GAZZE- Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 3 Temmuz'da devrilmesinden bu yana Mısır-Gazze ilişkilerinde kriz var. Kriz, Mısır basınının Hamas’ı Sina’da Mısır güvenlik güçlerine düzenlenen bir dizi saldırıdan sorumlu tutmasıyla daha da derinleşti. Sorunlar, Mısır'ın Gazze’ye giden yüzlerce tüneli yıkması ve Refah sınır kapısını defalarca kapatmasıyla kritik bir aşamaya geldi. Mısır, sınırı en son altı gün önce kapattı ve sınır hâlâ kapalı durumda.
Mısır ordu sözcüsünün, üzerinde İzzeddin El Kassam Tugayları yazan mühimmat ele geçirildiğine ilişkin 16 Eylül’de yaptığı açıklama ise krizi yeniden tırmandırdı.
Yarbay Ahmet Muhammed Ali, basın toplantısında şu iddiaları dile getirdi: "Mısır ordusu (Hamas’a bağlı) unsurları izlerken, Mısır-Gazze sınırında çeşitli türden bombalara bağlanmış elektronik düzenekler ve kablolar ele geçirdi. Düzenekler ve patlayıcılar Gazze Şeridi’nden kontrol ediliyordu. Bu da Hamas unsurlarının Mısır ordusuna yönelik pusular hazırladığı anlamına geliyor."
Sonuçta kriz, sürprizlerle yüklü bir soğuk savaşa dönüştü. Bunun en son örneği, bahsi geçen basın toplantısında yaşandı. Zira Mısır ordusu, toplantı sırasında Gazzeli olduklarını söyleyen ve Sina’ya silah kaçırdıklarını itiraf eden birtakım kişileri basına teşhir etti.
Bu gergin süreç boyunca diplomatik bir tutum sergilemeye çalışan Hamas yönetimi, şu ana dek yalnızca üç resmi açıklama yaptı. Lakin sahadaki durum çok farklı. Kassam Tugayları’nın düzenlediği iki askeri geçitte darbe karşıtı Rabia işaretleri yapıldı. Daha sonra ise Gazze'deki Mısır Kültür Merkezi’nin yetkilisi Adil Abdül Rahman (34) dâhil olmak üzere birkaç Mısırlı Gazze’de tutuklandı.
Yaşananları ofisinde Al-Monitor’a verdiği mülakatta anlatan Abdül Rahman, Gazze güvenlik güçlerinin 31 Ağustos sabahı saat 9'da bir askeri ciple merkezin kapısına geldiklerini söyleyerek şöyle devam etti: "Ciptekiler sivildi. Merkeze girdiler ve içerideki herkesi tutukladılar." Rahman, kendisinin ve beraberindekilerin sorgu sırasında dövüldüğünü de sözlerine ekledi.
Abdül Rahman, merkezin 18 Ağustos'ta Mısır ordusuna ve ordunun Sina'daki isyancılara karşı giriştiği harekâta destek veren bir açıklama yayımlaması nedeniyle tutuklandığını söyledi ve şöyle devam etti: "Ekibim ve ben gecenin geç saatlerine kadar gözaltında kaldık. Açıklamayla ilgili ve Mısır'da iletişim içinde olduğumuz kişiler hakkında sorgulandık. Ayrıca, açıklamada yer alan 'Bizler sadık askerler olacağız.' ifadesinin ne anlama geldiğini sordular."
Abdül Rahman'ın verdiği bilgiye göre, kendisi ve beraberindekiler ayrı ayrı hücrelerde 11 saati aşkın süre gözaltında tutulmuşlar. Sorgulandıktan ve dövüldükten sonra ise merkezin kapatılması koşuluyla bırakılmışlar. Mısır Dışişleri Bakanlığı, aynı gün bir açıklama yaparak tutuklamaları kınadı.
"Derneği kapatıp Mısır bayrağını indirdik. Birkaç gün sonra ise sessiz sedasız merkezi tekrar açtık." diye anlatan Abdül Rahman, kendisiyle birlikte tutuklananların isimlerini şöyle sıraladı: Cihad Ahmet, Hişam Muhammed, Muhammed Ahmet ve Şeyma Mahir.
Abdül Rahman'ın verdiği bilgilere göre 7 bin Mısırlı kadın, çocuklarıyla birlikte Gazze'de yaşıyor. Yaklaşık altı ay önce kurulan merkez, bu insanların ekonomik ve sosyal açıdan bakımlarıyla ilgileniyor. Gazze'de ayrıca Mısır vatandaşı olan 14 bin Filistinli yaşıyor. Dernek bu insanlara da Mısır'daki resmi işlemler konusunda hukuki danışmanlık hizmeti veriyor.
Mısır vatandaşı Filistinlilerden biri olan Eşref (43) güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddet yüzünden bacağının hâlâ ağrıdığını söyledi. Mülakatın basında yer alacağından çekinen Eşref, Al-Monitor'a soyadını vermemek koşuluyla şunları dile getirdi: "Bizi merkezin Mısır ordusuna destek veren açıklamasıyla ilgili sorguladılar. Bırakırken de medyaya hiçbir açıklama yapmamamızı söylediler."
Al-Monitor, Gazze İçişleri Bakanlığı'nın basın şubesi müdürü İyad El Bazem’i de ziyaret etti. Hükümetin hiçbir Mısırlıyı tutuklamadığını söyleyen Bazem, şöyle devam etti: "Mısırlı olduğu için tutuklanan tek bir kişinin ismini bile veremezler. Zira bu kişiler de burada Filistinli vatandaşlar kadar özgür ve güvenlik içinde yaşarlar. Gazze'deki tüm Mısırlılar aslen Filistinlidir ve diğer Filistinlilere nasıl davranılıyorsa onlara da öyle davranılır". Bazem, Adil Abdül Rahman'ın Filistin'deki Mısırlıları temsil etmediğini, kimsenin ona böyle bir paye vermediğini de sözlerine ekledi.
Bazem, Abdül Rahman'ın yasal ve mali suçlara karıştığına dair vatandaşlardan gelen şikâyet üzerine tutuklandığını iddia etti. Tutuklamaların siyasi olduğunu reddeden Bazem, şöyle devam etti: "Gazze'deki tüm Mısır uyruklular adına yapılmış gibi görünmesi nedeniyle açıklama konusunda da sorular sorduk. İşkence ve dayağa ilişkin iddialar ise gerçek dışı."
Al-Monitor, Gazze savcısının Abdül Rahman’ın durumuna dair yazdığı bir belgeye ulaşmıştı. Buna göre 1 Eylül 2013 itibariyle Abdül Rahman hakkında herhangi bir dava ya da şikâyet bulunmuyordu. Ne var ki Bazem, bu belgeyi gördükten sonra da iddialarını yineledi: "Sizi temin ederim ki kendisi suça bulaşmakla suçlandığı için tutuklandı. Gazze'de hiçbir Mısırlı siyasi tutumu nedeniyle tutuklanamaz." Mısır ve Filistin halkı arasındaki kardeşçe ilişkilere vurgu yapan Bazem, Mısır Kültür Merkezi’nin kapatılmadığını da sözlerine ekledi.
Gazze hükümetinin Başbakan Yardımcısı Ziyad El Zaza ise 16 Eylül'de Gazze Müzesi'nde bir araya geldiği gazetecilere Mısır’ın Gazze'ye askeri bir harekat başlatabileceği söylentilerine değindi. Ne kadar güçlü ve nüfuzlu olursa olsun, hiç kimsenin "dostane" yollar dışında Gazze'ye giremeyeceğini belirten Zaza, zorla girme teşebbüslerine karşı Gazzelilerin kan dökmeye hazır oldukları uyarısında bulundu.
Kahire’nin Gazze'ye yönelik suçlamalarını araştırmak üzere ortak bir komisyon kurma çağrısı yapan Zaza, Kassam Tugayları'nın Sina'ya silah gönderdiği iddialarını ise reddetti. Gazze'nin, Mısır ulusal güvenliği için İsrail’e karşı koruyucu kalkan işlevi gördüğünü savunan Zaza, suçlamaları "Gazze ve Hamas'ı şeytanlaştırmayı amaçlayan bir planının parçası olan uydurma ve iftiralar” şeklinde tanımladı.
Asmaa al-Ghoul Asmaa al-Ghoul, Al-Monitor’un Filistin’in Nabzı bölümünün yazarlarındandır. Gazze’de Refah mülteci kampında yaşayan al-Ghoul, gazetecilik yapmaktadır.