Cephelerde havaya kurşun kokusu sinerken Musul sokaklarında da toz bulutları yükseliyor. Ancak İslam Devleti (İD) bir camiyi, türbeyi veya başka bir binayı bombalamış değil. Toz bulutlarının nedeni asfaltlama, temizlik ve ışıklandırma gibi çalışmalar. 2003’ten bu yana bu tür çalışmaların görülmediği kentte birçok insan “Neden şimdi?” diye soruyor.
Musul’un farklı bölgelerinden 15 kişiyle görüşen Al-Monitor, 10 aydır İD yönetiminde olan kentin Irak hükümetinin idaresinde bulunduğu günlere nazaran daha temiz olduğu, kamu hizmetlerinin iyileştiği yönünde bilgiler aldı. Musul halkı da bu duruma şaşırıyor.
Peki, Musul halkına sağlanan hizmetlerde ne gibi değişiklikler oldu?
Musul’u haziran 2014’te ele geçiren İD, işgalden önce de etkili olduğu Belediye Başkanlığı’nda ve diğer tüm kurumlarda hemen işe koyuldu. Örgüt tüm kurum ve dairelere üyelerini yerleştirerek yöneticilerle çalışanları baskı altına aldı.
İlk iş olarak İD’in taarruzuyla Musul’dan çekilen Irak güçlerinden geriye kalan malzemelere el kondu. Buna beton bloklar da dâhildi. Sonradan ortaya çıktığı gibi İD’in emirlerini yerine getiren hizmet birimleri, derin siperler kazdı ve beton blokları Musul kentini çevreleyen bir duvarın yapımında kullandı.
İD Ninova’daki yönetim yapısını kurar kurmaz “Hizmetler Bürosu” adını taşıyan birim örgütün en faal kollarından biri oldu ve Musul halkına hizmet götürmeye başladı.
Korku faktörü çalışanların işlerine dört elle sarılmasını sağladı ve halk hizmetlerin iyileştiğini fark etti. Kurtuluş Örgütü’nün başında bulunan sivil toplum aktivisti Abdül Aziz El Carba, değişimi Al-Monitor’a anlatırken “Sokaklardaki çukurlar düzeltildi, yollar temizlendi ve yol kenarlarına ağaçlar dikildi.” dedi.
Carba’ya göre İD, Musul gibi iki milyonluk nüfusa ve önemli ekonomik kaynaklara sahip bir kenti kontrol etmenin değerini hemen kavradı. Örgütün talimatlarına uymayan çalışanlar kırbaç cezasıyla tehdit edildi.
Hizmetler Bürosu özellikle çarşılara odaklandı ve kent merkezinde yeni çarşılar kurdu. Kaldırımlara ve ana caddelere taşmama kuralına uymayan dükkânlar kapatıldı. Musul’un en eski polis merkezinin yerine kurulan Medine Pazarı da bu yeni çarşılardan biri oldu. Örgüt, kapalı çarşıdaki satıcılara da yıllık bin 500 doları bulan vergiler koydu.
İD, Irak ve Suriye’de ele geçirdiği petrol sahalarından mazot gibi petrol türevlerini getirerek büyük bir sorunu çözmüş oldu. Ayrıca Suriye’de ilkel rafineri tesislerinde edindiği tecrübeyi Musul’a taşıdı ve temmuz 2014’ten bu yana Musul’da petrol üretiyor. Vasat kalitesine rağmen petrol nispeten kolay bulunuyor.
İnternet ve haberleşmeye gelince İD son derece ihtiyatlı davrandı. Geçen yılın kasım ayında Musul’daki telekom istasyonları devre dışı bırakıldı. Bunun neticesinde mobil telefon şebekeleri neredeyse tamamen çöktü. Bu durum şu an da aynen devam ediyor. İddialara göre Irak hükümeti de İD’in propaganda çalışmalarını engellemek için Musul’un İnternet bağlantısını kesti. İD bunun üzerine kentteki İnternet hizmet sağlayıcılarına, Irak Ulusal Haberleşme ve Medya Kurulu’nun kontrolü dışında olan uydu şebekeleri üzerinden tekrar faaliyete geçme izni verdi.
Ninova yönetiminin yetkilileri de olan biteni uzaktan izliyor. Şu an Erbil’de yaşayan Ninova Vilayet Meclisi üyesi Ali El Zubay’a göre telefonla kendisine bilgi veren Musullular da kentteki hizmetlerde iyileşme olduğunu teyit ediyor. Al-Monitor’a konuşan Zubay İD’in geçmişte seçilmiş yönetimlerin sağlayamadığı hizmetleri sağlayarak meşruiyet ve halk desteği kazanmaya çalıştığını söylüyor. Zubay’a göre bu, İD’in bugüne kadarki en tehlikeli taktiklerinden biri.
Hizmetler Bürosu eğlence sektörünü de ihmal etmedi. Musul’un en önemli otellerinden Ninova Oberoi Oteli 1 Mayıs’ta El Varisin Otel adıyla yeniden açıldı. Binadaki duvar resimlerini günah olduğu gerekçesiyle kaldıran İD Musullu aileleri açılış yemeğine davet etti. Hizmetler Bürosu ise yeni evli çiftlerin yemek dâhil otelde üç gece bedava konaklayabileceğini duyurdu.
Bununla da yetinmeyen İD, Saddam Hüseyin’in Musul’daki sarayını halka açarak insanların bu gösterişli binayı gezmesine, muhteşem bahçelerde zaman geçirmesine izin verdi. Nisan 2003’te Musul’u işgal eden ABD ordusu da aynı şeyi yapmıştı.
İD’in attığı tüm adımlara öncelikle halkı hedef alan kapsamlı medya kampanyaları eşlik ediyor. Halen Musul’da yaşayan ailesini korumak için Sermet Ahmet takma ismini kullanan Bağdatlı bir gazeteciye göre en çok kullanılan sloganlardan biri “Musul halifeliğin idaresinde çiçek açıyor.” Ahmet’e göre İD bu icraatlarıyla kentteki varlığının daha uzun yıllar süreceği inancını halka aşılamaya çalışıyor ve bu yoldan halk desteğini artırmak, yeni yandaşlar kazanmak ve kendi mensuplarının moralini yüksek tutmak istiyor.
İD’in en çok övündüğü konulardan biri yedi ay boyunca elektrik kesintisi yaşayan Musul’un tekrar elektriğe kavuşmuş olması. Örgüt, kamuoyuna yaptığı açıklamada elektriğin Irak Kürdistanı’yla varılan anlaşma sonucunda sağlandığını iddia etti ancak bu konuda ayrıntı vermedi.
Ninova Valisi Esil El Nuceyfi, 17 Mart’ta Facebook sayfasından şu mesajı paylaşmıştı: “Bugün 200 megavat geldi. Elektrik arzı, Musul Barajı’na ulaşan su miktarı ve iletim imkânları ölçüsünde önümüzdeki günlerde artacak.”
İD Musul’da görülmemiş bir şekilde yeniden zemin kazanıyor ve özellikle sivil halk arasında desteğini artırıyor. Kentteki hizmetlerin maaşlarını hâlâ Bağdat hükümetinden alan kamu çalışanları tarafından sağlandığını vurgulamak gerekir. İD Musul halkına güvenlik ve hizmet sağlayabilen nizami bir yapı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Irak hükümetleri ve güvenlik güçleri 11 sene boyunca bunu başaramadı. Irak ordusu ve uluslararası koalisyon Musul’u geri almak için askeri harekât kararı alırsa İD’in halka hizmet götürme gayretlerinin ardından bu daha da zorlu bir görev olacak.