Suudi Arabistan’ın istikrarı giderek daha kırılgan hale gelirken genç veliaht prensin muhakeme yeteneği ve kabiliyeti de giderek kuşku uyandırıyor. Muhammed Bin Selman’ın içeride ve dışarıda fevri, pervasız kararlarla dolu karnesi, krallığın geleceğine dair soru işaretleri doğuruyor.
Suudi Arabistan Krallığı’nın istikrarı son yarım yüzyılda hiçbir zaman ciddi soru işaretlerine neden olmamıştı. Kral Faysal’ın kifayetsiz ve yolsuz kardeşi Suud’u tahttan indirdiği 1964 yılından itibaren tahta çıkış sırası net ve tartışmasız oldu. Faysal döneminde ekonomi büyüdü. Faysal’ın 1973’te devreye soktuğu petrol ambargosu petrol fiyatlarının fırlamasına yol açtı ve bu da ekonomik büyümede özellikle etkili oldu. Faysal’ın suikasta kurban gitmesi bile istikrarı bozmadı. Bir grup fanatiğin 1979’da Mekke’de Mescid-i Haram’ı ele geçirmesi de ülkenin istikrarını zedelemedi. 21. yüzyılın başlarında ise krallık, Usame Bin Ladin ve El Kaide’nin kararlı saldırısıyla karşı karşıya kaldı ancak Prens Muhammed Bin Nayif yönetimindeki güvenlik birimleri etkili oldu ve bu tehdidi geri püskürttü.