Ana içeriğe atla

Başkanlık serüveni krizi körüklüyor

2016’da büyük siyasi, ekonomik ve diplomatik zorluklar yaşayan Türkiye, 2017’ye risk birikimini azaltarak değil, yükselterek giriyor. Dış ve iç rüzgârlar, AKP rejiminin yelkenlerinde yırtılmalara yol açabilir.
RTX2UNGU.jpg
Oku 

Türkiye, çok zor bir yılı geride bırakıyor. Hem politik, jeopolitik hem de ekonomik bir dizi olumsuzluk üst üste yaşandı. 2015’te, biri 7 Haziran, öteki 1 Kasım’da yaşanan iki genel seçim, 2016’ya istikrar getirmek yerine daha gerilimli, çatışmacı, kutuplaştırıcı bir sürecin kapısını açtı. 15 Temmuz darbe girişimi ile tavan yapan gerilim, sonrasında Kürt siyasetini, onun Meclis’teki temsilcisi Halkların Demokratik Partisi HDP’yi etkisizleştirme operasyonları ile sürdü. Devamında, Suriye’deki IŞİD’e dönükmüş gibi görünse de özünde Suriyeli Kürt siyaseti PYD’nin ilerlemesinin önünü kesme amacı taşıyan Fırat Kalkanı ile Türkiye sıcak savaşın aktörleri arasına da katılmış oldu.

Bütün bu politik ve jeopolitik riskleri yükselten etkenlere, yılın sonlarına doğru onlarca kişinin ölümüne yol açan canlı bomba katliamları ve en son Rus Büyükelçinin Ankara’da bir suikasta kurban gitmesi eklendi. Bu kadar risk yükselten gerçekliğin ekonomide tahribat yaratmaması düşünülemezdi. Derecelendirme kuruluşları S&P ile Moody’s, art arda Türkiye’nin notunu kırıp “yatırım yapılamaz ülke” statüsüne düşürdüler. Zaten 2015’te TL karşısında yüzde 25 pahalanan dolar, 2016 yılında özellikle ekim sonrasında daha da pahalanarak 3.50 TL basamağına yerleşti. 2016, yüzde 16 daha yükselmiş bir dolar fiyatı ile kapanıyor. Ekim sonrası tüm yerel paralar karşısında yaşanan doların yükselişi, özellikle TL’de kendisini daha çok hissettirdi.

Access the Middle East news and analysis you can trust

Join our community of Middle East readers to experience all of Al-Monitor, including 24/7 news, analyses, memos, reports and newsletters.

Subscribe

Only $100 per year.