Türkiye’nin Suriye’de Rus savaş uçağını düşürmesiyle başlayan siyasi ve diplomatik krizin ekonomik faturası hızla ağırlaşıyor.
Rusya’nın 1 Ocak 2016’dan itibaren Türkiye’ye karşı uygulamaya başladığı ekonomik yaptırımlar ilk etkisini Ocak ayı ihracatı üzerinde gösterdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı rakamlara göre ihracat geçen yılın Ocak ayına kıyasla yüzde 14.4 oranında düştü.
Rusya yaş sebze meyve alımını durdururken, turizmde de Türk tur operatörlerinin faaliyetlerine son verdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise 22 Şubat’ta turizmde büyük kayıpların önüne geçmek için hazırlanan dokuz maddelik Turizme Acil Destek Eylem Planı’nı açıkladı ve Rus turistlere “Türkiye’ye gelin” çağrısında bulundu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Rusya ambargosu sonrasında yaş sebze-meyve ihracatında büyük düşüş olduğunu ve üretici ve ihracatçıların desteklenmesini talep ederek şu açıklamayı yaptı: “Rusya krizi sonrasında yaş sebze ve meyve ihracatımızda yüzde 38.4 azalma meydana geldi. 2015 yılı Ocak ayında 215.2 milyon dolar olan ihracat, 2016 Ocak ayında 132.7 milyon dolara indi”.
Ancak tüm bunlara ilave olarak yaptırımlar arasında yer almayan yeni bir gelişme Türkiye ekonomisinin sıkıntılarını daha da ağırlaştırdı.
1 Şubat 2016’da sona eren Türkiye-Rusya Karayolu Taşımacılığı Anlaşması’nın süresi uzatılmayınca iki ülke arasındaki taşımacılık ve Rusya üzerinden Orta Asya başta olmak üzere diğer bölgelere yönelik ihracat tümüyle durdu. Binlerce tır boş kalırken, anlaşmanın yenilenmemesi ticari ilişkilerdeki sıkıntıyı daha da büyüttü.
IRU’nun (International Road Transport Union) açıklamasına göre Ankara da Rus plakalı araçların Türkiye’ye yönelik taşımalarını durdurdu. Ancak Avrupa’nın en büyük tır filosuna sahip Türkiye açısından doğacak kayıplar Rusya ile asla kıyaslanamaz.
Rusya Suriye’de operasyonlara başladıktan sonra Türkiye ile gerginleşen ilişkiler yüzünden geçtiğimiz yılın Ekim ayı ortalarından itibaren Türk tırlarına geçiş belgesi vermeyi zaten zorlaştırmıştı. Savaş uçağı krizinden sonra tablo Türk taşımacılar ve ihracatçılar açısından daha da olumsuz bir hale geldi. Azerbaycan üzerinden Ro-Ro taşımacılığı seçeneği de soruna beklenen çözümü yaratmakta yetersiz kaldı.
Türkiye ve Rusya arasındaki anlaşma bugüne kadar her yıl otomatik olarak uzatılıyordu. Hatta iki ülke ihracat ve taşımacılıkta bir sıkıntı yaşanmaması için bir sonraki yılın geçiş belgelerini her Aralık ayının 15’inde birbirlerine teslim ediyorlardı.
Anlaşmayla Rusya ve Türkiye birbirlerinin taşımacılık şirketlerine bugüne kadar yılda sekiz bin geçiş belgesi, 1500 adet transit geçiş belgesi ve 5 bin adet üçüncü ülke taşıma belgesi veriyordu. Rusya bu rakamları 2016 yılı için 2 bin geçiş belgesi, 500 transit geçiş ve 500 adet üçüncü ülke taşıma belgesine düşürmek isteyince anlaşma yenilenemedi. 1 Ocak’tan itibaren Türklere yeniden vize koyan Rusya’nın Türk tır şoförlerine çıkarttığı vize güçlükleri ise sorunu daha da büyütüyor. Şirketler araçları kullanacak Rusya vizesi olan şoför bulmakta sıkıntı yaşıyor.
Türkiye’deki tır ve taşımacılık şirketlerinin çatı örgütü olan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu uluslararası karayolu taşımacılığının 2015 yılı performansını değerlendirdiği 2 Şubat’taki açıklamasında ihracata dönük taşımalarda yüzde 4 azalma gerçekleştiğini belirterek şöyle konuştu:
“2015 yılında ülkemizden dış pazarlara yaklaşık 1,5 milyon ihracat seferi gerçekleşirken bunun beşte biri yabancı ülke taşımacılarına ait araçlarla gerçekleşti. İhracat taşımalarında en büyük düşüşler Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ve Orta Asya pazarına yönelik taşımalarımızda yaşanırken, Rusya ve Irak taşımalarımız siyasi gerginlik ve çatışmalardan dolayı durma noktasına geldi.”
UND Başkanı Nuhoğlu’nun bu tespitleri henüz yaptırımların yürürlüğe girmediği, Rusya ile taşımacılık anlaşmasının sona ermediği döneme ait. 2016 yılında ortaya çıkan yeni koşullarda bu durumun daha da kötüleşmesini beklemek yanlış olmaz.
Siyasi, askeri ve diplomatik gerilimlerin ekonomi üzerindeki etkilerini daha belirgin biçimde hissetmeye başlayan Türkiye benzer bir durumu Mısır’la da yaşamıştı. Suriye ve Irak’taki çatışmalar nedeniyle Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Körfez bölgesine ihracat kapıları kapanan Türkiye Mısır’da desteklediği Mursi yönetimiyle 2012 yılında bir taşımacılık anlaşması imzalayarak, önemli avantajlar elde etmişti. Anlaşmayla Türk ihraç ürünleri tırlarla Türkiye’nin İskenderun ve Mısır’ın Dimyat Limanı arasında kurulan Ro-Ro hattıyla, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Körfez bölgesine ulaştırılıyordu. Türk araçlarına Mısır limanlarında ve Süveyş kanalı geçişlerinde ciddi indirimler, kolaylıklar ve ayrıcalıklar sağlanıyordu.
Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu Muhammed Mursi’nin devrilmesiyle başa geçen Abdülfettah Sisi yönetimini “tanımadığını” ilan etti. Sisi de Ankara’nın bu tavrına karşı geçen yıl Nisan ayında süresi dolan anlaşmayı tek taraflı olarak uzatmadı. Kaybeden yine Türkiye oldu.
Türkiye şimdi ihraç mallarını ya Belarus, Moldova, Gürcistan gibi ülkelerin tırlarıyla taşıyacak ya da ihraç malları Rusya’ya komşu ülkelere kadar Türk tırlarıyla götürülüp, burada Rusya ile sorunu olmayan üçüncü bir ülkenin tırına aktarılacak. Kazanan başka ülkelerin tırları ve taşıma şirketleri olacak.