Suriye iç savaşını bitirmeye yönelik diplomatik serüven, kritik bir noktaya ulaşmış durumda. Kimyasal silahların imhası anlaşması ile Cenevre-2 Konferansı’yla sonuçlanan beklenti dalgası, yavaş yavaş soldu. Artık siyasi bir çıkmazdan bahsediliyor, geçen sonbaharın söylemi tekrar duyuluyor.
ABD Başkanı Barack Obama, bizlere askeri operasyonun hâlâ mümkün olduğunu hatırlattı. Suudi Arabistan da muhalefete taşınabilir hava savunma sistemleri vermeyi vadetti. BM Güvenlik Konseyi’nde ise yine karar tasarıları çatışıyor. Bölünme aynı hat üzerinden yaşanıyor: Batılı ülkeler süren çatışmalardan Beşar Esad’ı sorumlu tutmaya kararlı, Rusya ile Çin ise buna karşı çıkıyor ve teröristlere karşı – siz bunu muhalefet diye anlayın – etkin önlem alınmasını istiyor. Cenevre’de heyetler arasında mekik dokuyan, görüşmelerin resmi arabulucusu Lakhdar Brahimi’nin de sabrı tükenmeye başladı. Oysa Brahimi bugüne dek selefi Kofi Annan’dan daha sağlam sinirlere sahip olduğunu kanıtlamıştı. İsviçre’deki diplomatik cepheden gelen haberler gerçekten iç karartıcı.