gündeme getiriyor. Kötüleşen imaj sorunu, dış-iç gerginlikler, başta Almanya olmak üzere Avrupa ile tırmanan sorunlar ise bu yeni alanı olumsuz etkileyebilecek yönde gelişiyor. Sağlık turizminde Orta Doğu, Rusya ve Orta Asya ülkeleri ağırlıklı bir turist portföyü söz konusu. Ancak fiyat ve kalite açısından Türkiye, Avrupa ve ABD’liler için yükselen tercih olma yolunda. Aynı politikaların sürmesi halinde gittikçe içine kapanan bir siyasi sistemin beraberinde getireceği yalnızlaşma, muhtemelen sağlık turistlerinin Türkiye tercihlerini de negatif yönde etkileyecek.