Oku
Geçtiğimiz hafta mensubu olduğum Türk TV kanalı Beyaz TV’de Başbakan Erdoğan’ın hayat hikayesine dair bir program vardı.O program çekimlerinden sonra Recep Tayyip Erdoğan’la sohbet etme imkanı buldum.Ortadoğu’nun nabzını tutmak konusunda önemli bir yayın organı olan Al Monitor’da düzenli yazmaya başladığımı da söyledim.Erdoğan bundan memnun oldu.Ardından şu sıralar Türkiye’nin gündeminde olan demokratikleşme paketinden konuştuk.Erdoğan ve kurmayları bu yeni demokratikleşme paketini bir sessiz devrim olarak görüyor.90 yıllık cumhuriyet tarihinde tabu olan,dokunulmayan kimi konularla ilgili çok önemli reformlar yapmayı düşünüyor Erdoğan hükümeti…
AK Parti'nin son şeklini verdiği demokratikleşme paketinde, Kürtlerle çözüm ve barış sürecinden Alevi sorununa, gayrimüslim cemaatlerin problemlerinin çözülmesinden 28 Şubat'ın dindar mağdurlarının haklarına birçok konu var…
Demokratikleşme paketi Başbakan Erdoğan tarafından yüksek katılımlı bir toplantı ile açıklanacak. AK Parti'nin "İkinci Sessiz Devrim" olarak nitelendirilen demokratikleşme paketinde 1938’de katliama uğrayan Kürt-Alevi şehri Tunceli'nin adının Dersim(orjinal ismi budur,şu anki yasal ismi Tunceli o bölgeye yapılan askeri katliam operasyonunun adıdır) olarak değiştirilmesi teklif edilecek. AKP kurmaylarınca paketin özü tüm mağduriyetlere çözüm olarak nitelendirilirken, Kürt sorunu, Alevi sorunu, Gayrimüslimlerin mağduriyetleri ve 28 Şubat mağduriyetlerine çözümler kapsamında 4 ana başlıktan oluşuyor paket.
Paket kapsamında görüşülen konular tamamlanırken, hangi önerilerin pakette yer alacağı son toplantı ile belirlenecek. Başta Çözüm Süreci kapsamında atılması beklenen adımlar olmak üzere, ayrımcılıkla mücadele, nefret suçlarına verilen cezaların artırılması, Alevi açılımı kapsamında cemevlerine statü verilmesi, kamuda başörtüsüne serbestlik, ifade ve protesto özgürlüğünün sınırlarının genişletilmesi gibi konulardaki reformların altı çizilmeli…
Demokratikleşme paketinin bir önemli özelliğinin de Türkiye'nin Avrupa'da çok fazla eleştiri almasına ve AİHM'de çok sayıda davada mahkum olmasına neden olan uygulamaların sona ermesi olarak nitelendiriliyor.Erdoğan Türk hukuksal sistemini AİHM kriterlerine göre yeniden şekillendirmek istiyor…Madde madde sıralarsak bu demokratikleşme paketinde şu konular yer alacak…
- Kürtçe ve yerel dillerdeki tüm isimler iade edilecek. Bu kapsamda daha önce adı Dersim olan Tunceli'ye bu ismin geri verilmesi önerilecek.
- Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konusunda önemli kanaat oluşmuş durumda.Bu Ruhban Okulu çok yakında açılacak.Öte yandan pakette gayrimüslimlerin haklarına yönelik bazı sürpriz adımların da olacağı öğrenildi.
- Cem evlerine statü verilmesi konularında mutabakata varıldı.Alevilerin bu talebi karşılanacak…
- Paketin mağduriyetlere çözüm getirdiği bir diğer alan ise 28 Şubat dabe uygulamaları olacak. Özellikle kamuda,devler dairelerinde başörtüsü konusunda paketin gerekli reformları içereceği öğrenildi. 28 Şubat'ta yapılan haksız tutuklamalar ile ilgili de adım atılması bekleniyor.
- Pakette Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin Yerel Yönetimlere Özerklik şartı üzerindeki şerhlerinden bazılarının kaldırılması gündeme gelecek.
- Yerleşim yerlerine Türkçe isim zorunluluğunun kaldırılması bağlamında ana dilde kamu hizmeti sağlanacak
- Bağımsız kolluk denetim merkezi, Ayrımcılıkla mücadele komisyonu kurulacak. Koruculuk sistemi kademeli olarak kaldırılacak.
- Partilerin kapatılması engellenecek. Daraltılmış bölge sistemine geçilecek. Yüzde 7 kriteri yerine partiler oyları oranında hazine yardımı alacak. -Ana dilde propagandanın önündeki engeller kaldırılacak
- İmar Kanunu'nda yaplan düzenlemeyle cemevlerine inanç merkezi statüsü verilecek. Böylelikle arsa tahsisi, su, elektrik yardımı yapılacak. Dedelere maaş verilmesi gündemde.
- Kamuda kılık kıyafet serbest olacak.
- Nefret suçu ilk kez ceza yasalarına girecek. Suçun oluşması durumunda ceza artıcak.
- Jandarma Genel Komutanlığı Genelkurmay yerine İçişleri'ne bağlanarak sivileştirilecek -
- Uzun tutukluluk süreleri pratikte ortadan kalkacak.
- Daha önceden paketten çıkarıldığı öne sürülen seçim barajı ile ilgili düzenlemenin pakette yer alacağı konuşuluyor. Bu konuda yüzde 3, 5 ve 7 olarak üç alternatif hazırlandı. Ancak, son aşamada alternatif sayısı 5 ile 7’ye düşürüldü.
- Anadilde eğitim konusunda ise özel okullarda ve devlet okullarında, Kürtçe öğretilmesine izin verilecek.
Elbette Erdoğan’ın bu cesur önerilerine PKK lideri Abdullah Öcalan’ın nasıl baktığı ve PKK’ya anagaje siyasetçilerin ve yazarların yorumları da çok önemli…
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, demokratikleşme paketinin İmralı'ya götürüldüğü iddiaları üzerine, "Şimdi paket İmralı'ya gitti mi gitmedi mi bunlar spekülasyon ötesinde bir anlam ifade etmiyor bizim için" dedi.
Demirtaş, Sümerpark Resepsiyon Salonu önünde çözüm sürecindeki son durum ve yeni eğitim yılının başlaması nedeniyle anadilde eğitim talebi ile ilgili düzenlenen basın açıklamasında, bir gazetecinin "demokratikleşme paketi ile ilgili İmralı Adası ile görüşme oldu mu? İmralı Adası'na gidecek misiniz?" sorusuna, 20-25 gündür İmralı Adası'na gidemediklerini ve Öcalan ile görüşemediklerini söyledi. Görüşmelerin 15'er günlük periyotlarla yapılması ve heyetlerin giderek genişlemesi gerektiğini, şu ana kadar bu konuda bir değişiklik veya yeni bir durumun ortaya çıkmadığını kaydeden Demirtaş, şöyle konuştu:
"Şimdi paket İmralı'ya gitti mi gitmedi mi bunlar spekülasyon ötesinde bir anlam ifade etmiyor bizim için. Biz İmralı'ya gitmeden, sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirmeden bu süre zarfında son görüşmemizden bu yana ne tür gelişmelerin ve görüşmelerin olduğuna dair somut bilgi sahibi olamayız. Basın, bu tür şeyleri yazıp çiziyor, bu konuda açıklama yapması gereken hükümettir. Varsa öyle birşey çok yanlış, ters birşey olmaz. Sonuçta sürecin aktörlerinden, muhataplarından en önemlisidir. Kendisiyle gelişmeler paylaşılabilir. Ama tabiki bu yeterli olmaz."
Demirtaş, paketin demokratik siyasi kurumlarla, siyasi hareketleriyle paylaşılması, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin de alınması gerektiğini vurgulayarak, paketin ondan sonra son haline ulaşacağını, tatmin edici olması durumunda daha kapsayıcı olacağını belirtti. "Biz bu hafta en geç pazar gününe kadar bir BDP heyetinin İmralı'ya gideceğini tahmin ediyoruz" diyen Demirtaş, tarihin tam olarak netleşmediğini, ama görüşmenin pazar gününe kadar gerçekleşeceğini düşündüklerini aktardı. "Paket hazırlanırken BDP'den görüş alındı mı?" sorusu üzerine Demirtaş, 25 maddelik somut önerilerini daha ikinci aşamanın başlangıcında hükümetle ve kamuoyuyla paylaştıklarını, talepleri ve beklentilerinin bilindiğini anlattı. Taleplerin sadece Kürtlere ilişkin olmadığını, ülkenin genel demokrasi sorunlarına dair konular ve başlıkların yer aldığını dile getiren Demirtaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Aslında hükümet uzun süredir paket üzerinde çalıştığını belirtiyor, fakat paket çok da gizemli bir hava veriliyormuş gibi yapılıyor. Bilinmeyen başlıklar değil. Demokrasinin ülkeye nasıl geleceği, hangi başlıklarla eksikliklerin olduğu biliniyor. Şu anda hükümet kendi ajandasını, siyasi gündemini oluşturup paketi kamuoyunun gündemine taşımaya çalışıyor. Yoksa paket üzerinde günlerce, haftalarca uzun uzadıya aylarca sabahlara kadar toplantı yapılacak bir durum yok diye düşünüyoruz. Sorun belli, çözümü belli. Paket açıklandığı zaman sizler gibi bizler de görmüş olacağız. Ne var, ne yok görmüş olacağız. Görüşler, talepler ne kadar karşılanmış, ne kadar tatmin edicidir, sonrasında kapsamlı bir açıklama yapacağız.
Bu yeni demokratikleşme paketi çözüm ve barışın daimileşmesi çok önemli…Biz Türkiye yurttaslari için şu an en yaşamsal şey 10 aydır bu ülkenin dağlarında gençlerin ölmemesidir…İnadına barış,inadına kardeşlik…
