Ana içeriğe atla

Gazeteciliğin kendisi suç olunca...

Al-Monitor yazarı Kadri Gürsel’in de tutuklu olarak yargılandığı Cumhuriyet gazetesi iddianamesi kabul edildi. İddianame mantığı, kurgusu ve unsurlarıyla kendi başına bir hukuk skandalı niteliğinde.
Carnations and today's copies are seen in the newsroom of Cumhuriyet newspaper, an opposition secularist daily, in Istanbul, Turkey, November 1, 2016. REUTERS/Murad Sezer - RTX2RBLF
Oku 

Türkiye 16 Nisan referandumuyla yeni bir döneme ilk adımını attı. Bu adım, bir yandan popülist bir iktidar modelinin kurumlaşmasına doğru ilk hamleyi ifade ediyor. Diğer yandan meşruiyet, hukuk, adalet, özgürlükler gibi konulardaki ihlal, tartışma ve gerginliklerin yeni zeminine işaret ediyor.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye bu konularda iki gelişmeye sahne oldu. Birincisi darbeci grubun, diğer ifadeyle Gülencilerin halen devam etmekte olan cezalandırılma ve tasfiye edilme süreciydi. İkinci gelişme ise bu siyasi iklimde, darbe girişimi bahane edilerek muhalefetin ve basının baskı altına alınması oldu. Pek çok muhalif keyfi bir şekilde “darbeci gruplarla ilişkisi ve bağı var” iddiası ve suçlamasıyla tutuklandı. Gülenci gruplarla ilişkisi olmayan, askeri darbelere karşı yıllarca mücadele vermiş olan kimi aydın ve gazeteciler, televizyon programları ve yazılar vasıtasıyla darbecilerle “subliminal” ilişki kurmak gibi inanılmaz suçlamalarla ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanıyor.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.